Amerika'da 'Mevlana' Olarak Tanınan Türk Bilim Kadını Canan Dağdeviren'e Bir Ödül Daha!

1985 doğumlu olması rağmen yaşamına, iyi bir eğitim hayatını ve başarılı buluşları sığdırmaya başarmış bilim insanı Dr. Canan Dağdeviren ile tanışın!

Ülkemizde pek çok insan tarafından tanınmasa da bu yaşına kadar başardıkları ile hem Amerika’da hem de tüm dünyada adını sıklıkla duyurmuş bir bilim insanı o.

Dağdeviren, 2007 yılında Hacettepe Üniversitesi Fizik mühendisliğinden mezun olduktan sonra 2009’da Sabancı üniversitesi malzeme bilimi ve mühendisliği programında yüksek lisans eğitimini tamamladı.

Sonrasında ise -pek çok Türk bilim insanı gibi- çalışmalarına ve eğitimine Amerika’da devam etme kararı aldı.

MIT'de çalışmalarını sürdüren Dr. Canan Dağdeviren, geçtiğimiz yıl dünyanın bir başka seçkin üniversitesi olan Harvard’dan da teklif aldı.

Dağdeviren, en yüksek oy ile Harvard Üniversitesi'nin genç akademi üyesi seçilen ve Harvard üye kulübünün tarihinde seçilmiş ilk Türk bilim insanı olan kişi olma gururunu hem yaşadı hem de yaşattı.

Ve bu ünlü kulübe girmek için kendisi başvuru yapmadı, direkt olarak kulüp tarafından davet edildi.

Bu başarının yanında Dr. Dağdeviren, MIT Technology Review Dergisi’nin geçen yıl derlediği “35 Yaş Altı 35 Yenilikçi” ile Forbes Dergisi’nin “30 Yaşından Küçük 30 Bilim İnsanı” listelerinde de yer almıştı.

Dr. Dağdeviren, Harvard Society of Fellows (Harvard Üye Kulübü)’dan tam puan alarak aralarına katılan sayılı üyelerden biri.

Bilmeyenler için, 1933 yılında kurulan Harvard üye kulübü, kariyerlerinin başında Harvard Üniversitesi tarafından olağanüstü akademik potansiyelleri nedeniyle seçilen kişilerin oluşturduğu bir topluluk. Toplulukta bulunan üyelerin bireysel gelişimlerini ve entelektüel işbirliklerini arttırmak için önemli akademik ve entelektüel fırsatlardan yararlanmasını sağlamak ise öncelikli amaçları.

Dr. Dağdeviren’in kariyeri sadece eğitim anlamında başarılarla dolu değil. Bunun yanında birçok önemli buluşa da imza atmış kendisi.

En önemli buluşu ise hiç şüphesiz kalp yetmezliği çekenler için tasarladığı giyilebilir kalp pili.

Kalp pili konusunda yaptığı çalışmaların temelinde de oldukça duygusal bir hikaye yatıyor.

Dedesi, 28 yaşında iken kalp yetmezliği nedeniyle ölen ve bu nedenle dedesini hiç tanıyamayan Dağdeviren, dedesinin yaşına gelmeden önce bu rahatsızlığa bir çözüm bulacağına dair kendi kendisine söz vermiş.

Şu an halen tasarım aşamasında olan bu buluş, yakın zamanda üretime geçmesi durumunda kalp yetmezliği çeken hastalara çare olacak gibi duruyor.

Günümüz dünyasında kalp yetmezliğinden ötürü hayatını kaybeden insan sayısını düşünecek olursak yaptığı buluşun önemi de bir kez daha görülüyor aslında.

Dağdeviren, bu önemli buluşun yanında pek çok buluşa daha imza atmış durumda.

Cilt kanserini 10 saniyede teşhis edebilen bir cihaz geliştirmiş ve şu an dünyanın önemli üniversitelerinde hali hazırda kullanılmaya devam ediliyor.

Amerika’ya ilk gittiği dönemlerde adını telaffuz edemedikleri için çevresi tarafından “Çılgın Türkiyeli Kız” lakabıyla anılmış Dr. Dağdeviren.

Şimdilerdeki lakabı ise çok daha anlamlı: ‘Mevlânâ’

Çalışmalarıyla herkese gurur veren Canan Dağdeviren önemli bir ödül daha kazandı! Bu ödülle alakalı gelişmeleri de twitter hesbından şöyle duyurdu:

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Henüz genç bir bilim insanıyken bu denli büyük başarılara imza atmış saygıdeğer Dr. Canan Dağdeviren’i, can-ı gönülden tebrik ediyoruz.

Gönlümüzden geçen ise artık daha fazla ‘Dağdeviren’lere sahip olmak. 

Onun ve onun yolundan gidenlerin ismini her gün daha fazla duymak.

Bu tür başarılarla gurur duymakla yetinmeyip, bu yola kendini adayan ve dünya çapında başarı elde eden Türk bilim insanlarının sayısının çığ gibi büyümesi umuduyla…

Popüler İçerikler

"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
02.12.2016

Neden disslike attiniz ak comarlar :D Hem suclu hem guclusunuz ya aamk

02.12.2016

Ülkemizi yöneten insanlarda okumuş insan fobisi; kültür,bilim, sanat, teknoloji düşmanlığı olduğu için, zaten az olan böyle cevherlerimiz de ABD'ye, Avrupa'ya gidiyorlar. Ülkemizde kalmaya çalışan aydın insanlarımıza yapılan muamele ortadayken, gitmekte haksız da sayılmazlar. Umarım böyle cevherler çoğalır, ülkemizin gittikçe kaybolan itibarı biraz da olsun düzelebilir, bizler de gururlanmaya devam ederiz.

02.12.2016

Tam da dün Ak-İt de Abdurrahman Dilipak "Başımıza ne geliyorsa bu okumuşların yüzünden geliyor" diyerek İslam aleminde Ebu Cehil olarak tanınan Amr bin Hişam`ın bir adının da Ebû'l-Hakem yani Bilgeliğin Babası olduğunu belirterek cehaleti öven bir yazı kaleme almışken bu ödül oldu mu? İşte bunlar hep Lozan`da verilen tavizler...

TÜM YORUMLARI OKU (15)