Geçenlerde erkeklerin kadınlardan sayıca daha fazla olduğu bir masada söz, araba kullanmaktan açıldı. Birkaç gündür benim kullanmadığım arabayla gittiğimiz yol uzun, virajlı ve zor bir yoldu. Benim de iyi araba kullandığımı söylediğim an ortamdaki beylerden bir kıkırdama yükseldi. Canım sıkılmıştı. Oysa ki daha iki gün evvel o beylerden biri arabayı kullanırken az kalsın bizi şarampolden aşağı devirecekti. Neden manidar kıkırdadıklarını sordum; siz bu yolları bilmezsiniz, herkes bu yollarda kolay araba kullanamaz dedi bizi şarampole yuvarlayacak olanı. Dedim; 'Onu gördük; az kalsın bizi dere yatağından toplayacaklardı, daha virajı nasıl alacağını bilmeyen kişi mi bana arabayı ve yolu anlatıyor!” E tabii kıkırdamalar daha da arttı. Bu sefer belli ki sinir kıkırdamalarıydı, ortamdaki kadını ezememe kıkırtısıydı daha ziyade.
Diğerleri de dahil oldu benim o yollarda araba kullanamayacağım konusuna. Öyle eminler ki, zannedersiniz direksiyon simidine bakıp “Ay canııım, ne tatlı yuvarlak bir obje, bunun adı ne?” diyeceğim. Tepem attı. Bugüne kadar kaç kaza yaptıklarını sordum, bir de matrah bir şeymiş gibi herkes yaptığı ölümcül kazalardan nasıl sağ çıktıklarını anlattılar. Ben, dedim, 30 yıllık şoförlüğüm boyunca, tek bir kaza yapmadım. Belli ki hepinizden daha iyi şoförüm.