Resmi müsabakalarda stadyumlara bile giremez,
Futbolla ilgili idari, sportif veya sair her türlü faaliyette bulunmaktan men edilir.
İnsanın aklına deli deli sorular geliyor tabii. Bu hakemlerin yönettiği onca maç ne olacak? Yıllarca ilan edilen şampiyonluklara, küme düşen takımların puan durumuna bir gölge düşmedi mi şimdi?
Kamu vicdanı çok rahatsız… Malum, hakemler, doğrudan müsabaka sonucunu etkileyebilecek kişiler oldukları için doğrudan sorumlular.
Spor disiplin hukuku bir üçgen gibidir.
Spor disiplin hukukunu bir üçgene benzetiyorum ben. Bundan böyle siz de benzetin.
Üçgenin bir noktasında TFF Futbol Disiplin Talimatı var.
Üçgenin diğer noktasında 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun var.
Bir diğer noktasında ise Türk Ceza Kanunu var.
Bu özel mesele için bir özel kanunumuz daha var: 7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Hakkında Kanun.
En hızlı sonuçları, TFF yargılamasında görürüz. Disiplin sevkleri açıklandı. Şimdi yasal süresi içinde itiraz eden hakemler olacak mı? Tahkim Kurulu kararları bekleyecek miyiz? Göreceğiz.
İnsan sorular sormaya devam ediyor tabii. Acaba hakemler sadece bahis hesabı mı açmışlardı? Bahis hesabı açıp bahis oynamışlar mıydı? Bir de üstüne kendi yönettikleri maçta bahis oynamışlar mıydı?
Türkiye’de cezai yaptırımlar çok merak ediliyor. Bu tempoda Türk futbolunun geleceği adına muhteşem bir fırsat yakaladığımız ortada. Umarım en derin incelemelerle kamu vicdanı rahatlatılır.