Güzelliği ve Yeteneğiyle Herkesi Kendine Hayran Bırakan Bir Oyuncu: Cate Blanchett!

Cate Blanchett'ın mutlaka bir filmini izlemiş hiç olmazsa adını duymuşsunuzdur. Yani en azından öyle olmasını umuyoruz...

Kendisi karakter oyunculuğunda bir numara aktrislerden biri olur. Oynağı rollerin hakkını vermesiyle ve hayat verdiği karakterle bir hayli meşhur. Lafı çok uzatmayalım, zira onun hakkında bahsedecek çoook şeyimiz var.

O, çekiciliğiyle dillere destan, oyunculuğuyla ağızları açık bırakan beyaz perdenin en başarılı aktrislerinden biri...

Eveet, Cate Blanchett'dan bahsediyoruz. Kendisi, 14 Mayıs 1969'da Melbourne'de doğmuş ve bugüne kadar kazandığı sayısız uluslararası ödül ve oynadığı muhteşem filmlerle neredeyse tüm dünyaya adını duyurmuş bir oyuncu.

Sergilediği başarılı oyunculuklara her defasında hayran kaldık. Pekii, bu yeteneğin sırrı eğitim miydi yoksa yetenek mi?

Aslında kendisi Melbourne Üniversitesinde Sanat Tarihi okuyordu. Oyunculuk ise ara sıra uğraştığı bir hobiden ibaretken, Cate'in kız kardeşi onu bir gün oynadığı bir oyunda sahnede görmüş. Böylece güzel oyuncunun hayatı tamamen değişmiş diyebiliriz. Çünkü kız kardeşi, onun çok yetenekli olduğunu ve mutlaka bu alanda eğitim almasını söylemiş. Cate de okuduğu bölümü bırakıp, Sidney Üniversitesinde drama derslerine katılmaya başlamış.

Henüz 10 yaşında bir kız çocuğuyken babasını kaybetmesi, onu derinden etkilemiş...

Daha o yaştayken böyle bir acı çok zor olmalı... Bu travmayı da çok çalışarak atlatmaya çalışmış belli ki. Çünkü kendisi oyunculuğun bir terapi gibi olduğunu ve böylece huzuru bulabildiğini söylüyor.

Andrew Upton ile mutlu bir evlilikleri olan güzel oyuncu, tam tamına tam 4 çocuk annesi!

1998'den beri Avustralyalı yönetmen Andrew Upton ile evli olan Blanchett, mutlu bir evlilik yaşıyor ve bunun sırrının da 'güven' olduğunu söylüyor.  3 oğlu olan Cate, 2015 yılında Vivienne adında bir kız bebek, evlat edinmişti.

Vee sayısız filmde, hafızalardan kolay kolay silinmeyecek unutulmaz karakterlere hayat verdi...

Her rolünde kendi sınırlarını fazlasıyla zorladı Cate. Biz, Cate'in bütün rollerindeki karakterleri buraya sığdıramayız ama onun 'en'lerine gelin hep birlikte bakalım...

İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth'i canlandırdığı "Elizabeth" filmiyle oyunculukta iyice sivrildi.

Shekhar Kapur'un yönettiği 1998 yapımı film, Cate'i ilk kez Bafta Ödülü ve Altın Küre ile tanıştırdı. Ayrıca kariyerinde ilk kez de Oscar Adayı olan Cate için bu daha başlangıçtı! Çünkü, 2008 yılında 'Elizabeth the Golden Age' filmi ona, 'En İyi Kadın Oyuncu' Oscar ödülünü getirdi.

J.R.R. Tolkien'in romanlarından uyarlanan "Yüzüklerin Efendisi" ve "Hobbit" film serileri ile yetenekli oyuncuya hayranlığımız bin beş yüz kat daha arttı!

Peter Jackson'ın yönettiği serilerde Elf kraliçesi Galadriel'i canlandıran Avustralyalı yıldız, bu film serilerinde öyle bir performans sergiledi ki deyim yerindeyse dilimiz tutuldu.

