Daha sırrı çözülemeyen o kadar çok şey var ki.
Daha sırrı çözülemeyen o kadar çok şey var ki.
Bu etki gerçek araştırmalara dayanarak ortaya atılmış. Yapılan bir araştırmada yalan söylediğimizde, kelimenin tam anlamıyla yüzümüze yansıdığını doğruladı. Burun ve göz çevremizin sıcaklığı artıyor ve ısınıyorlar.
Gülmenin sağlığa iyi geldiğini hepimiz inansak da, son zamanlarda ciddi olarak araştırılmaya başlandı. Araştırmalar, gülmenin veya kahkaha atmanın bizi iyi hissettiren ve aynı zamanda ağrıyı hafifleten beyin kimyasallarını serbest bıraktığını kanıtladı.
Birçoğumuz her zaman kulak kirinin hijyenik nedenlerden dolayı günlük olarak temizlenmesi gerektiğini düşünmüşüzdür. Ancak yapılan bilimsel araştırmalar, bunun tam tersi olduğunu kanıtlıyor. Kulak kiri, kulak kanalımızı temizler ve bizi enfeksiyonlardan korur. Çıkarılması bize yarardan çok zarar verir, bu nedenle sadece kulak yüzeyinden temizlemek daha iyidir.
Saç folikülleri aslında uyku alışkanlıklarımız hakkında çok şey söyleyebilir. Araştırmacılar, saç foliküllerinde bulunan ve uyku alışkanlıklarımızı belirleyen 24 saatlik sirkadiyen saati izlemenin mümkün olduğunu kanıtladılar. Sadece saç foliküllerimizdeki hücreleri kullanarak, bir gün uyku bozukluğu olan hastalara yardım etmenin mümkün olabileceği görülüyor.
Yanlış anlamayın! Bunun öğle yemeğinde yediğimiz yemekle hiçbir ilgisi yok. Bunun nedeni vücudumuzun saatinde yatıyor. Sirkadiyen saatimiz uyandıktan 7 ila 9 saat sonra belirli uyarı sinyalleri gönderir ve bu sinyaller bizi uykulu hissettirir.
Uyanma saatimizin (bir gün içerisinde) yaklaşık 44 dakikasını, göz kırptığımız için gözümüz kapalı olarak geçiriyoruz ve bu durumun bizim için gerçekten önemli işlevleri var. Sadece gözleri nemlendirmek ve yabancı cisimlere karşı korumakla kalmaz, aynı zamanda dinlenmemize de yardımcı olur. Beynimiz de o küçücük kapanma anını dinlenmek ve gücü kapamak için kullanır.
Bağışıklık sistemimiz sağlığımız için çok önemlidir ve tüm dış tehditlere karşı savaşmamıza yardımcı olur. Ancak, bazen dışardan ek bir yardıma da ihtiyacı olabiliyor. İşte burada midemiz devreye giriyor. Mide asidi ve diğer enzimler yediğimiz yiyecekler aracılığıyla vücuda giren mikropların çoğunu öldürüyor.
Vücudumuzdaki en hızlı hareket eden kas, gözümüzdeki Orbicularis Oculi'dir. O kadar hızlı hareket eder ki hızından dolayı Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi. Her gözde birer tane olmak üzere bunlardan toplam 2 tane var. Bu kaslar göz kapaklarının kapanma hareketini kontrol eder. Bir nesne gözümüze dokunmaya çalışırsa, 100 milisaniyeden (0,1 saniye) daha kısa sürede gözü kapatır.
Bilim adamları, vücudumuzda bizim için “şok emici” görevi gören moleküler bir yapı keşfetti. Araştırmacılar, bu bulgunun, vücudumuzun bu kadar çok hareketli parça ve etkileşimleri ile nasıl parçalanmadan canlı dokumuzu barındırdığı sorusuna ışık tuttuğunu söyledi.
Koku duyumuz, aslında, tattıklarımızın yaklaşık %80'inden sorumludur. Koku duyumuz olmadan sadece tatlı, tuzlu, ekşi ve acı tatlarını alabiliriz. Diğer tüm tatlar aslında kokudan gelir. Bu nedenle nezle olduğumuzda ve burnumuz tıkandığında çoğu yemek bize tatsız gelir.