Yabancı El Sendromu, kişinin ellerinden birisinin bireyin bilincinden bağımsız, kendi bilinci varmış gibi hareket etmesine sebep olan nörolojik bir hastalıktır.
Hastanın bir eli, kontrolsüz olarak hareket eder; ancak bu hareket kasılma, fırlama gibi anlamsız hareketler değildir. Hatta dışarıdan kişi gerçekten isteyerek hareket ettiriyormuş izlenimi verir.
Gerçekten de elin hareketlerini beynin bir tarafı yaptırır. Ancak o yarımkürenin kontrolü kişinin kendisinde değildir. Sendrom, beyin ameliyatları, inme ya da enfeksiyonlar sonucu oluşabilir.
Ama genellikle epilepsi hastalarının semptomlarını rahatlatmak için beynin iki yarımküresinin cerrahi bir operasyon ile ayrıldığı bireylerde gözlenir.
Beynimizin sol yarımküresi, vücudumuzun sağ tarafını kontrol eder. Beynimizin sağ yarımküresi ise, vücudumuzun sol tarafını kontrol eder.
Normalde bu iki yarımküre arasında Corpus collosum denen bir köprü vardır ve bu köprü iki yarımkürenin sürekli ve aktif olarak birbiriyle iletişimini sağlar.
İşte bu köprü bozulduğu zaman, organize olarak çalışan sinirler ağı olan beyin çalışmaya devam eder; ancak yarımküreler arası iletişimsizlik nedeniyle sorunlar çıkar.
Beyin kürelerinden birinin kontrolü bizdeyken diğeri bağımsız olarak çalışmasını sürdürür. Hangi yarımküre sorunluysa, onun aksindeki elin kontrolü yitirilir.
Sol beynimiz mantıklı yanımızı, sağ beynimiz ise duygusal yanımızı temsil eder. Eğer sağ yarımküre kontrolden çıkarsa duygularımız kontrolümüz dışında işlevlerini sürdürmeye devam eder.
Bu durumda sol elimiz mantığımız tarafından baskılanmayan duygularımızı ortaya çıkarmaya başlar. Bunun sonucunda kişi istemediği pek çok hareketi yapabilir.
Örneğin birinden nefret eden; ancak onunla bir arada bulunması gereken sendroma sahip biri sol elleriyle kişiye istemsiz olarak saldırabilir.
Burada, duygularla yönetilen sağ beyin, kişiyi sevmediğimizi bilir ve eylemi gerçekleştirir. Normal insanların ise sol beyni, yani mantıkları, saldırmalarına engel olur.
Diyet yaparken ağza yemek götüren, sigarayı bırakmışken istemsizce sigara yakan, sabah giyinirken düğmeleri açmaya çalışan örnekler gibi ilginç yabancı el vakaları kayıt edilmiştir.
Daha da korkuncu, kişi eğer depresyona girerse ve sağ beyni ölme isteği duyarsa, el kontrolsüz olarak kişiyi öldürmeye çalışabilir.
Bu hastalığın ne yazık ki kesin bir tedavisi yoktur. Genellikle bakıcı ya da doktor kontrolünde, elin kontrolüne sahip beyin yarımküresinin sakin ve tatminkar tutulmasıyla etkileri azaltılabilir.
Örneğin kişi sağ beynin ilgilendiği müzikten hoşlanıyorsa ve sağ beyni kontrol dışındaysa, düzenli olarak kişiyi mutlu eden müzikler dinlenmesi, istemsiz çalışan sol kolun sakin kalmasını sağlayabilir.
Yeni yapılan bazı araştırmalar, beynin iki yarısını cerrahi olarak düzgün bir şekilde birbiriyle iletişim kurar hale getirerek bu sorunu çözmeyi hedeflemektedir; ancak kesin bir başarıya ulaşılamamıştır.