"Yüzük Kardeşliği" filminin başında "The world is change." repliğiyle tüylerimizi ürpertmişti.

Yüzüklerin Efendisi üçlemesindeki rolleri bittiğinde ise, filmde canlandırdığı Galadriel karakterinin protez elf kulaklarını hatıra olarak saklamak istemiş.

Martin Scorsese'nin 5 Oscarlı filmi, "The Aviator"da ise Leonardo DiCaprio ile başrolleri paylaştı.

Bu filmde Katharine Hepburn'e yeniden hayat veren Cate, "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" dalında Oscar kazandı.

Vücut dili kullanımı ve aksan ustası olan Cate'in bu ödülü almasına hiç şaşırmamıştık doğrusu.

Brad Pitt ile baş rolleri paylaştıkları "The Curius Case of Benjamin Button" ile tekrar hayran olduk güzeller güzeli Cate'e.

David Fincher'ın 3 Oscar kazanan muhteşem filminde Cate Blanchett'i bir balerin olarak izlemiştik. Filmde 'tersine yaşlanan' Brad Pitt ile sinema tarihinin gördüğü belki de en güzel çifti oluşturan Cate Blanchett, oyunculuk yetenekleri kadar dans yeteneklerini de sergilemişti beyaz perdede.

Her zaman en iyi yönetmenler, her zaman en iyi filmler. Ve İkinci Oscar! Bu kez de "En İyi Aktris" olarak!

Peter Jackson, Martin Scorsese ve David Fincher derken Woody Allen'ın yönetmenliğini yaptığı bir filmde de oynadı Cate.  'Blue Jasmine'deki başrolüyle kariyerinin ikinci Oscar'ına uzandı...

"I'm Not There" filminde Bob Dylan'ı öyle bir canlandırdı ki şu fotoğrafta bile kim Cate kim Bob siz karar verin artık!

Bob Dylan'ın hayatını, farklı karakter özelliklerine farklı başroller vererek anlatan Todd Haynes filmi olan 'I'm Not There', Cate Blanchett'in oyunculuğunun doruk noktalarından biriydi! 

Not: Cate Blanchett sol taraftaki.

Vee Cate Blanchett, "Carol" ile yeniden Oscar adayı!

2015 yılında Cate Blanchett hayranlığımız 'Carol' ile yeniden perçinlendi. Carol rolünde olan Cate'in zarif güzelliği, elinden hiç düşürmediği sigarasıyla adeta bir bütün gibiydi. Onun karakter canlandırmadaki ustalığı, ilk sahneden son sahneye kadar devam etmişti...

Bir film, 13 farklı karakter, bir Cate Blanchett!

Eveet, kulağa biraz çılgınca gelse de Cate, 'Manifesto'da tam tamına 13 farklı karakteri canlandırdı! Belki de kariyerinin zirvelerinden biri olan bu filmde 21. yüzyılda sanat tarihine yön vermiş Pop Art, Fütürizm, Dadaizm, Dogma 95, Pop Art, Minimalizm gibi tüm dünyada kabul görmüş manifestolara yer veriliyor.

Bu kadar karakterden sonra, o hangi rolün üstesinden gelemez ki?

Cate, iki kez bir kraliçeyi oynadı, Katherine Hepburn ve Bob Dylan'ı canlandırdı. 'Thor: Ragnarok'daki Hela rolünden hiç bahsetmedik bile... 

Ne diyebiliriz ki, onu ekranlarda görünce büyük bir hayranlıkla izliyoruz ve umarız ki oyunculuğa hep ama hep devam eder...

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
YORUMLAR
23.12.2018

bu kadını aşırı beğeniyorum o kadar zarif bir görüntüsü var ki...

23.12.2018

Çok çekici ve asil bir kadın..

24.12.2018

erkeklerden çok kadınlar hasta bu kadına

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