Popüler kültür ve sosyal medya ile yaşayıp giderken, aslında deprem etkisine sahip olan büyük eserler günler içinde değersizleştiriliyor, mizahın bir parçası oluyor fakat aslına baktığınızda, onları konuşulduğu kadar kişi bilmiyor...
Popüler kültür ve sosyal medya ile yaşayıp giderken, aslında deprem etkisine sahip olan büyük eserler günler içinde değersizleştiriliyor, mizahın bir parçası oluyor fakat aslına baktığınızda, onları konuşulduğu kadar kişi bilmiyor...
Hepimizin hakkında bir şeyler duyarak büyüdüğü bu kitap, aslında çok az kişi tarafından alınıp okunanlardan... Oysa dönemin 'dünya gücü' devletlerinin mentalitesine oldukça ışık tutan ve yaşadığımız dünyanın insanlarını daha iyi anlamanıza kesinlikle yardımcı olacak bir eser.
İkinci sıradaki eser de, tıpkı birinci sıradaki gibi hikayelerinden kesitler dinlediğimiz bir yapıt. Oysa Don Kişot'un maceralarını oturup okuyan insan sayısı gerçekten çok az.
Orhan Pamuk'un dünyaca ünlü romanı bizi yaklaşık 500 yıl öncesinde geçen farklı bir hikayeyle tanıştırıyor. Çeşitli dillere çevrilmiş bu eser, maalesef ülkemizde konuşulduğu kadar okunmayan eserlerden. Tıpkı diğer Orhan Pamuk eserleri gibi.
Beyaz Geceler, Yeraltından Notlar, Suç ve Ceza gibi eserlerini ismen herkesin bildiği bu dünyaya mal olmuş, günümüz edebiyatının adeta babalarından biri olan yazarın eserleri maalesef ülkemizde o kadar da okunmuyor.
Platon'un ideal bir topluma ulaşmak yolundaki düşüncelerinin aktarıldığı bu eser, yüzlerce yıl öncesinde yaşamış bir filozofun bakış açısını biraz olsun yakalamanızı sağlıyor. Ölmeden okunması gereken eserlerden sayılan 'Devlet' maalesef yeterince bilinmiyor bile.
Sosyal medya sayesinde bir dönem adeta kahvenin yanına aksesuar haline gelen Sabahattin Ali kitapları ise, ne kadar konuşuluyor olurlarsa olsunlar maalesef ismen bilindikleri kadar okunmayanlardan. Oysa okuyan bilir, Sabahattin Ali nasıl derindir, nasıl düşündürücü, nasıl ayna tutucu...
Santiago'nun yüreğinin sesini dinleyerek çıktığı yolculuk, yine çok konuşulup az okunan eserlerden...
Stefan Zweig gerek kitapları, gerek yaşamı, gerekse ölümüyle oldukça konuşulan bir yazar. Kendi hayatından derin izler taşıyan kitapları ise maalesef popüler kültürün elinde eriyip gitmekte...
Çocukluktan ergenliğe geçiş döneminin bolca yer aldığı, okuyucunun kendinden bir şeyler bulmakta zorlanmayacağı bu kitap da bir dönem sosyal medya malzemesi haline gelmişti...
Kardeşimin Hikayesi, Serenad, Huzursuzluk gibi eserlerinin adını hepimizin duyduğu bu yazar da, yeterince gerektiği gibi okunmayanlardan...
Yine Platon'dan olmazsa olmaz bir eser. Son zamanlarda bu eseri gerek tiyatro oyunları, gerek incelemelerle biraz daha doğru şekilde görme şansına sahip olsak da, aslında yeterince okunmamış bir eser olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Eserleriyle edebiyata önemli biçimde yön vermiş olan Tolstoy'un belki de en tanınan kitabı... Fakat aramızdan kaç kişi gerçekten oturup okudu?
Victor Hugo'nun en bilinen eseri Sefiller, artık popüler kültürün bir parçası olmuş durumda. Filmi çekildi, tiyatroları oynandı, müzikalleri yapıldı... Fakat bu kalın kitabın sadeleştirilmişini okuyan insan sayısı bile oldukça az.
Milena'ya olan aşkıyla, bir sabah uyanıp kendini koca bir böceğe dönüşmüş olarak bulan Gregor Samsa'sıyla tanınan Franz Kafka'nın Dönüşüm'ü bile üstüne konuşulup okunmamış olan eserlerden.
Sovyet işgali altındaki Afganistan'da farklı sınıflara mensup olmalarına rağmen kardeş gibi büyüyen Hasan ve Emir'in hayatlarının yeniden kesişişini anlatan bu buruk hikaye, bir anda popülerleşmiş, okunduğundan fazla konuşulmuştu.
Latin edebiyatının devi Márquez'in Meksika'ya ilk gidişinde yazdığı ve ona ün getiren bu eserin adını herkes bilmesine rağmen, okumayı bırakın konusunu bilen insan sayısı bile oldukça az.
