'Farkında mısınız, pek çok kişi, - buna CHP'li olmayanlar da dahil- olanları İmamoğlu’nun şahsıyla ilgili ya da “İBB’de de ne dolaplar dönmüş” olarak görmüyor.
Çünkü seçilmiş bir adamı uyuşturucu tüccarı gibi şafak baskınıyla ve 106 kişiyle beraber aldığınızda mesele muhalefetin olası cumhurbaşkanı adayını/ adaylarını etkisizleştirmek, muhalefeti güven kaybına uğratmak ve yapılacak ilk seçimde güçlü bir alternatifin ortaya çıkmasını engellemek olarak görünür.
Tabii burada ilk soru “Ne yani, biri cumhurbaşkanı adayı diye, hakkındaki şikayetleri yargı görmezden mi gelsin?”
Elbette hayır. Ama yargının neyle ne zaman ne ölçekte ilgilendiği de mercek altına alınması gereken bir meseledir . Aynı ölçüde ciddiyetle ele alınmayan, hiç davaya dönüşmeyen ya da yıllarca bekletilen yüzlerce başka dosya varken; bazı isimlere ilişkin süreçlerin hızla ve siyasi sonuç doğuracak şekilde yürütülmesi, adaletin değil, tercihin göstergesidir.
Mesele adalet değilse, cezalandırılan şey suç değildir.
Tepkisini gösteren insanların itirazı da tam olarak buna…
Yargının bir denge ve denetim mekanizması olmaktan çıkıp, iktidarın stratejik hamlelerinin zemini hâline gelmesine.
Hukukun, kamu yararını gözeten bir norm olmaktan çıkıp, siyasal hedefler doğrultusunda pozisyon almasının normalleştirilmesine...'
Devrik hükümet partisinden yaprak dökümleri başladı.
Bu Gizli Tanik bulusu varya iste bu Devran döndügünde su san Mutluluk naralari atan ne kadar Akp li Millevekilleri bakanlarin Zenginlerin hepsi varya canlarini gün geldiginde yakacak türden oldugunu ve bunu yasayacaklari kesindir.Bir kere Akp belkide 100 yilin en büyükk Mahkemesini yasayacak ve ülke zararlari hepsi bunlardan tanzim edilicek.
en son yorumdaki savcıdan bahseden arkadaş tayyip erdoğan anayasa mahkemesi kararıyla ilgili 'uymuyorum, saygı da duymuyorum' sözünü hatırlamıyor mu?