Günümüzün En Popüler Hastalığı Olan Erteleme Hastalığından Nasıl Kurtulabiliriz?

Eminiz ki tam şu an yapmanız gereken bir işi sonraya ertelemiş bir şekilde bu içeriğimize göz atıyorsunuz. Merak etmeyin yalnız değilsiniz; bizlerinde yapması gereken şeyler varken, onları ertelemiş bir vaziyette bu içeriğimizi sizler için hazırlıyoruz. E hadi o zaman hepimizin ruhuna işlemiş ola bu erteleme hastalığı neymiş, nasıl kurtulurmuşuz birlikte öğrenelim...

Durmadan bir şeyleri erteleyen siz, yalnız değilsiniz. Yetişkinlerin %20'si, gençlerin ise %50'den fazlası bunu yapıyormuş.

Bir şeyleri düzenli olarak sonraya bırakmak büyüklerimizin gözünde tembellik belirtisi gibi görünse de, bilimsel yaklaşım bunu onaylamıyor.

20 yılını bu konuya adamış olan Dr. Fuschia Sirois, bu durumu ruh hali yönetiminize bağlıyor. Yani o an içerisinde bulunduğunuz psikolojik durumunuza...

Şu an aşırı mutlu olduğunuzu hayal edin. Ve yarına yetiştirmeniz gereken bir de işiniz olduğunu. O işi şu an yapma olasılığınız çok mutluyken mi daha yüksek yoksa çok mutsuzken mi? Eğer cevabınız ilk seçenekse o halde Sirois yanılmıyor diyebiliriz.

Beynimizin ''Amigdala'' bölümü, bizi strese sokan, korkuya kapılmamıza neden olan durumlarda devreye girerek, durumla savaşmak ya da kaçmak arasında karar vermemizi sağlıyor.

Dr. Fuschia Sirois bu konuyla ilgili olarak yaptığı çalışmalarda, işlerini sık sık erteleyen insanların beyinlerinde yer alan Amigdala bölümünün hacim olarak daha büyük olduğu sonucuna varmış.

Erteleme hastalığıyla doğrudan ilişkili bir diğer faktör de ''zamansal düşünme'' kavramıymış. Bu kavram, kişilerin kendilerini gelecekte şu anki hallerine kıyasla çok daha güçlü ve iyi olarak düşünmelerini temsil ediyormuş.

Yine Dr.Fuschia Sirois, zamansal düşünme kavramına yönelik olarak; ''İnsanlar yanlış bir zamansal düşünme yaparak, kendilerinin gelecekteki süper hallerine, bugünün yapılması gereken işlerini yüklüyorlar. Şu an yapacak gücüm yok, ileride nasılsa yaparım anlayışıyla bunu yapıyorlar.'' demiş.

Aslında şu an yapmamız gereken işi, ''nasılsa yarın öbür gün keyfim yerinde olur yaparım'' diyerek erteleyince, gelecekteki halimize daha çok sorumluluk yüklüyoruz. Ve o gün gelip çattığında yine aynısını yaparak üzerimizdeki sorumlulukları ağırlaştırarak itelemeye devam ediyoruz.

Dr.Fuschia Sirois, düzenli olarak erteleme yapan insanların bu davranışlarından kaynaklı bazı sağlık problemlerini de daha sık yaşadığını söylüyor. Başta yüksek stres olmak üzere, baş ağrısı, uykusuzluk, sindirim sorunları gibi sıkıntılarla daha sık karşılaştıklarını belirtmiş.

Ayrıca sık erteleme davranışı gösteren kişilerin, grip ve soğuk algınlığına karşı bağışıklıklarının daha geçirgen olduğu da yine Fuschia Sirois tarafından belirtilmiş.

Bu durumun daha ciddi sonuçları da varmış. Düzenli olarak erteleme hareketini sergilen insanlar, gündelik yapmaları gereken egzersiz hareketlerini de ertelemeye de meyilli oldukları için hipertansiyon ve dolaşım sistemi hastalıklarına sahip olma olasılıkları da ciddi anlamda artış gösteriyormuş.

Daha düşük özgüven, ev içerisinde güvenlikle ilgili davranışlarda baştan savma hareket etme(ocağı kapatmamak gibi), iş yerinde/okulda düşük performans gösterme gibi olumsuz durumlarında yine kaynağı erteleme hastalığı olabilirmiş...

Erteleme alışkanlığınızdan kurtulmanıza yardımcı olabilecek 4 ayrı yol bulunuyormuş. Bunların ilki; yapacağınız işin zaman dilimini azaltmak. Örneğin, ''bu işi 2-3 günde yapacağım.'' demek yerine ''bu işi iki saat içerisinde yapacağım'' diyebilirsiniz. Bu, yapmanız gereken şeye zaman prensibi koymanızı sağlar.

İkinci yol; eğer bir şeyi ertelediyseniz ve sonrasında bundan dolayı vicdan azabı çekiyorsanız, çekmeyin. Kendinize fazla yüklenmeyin. Çünkü suçluluk duygusu yapmanız gereken işi size yaptırmak yerine ondan daha da kaçmanıza vesile olabilir. Kendinize daha şefkatli davranmayı öğrenin.

Üçüncü yol; farkındalık kazanın. Ertelediğiniz şeyi neden ertelediğinizi ve bunun size samimi olarak nasıl hissettirdiğini kendinize itiraf edin.

Dördüncü ve son yol; mutlu, pozitif düşünceler üretin. Yapmanız gereken işi zamanında yaparsanız bunun sizde uyandıracağı pozitif duygusal etkiye odaklanın. Hem duygusal olarak hem de vicdanen sizi ne kadar rahatlatacağını düşünün.

Ve unutmayın ki 👇👇👇

Kaynak; 1,2

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Harry Potter’ın Koruyucu Meleğinden Karşılıksız Bir Aşk Hikayesi: Severus Snape ve Lily Evans
İsrail'in Çok Konuşulan Hava Savunma Sistemi Demir Kubbe Nasıl Çalışıyor?
Zevkinize Göre Her Türden Yüksek Çözünürlüklü Duvar Kağıdı (Wallpaper) Bulabileceğiniz 11 İnternet Sitesi
Nakit Paranın Alternatifi Sürekli Kullandığımız Kredi Kartları Nasıl İcat Edildi?
İnternet Kullanıcılarının Baş Belası Ping Nedir? İdeal Ping Kaç Olmalıdır?

Popüler İçerikler

Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
21.05.2021

daha sonra okurum bu yazıyı :)))))

21.05.2021

Yapmaa o kadar da olmaz

01.04.2023

Ay üşendim okumaya

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