Hala Yaşadığı İddia Edilen ve Öldükten Sonra Bile Albüm Çıkaran Ünlü Rapçi Tupac'in Suç ve Sanatla Dolu Hikayesi

Dünyanın belki de en asi rapçisinin kısa yaşamına ve ölümüne gelin birlikte bakalım.

1971 yılında doğduğunda Tupac'in böylesine hareketli ve kısa bir hayatı olacağını kimse tahmin edemezdi.

Annesinin koyduğu tam adı Tupac Amaru Shakur olan rapçi, aslında oldukça hareketli bir coğrafyaya ve aileye doğar. New York'un Doğu Harlem Mahallesi'nde çocukluğunu geçiren Tupac'in annesi ve yengesi o tarihlerde siyah haklarını savunan önemli örgütlerden biri olan Kara Panter Partisi'nin üyeleridirler.

"Dünyadaki devrimci, yerli halkın ismine sahip olmasını istedim. Onun sadece bir mahallenin değil bir dünya kültürünün parçası olduğunu bilmesini istedim."

Gerçek adı Lesane Parish Crooks olan rapçinin, annesi Afeni Shakur, Perulu devrimci Tupac Amaru'dan esinlenerek oğlunun ismini değiştirirken bu sözleri söyler. Afeni Shakur, Kara Panter Partisi'ne üye bir aktivisttir ve hakkındaki 156 suçlamadan beraat ederek hapisten çıktığında Tupac'in doğumuna 1 ay kalmıştır. Doğumdan sonra ise ailecek şehir şehir gezme günleri başlar.

1984 yılında Baltimore Sanat Okulu'nda şiir, caz ve bale üzerine eğitim alan Tupac, böylece sanat dünyasına da ilk adımlarını atmış olur.

Shakespeare oyunlarında boy gösteren Tupac, buradaki aile düşmanlıklarını, çeteleşmeyi yaşadığı tarihlerdeki gettolara benzetir ve aslında yüzyıllardır hiçbir şeyin değişmediğini söyler. Ayrıca Fındıkkıran Balesi'nde Fare Kral'ı oynayan Tupac, sadece tiyatro ve bale ile sınırlı kalmaz ve hayatını adayacağı rap müziğe de adım atar. Arkadaşı Dana Mouse Smith ile beatbox olarak okulunun en iyi rapçisi seçilir.

Okulda en iyi rapçi seçilen Tupac, bu ünvanını dünyaya taşımanın en önemli basamağını 2pacalypse Now adlı stüdyo albümü ile çıkar.

1991 yılında ilk albümünü çıkaran Tupac, 1996 yılındaki ölümüne kadar 5 albüm daha çıkarır. Annesinin girişimleriyle öldükten sonra da var olan kayıtlarının albümleştirilmesiyle Tupac 2007'ye gelindiğinde 75 milyon albüm satmış bir rapçi olur ve 2011 yılında ise 'Rolling Stones' dergisi tarafından tüm zamanların en iyi 86. sanatçısı seçilir. Bunun yanında kamera oyunculuğuna da soyunan Tupac, aralarında Juice ve Janet Jackson'la başrolü paylaştığı  Poetic Justice de olan birçok film ve dizide rol alır. Genç Tupac'i artık bütün dünya tanımaktadır.

Daha 20 yaşındayken polislerle başı belaya giren Tupac, 21 yaşında ise adını küçük bir çocuğun ölümüne karıştırır.

1991 yılında yaya geçidi anlaşmazlığı yüzünden kötü muamele gördüğünü iddia eden Tupac, Oakland Polis Departmanı'na 10 milyon dolarlık bir dava açar ve bu davayı 43 bin dolar ile kazanır. Ancak Tupac hayatının geriye kalanında kendisine açılacak davalar ile uğraşacaktır.

1992 yılında bir festivalde çıkan çatışmada Tupac ruhsatlı silahını çıkartır ancak iddiaya göre kargaşada düşürür. Ve silah başkasının elindeyken ateşlenerek 100 metre mesafede bisikletine binen 6 yaşındaki bir çocuğu hedef alır. Hakkında açılan dava devam ederken ölen çocuğun ailesi ile 1995 yılında bir anlaşma yapan Tupac, aileye 300-500 bin dolar arasında bir para öder.

1993 yılı ise Tupac için oldukça hareketlidir, ünlü rapçi 1 yıl içinde 4 ayrı olaya karışır.

Olaylardan biri Allen Hughes adlı yönetmene saldırdığı iddiasıdır. Bu durumdan ötürü hakim karşısına çıkan Tupac 94 yılının başında 15 gün hapis yatar. 

Bir diğer olay ise 93 Ekim'inde gerçekleşir. İki polis kardeş olan Mark ve Scott Whitwell, karılarıyla yaptıkları bir kutlamadan sonra sarhoş halde karşıdan karşıya geçerken Tupac'ın arabası onlara neredeyse vuracak olur. Sonrasında çalıntı olduğu tespit edilen silahlarını çeken kardeşler, Tupac ile tartışır ve rapçi iki polisi de yaralar. Polislerin sarhoş olması, Tupac'in ise kendisini savunmasından ötürü dava düşer. 

Üçüncü olay, aynı yılın Nisan ayında gerçekleşir. Chauncey Wynn adlı bir rapçiye beyzbol sopası ile vurduğu iddiası ile yargılanan Tupac bu sefer 14 Eylül 1994'te 30 gün hapse mahkum edilir. 20 günü affedilen rapçi geriye kalan 10 gün için 35 saat toplum hizmeti yapar.

Yine 93 yılında kendisine yöneltilecek olan tecavüz suçlaması ise bir bakıma sona başlangıcı olur Tupac için.

