Onun şarkılarıyla başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan insanlar savaşa, sömürüye ve ayrımcılığa karşı umutlarını tazelediler.
1960’ların başlarında siyahlara karşı yapılan ayrımcılığın had safhada olduğu dönemde Joan Baez Amerika’nın güneyinde beyazların ve siyahların beraber katıldığı konserlerle ülkede ses getirmiş ve bu konserlerden sonra 1962 tarihli TİME dergisine henüz 20 yaşındayken kapak olmuştur.
Martin Luther King ile siyahların insan hakları için omuz omuza mücadele veren Baez, 1963’te Martin Luther’in meşhur “I Have a Dream” konuşmasını yaptığı gün Bob Dylan ile birlikte yüzbinlerce insana barış şarkıları söylemiştir.
O günlerden bugüne şarkılarıyla, Hanoi’de bedenini Amerikan bombalarına siper etmesiyle, diktatörlere ve totalarizme karşı duruşuyla, işçi direnişlerinde yer almaıyla, Kuzey İrlanda’da şiddeti durdurmaya yönelik çabalarıyla, nükleer silahlanma ve ölüm cezalarına karşı mücadelesiyle, LGBT bireylerin yanında yer almasıyla, Gezi eylemlerine olan desteğiyle bugün halen barış isteyen doğanın katledilmesine karşı duran, güzel bir dünya isteyen insanlara umut olmaya devam etmektedir Joan Baez.