Camus'nun en bilinen ve en çok dile çevrilen bu eseri, okuyucuyu derin düşüncelere davet ediyor. Fakat gelin görün ki, yine hakkında konuşulduğu kadar okunmuyor...
Tolstoy'un en bilinen bu eseri ise kalınlığından mıdır, ağırlığından mıdır bilinmez, belki de bu listedeki en az okunan eserlerden biri. Fakat sokağa çıkıp insanlara bu eseri sorsanız belki de en çok tanınacak olanlardan.
İllüminati ile ilgili konuların revaçta olduğu dönemde oldukça popülerleşen bu kitabın filmini bile yaptılar. Hatta Dan Brown'un kariyerini ayrı bir noktaya taşıdı bu kitap. Buna rağmen okuyucusu, filmi izleyenlerden daha az.
Hepimizin eğitim hayatının bir noktasında karşı karşıya geldiği bu eserle günümüzde sosyal medya paylaşımlarındaki alıntılarda karşılaşıyoruz.
George Orwell'in kitapları gerçekten günümüz popüler kültürünü derinden etkiliyor. Öyle ki Biri Bizi Gözetliyor programının çıkmasına neden olan şey, kitabı '1984' olmuş. Fakat Orwell denildiğinde insanlar '1984' ve 'Hayvan Çiftliği' kitaplarından ötesini söyleyemiyor.
Milyonlarca dolarlık kazanç sağlayan Harry Potter filmlerinin popülerliği düşünülünce, serinin çıkma noktası olan kitapların okunma oranı oldukça düşük kalıyor. Fakat kime sorsanız Harry Potter hayranı olduğunu söylüyor.
Kadın yazar denildiğinde herkesin aklına gelen ilk isim olmakla beraber, maalesef eserleri o kadar iyi bilinmiyor. Bu yüzden kendisini daha çok sosyal medyadaki alıntılarda görür olduk.
Yine sinemaya uyarlanmış bir eser... Doğal olarak gelen ani bir popülerlik eseri farklı boyutlara taşımış. Kimi zaman bu boyut, popüler kültüre uygun alıntılamalar olmuş...
Game of Thrones dizisinin dünya çapındaki başarısı düşünülünce, çoğu okuyucunun dahiyane bulduğu kitapların okunma oranının azlığı gerçekten şaşırtıyor. Oysa kime sorsanız Game of Thrones'a bayılıyor, konusu açılınca profesör oluyor.
İsminin farklılığından olsa gerek, Sineklerin Tanrısı günümüzde oldukça popülerleşen ve popüler kültür tarafından sevilen bir eser haline geldi. Tabii verilen mesajlar ne kadar iyi anlaşıldı, çok bilinmez.
Filmlerinin kitaplarını geçtiği bir seri daha. Okuyucularının çoğu tarafından bir şaheser olarak görülen, hatta kimi zaman ilahlaştırılan bu seri, günümüzde filminin hayli gölgesinde kalmış durumda.
İnsan türünün tarihini ilgi çekici bir şekilde ele alan eser, basıldığı yıl yapılan reklamlarla bir anda sansasyonel bir hal almıştı. Fakat yine, okunduğundan çok konuşulan bir eser oldu.
Leonardo DiCaprio'nun başrolünü oynadığı bir filmi çekilince yeniden gündeme gelip popülerleşen eser, maalesef filminin gölgesinde kalanlardan...
Ve bu listede olduğu için en çok üzülünesi gereken eser: Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk'u... Her Türk gencinin hayatında en az bir kez okuması ve anlaması gereken bu eser, maalesef her genç tarafından okunmuş değil...
Kafka'yı anlayabilmek için her yazarda olduğu gibi döneminin şartlarını bilmenin yanında belli bir genel kültür birikimi de gerekli. Zira eserlerinde sıklıkla ve ustaca metafor kullanır, her okuyucu kendince farklı anlamlar çıkartır. Yani kitabı şekillendiren okuyucudur. Buna en büyük örnek Dönüşüm'dür. Samsa'nın sırtına atılan elmalar bir metafordur mesela, Yasak Meyve'ye bir göndermedir. Kitapta dönüşen ise Samsa değil, Samsa'nın ailesidir. İnsan ilişkilerini ve sömürüyü olabilecek en iyi şekilde eleştirmiştir. Şu listedeki kitapları değerli kılan da bu, bir şeyi çat diye söylemek değil, düşünmeye sevketmek. Zaten kitapların yegane amacı da budur. Bu yüzden okumayı herkes sevmez. Düşünmek yapmaktan daha zordur.
Dan Brown'mı? Jean-Christophe Grange varken hem de?
Yarısından çoğunu okudum,okumadıklarımda kitaplığımda sıralarının gelmesini bekliyorlar :) neyse ki güzel seçimler yapmışım. Bu muhteşem eserlerin kıymetini bilelim, onlardan mahrum kalmayalım,okuyalım..