Ayanna Jackson isimli kadın 93 Kasım'ında Tupac ve arkadaşlarının kendisine tecavüz ettiğini iddia eder. Tupac bu iddiayı hiçbir zaman kabul etmez ve olayın gönüllü olarak geliştiğini söyler. Açılan mahkeme sonucunda Tupac 18 ay ile 4,5 yıl arası hapse mahkum olur. 8 ay hapis yattıktan sonra ise kefaletle serbest bırakılır. 1,4 Milyon Dolar kefaleti ödeyen ise vurulduğu zaman yanında olan Suge Knight'tır. Tupac, bu para karşılığında Knight'ın sahibi olduğu Death Row Records şirketi için albüm yapacağını taahhüt eder.

Tecavüz davasının karar gününden 1 gün önce ise Tupac New York'taki stüdyosunun önünde kimliği hala meçhul 3 kişi tarafından vurulur.

Sonraları Vibe dergisine yaptığı röportajda bu saldırıyı düzenleyenler olarak ünlü rapçiler Biggie ve Puff Daddy'yi suçlayacak olan Tupac, 29 Kasım 1994'te gerçekleşen silahlı saldırıdan yaralı olarak kurtulur. Bunun yanında 30 bin dolarlık mücevherleri çalınan rapçi ameliyatından 3 saat sonra doktorların tavsiyelerine uymayarak hastaneden çıkar. Tanıklara göre oldukça paranoyaklaşan Tupac, elleri bandajlı halde ve bir tekerlikli sandalyede tecavüz davası ile ilgili hakkında verilecek kararı bekler.

Hapiste geçirdiği 8 ay Tupac için verimli geçer. Yeni bir albüm çıkarır, evlenir ve Machiavelli okur...

14 Şubat 1995'te hapse giren rapçi, kayıtları hapse girmeden hemen önce biten Me Against the World albümünü çıkarır. Bu albüm 4 hafta boyunca listelerde 1 numara olarak kalır. Bununla beraber Keisha Morris ile evlenen Tupac'in evliliği kısa sürecektir. Machiavelli okumaları ise onu oldukça fazla etkilemiş olacak ki sahne ismini Makaveli olarak değiştirir. Hatta Ağustos 1996'da çıkan albümü Tupac olarak değil Makaveli ismiyle çıkarır.

7 Eylül 1996 günü bu fotoğrafı çektirdikten 20 dakika sonra arabasına kurşun yağacak olan Tupac Amaru Shakur hareketli ve ilginç yaşamı son bulur.

Öldürüldüğü gece Las Vegas MGM Otel'de Mike Tyson-Bruce Seldon maçını izleyen Tupac, ölümüyle de ilişkilendirilecek ve Tupac'ten 2 yıl sonra öldürülecek Crips çetesi üyesi Orlando Anderson'u görür. Aralarında çıkan arbede sonucunda Tupac bir süre otel odasında bekler. Ortalık sakinleşince Suge Knight ile birlikte bir gece kulübüne gitmek için otelden ayrılır. 

Saat 23.15'te araçları kırmızı ışıkta durmuşken yanlarına beyaz bir Cadillac yanaşır ve arabanın arka koltuğunda oturan kimliği belirsiz kişiler tarafından Tupac ve Knight'ın arabası mermi yağmuruna tutulur. Biri akciğerine olmak üzere vücuduna dört mermi isabet eden Tupac, hastaneye kaldırılır. Kanamayı durdurmak için sağ akciğeri de alınan rapçinin bedeni yalnızca 6 gün dayanır ve 13 Eylül 1996'da hayata gözlerini yumar.

"Bana baktı, konuşmak için nefes aldı, ağzını açtı... İşbirliği yapacağımızı düşünürken ağzından o sözleri çıktı, 'Fuck you.' "

Polis memuru Chris Carroll'a ait olan bu ifade aynı zamanda Tupac'in son sözleridir. Memurun 'Seni kim vurdu?' sorusuna Tupac'in hayatına bakarak verdiği cevaba şaşırmamak gerek sanırım. Bu gizemi çözülemeyen cinayet için oldukça fazla şehir efsanesi ortaya atılmış hatta bazı Tupac hayranları, rapçinin kendi cinayet tiyatrosunu hazırlayarak ortadan kaybolduğunu iddia etmektedirler. Bunun için de gösterdikleri en büyük delillerden biri Tupac'in öldükten sonra da albüm çıkartmaya devam etmesi olur.

Ölümünden 1 ay önce çıkartmış olduğu Hit 'Em Up adlı single, neredeyse bütün rap dünyasının nefretini ünlü rapçiye çevirmiştir.

Suge Knight'ın oğlu Jacob, bundan 1 yıl önce katıldığı bir televizyon programında Tupac'in hayatta olduğunu ilan eder.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

Öldürülmesinden Saatler Önce Bilmeden Katiline İmza Veren John Lennon'ın Cinayetine Dair İlginç Detaylar
Kadınlar Üzerinde Anestezi Uygulamadan Deney Yapan Acımasız Bir Doktor: J. Marion Sims
Her Baktığınızda Size Yol Gösterecek ve Mezara Bile Götürebileceğiniz Dövmelik 11 Bilgece Söz

Popüler İçerikler

Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
YORUMLAR
28.06.2020

ABD'de bu zamana kadar hangi ünlünün öldüğü kabul edilmiş ki zaten?

29.06.2020

Ölürken söyle işte amk ne şov yapıyon hala

Michael jackson öldüğünde de kaputta bi yansıma ona benziyor diye yaşıyor demişlerdi. :) Ama tupac konusunda çok daha delilli olaylar var. Öldükten sonra çıkan kliplerde mesela giydiği ayakkabı o öldükten sonra piyasaya sürülmüş. İddaalar bu tarz hep.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