Hukuk fakültesi öğrencisi S.C. Ankara Adliyesi’nde görevli hâkim C.B’nin tacizine uğradığını iddia ederek suç duyurusunda bulundu.
Hukuk fakültesi öğrencisi S.C. Ankara Adliyesi’nde görevli hâkim C.B’nin tacizine uğradığını iddia ederek suç duyurusunda bulundu.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre,Çankaya Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencisi S.C., Ankara Adliyesi’nde görevli hâkim C.B’nin odasında tacize uğradığını iddia ederek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
HSK’ye da başvuran 4. sınıf öğrenci S.C., 26 Aralık’ta Ankara Savcılığı’na müşteki olarak ifade verdi. S.C. ifadesinde taciz olayını özetle şöyle anlattı:
“Hâkim C.B., babamla aynı köyden olmaları nedeniyle tanışırlar. C.B., babama benim için ‘yanıma gelsin ilgilenirim, yardımcı olurum’ deyince eylül ayında ailecek C.B.’yi adliyedeki odasında ziyaret ettik. Burada birbirimizin telefon numaralarını aldık. Daha sonra hiç görüşmedik. Geçen hafta beni aradı, kızıyla tanışmamı istedi. Kızının telefonunu paylaştı. Hal hatır sordu, ben de ‘kendisini ziyaret edebileceğimi’ söyledim. Sonra ziyaretine gittim, kahve içip sohbet ettik. ‘Duruşmam var, yarın yine gel’ diyerek bana sıkı sıkı sarılıp ‘çok tatlısın’ dedi.”
S.C. ifadesine şöyle devam etti:
“Bugün (önceki gün) adliyeye geldim, duruşması olduğunu öğrendim. Duruşma salonuna girerek duruşmayı izledim. O sırada C.B’nin kızı D.B. de geldi. Duruşmanın ardından birlikte adliyenin yemekhanesinde yemek yedik. Yemekten sonra kızı D.B. hastaneye gitmek için yanımızdan ayrıldı. Öğleden sonra da duruşmaya katıldı, ben de duruşmayı izledim. Duruşmanın ardından odasına çıktık. ‘Sizi rahatsız etmeyeyim’ diyerek müsaade istedim. Kendisi vedalaşmak için yanıma gelip sarıldı, ama normalden daha sıkı sarıldı. Eliyle saçımı, ensemi okşar gibi dokunmaya başladı. Yüz yüze bir haldeyken ‘Dudaklarından öpebilir miyim’ diye söylemesi üzerine kendisini itip çantamı montumu alıp odadan çıktım. Çıkarken hâkim C.B., ‘yanlış anladın özür dilerim’ diye söyleniyordu. Odadan çıktıktan sonra adliye koridorunda ağlamaya başladım, arkadaşlarımı ve annemi aradım, yanıma geldiler. Beni sakinleştirdiler.”
Her zaman şikayetçi tarafın haklı olduğunu düşünüyoruz ancak bir şey idda etmiyorum ama iftira diye bir şey de var.
ülkedeki hakimler kendilerine hakim olamıyor daha.
Din kurallarından biri der ki bir kadın ve bir erkek bir odada yalnız kalamazlar. Bu kuralı şimdiye kadar okuyan din adamı olsun sıradan insan olsun herkesin aklına kadının iffetine zarar gelmemesi için koyulan bir kural oldugunu düşünmüş topluma bu şekilde empoze edilmiş. Kimsenin aklına farklı bir pencereden bakıp erkeği de koruyabilecek bir kural oldugu gelmemiş. Yetişkin iki bireyin aynı odada kendi rızalarıyla bulanduktan sonra ayrıldıklarında yaptıkları suçlamalar hiç bir yaptırıma girmemeli(ortada ıspatlanabilecek bir kanıt yoksa). Erkek iftiraya ugruyor olabilir kimse bilemez. Dinin bazı kurallarına sadece din degil din + hukuk kuralı olarak da bakılabilir.