Günümüzde Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya Olan 15 Hayvan

Hepimizin bildiği gibi, birçok tür artan zorluklar nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu ister iklim değişikliği nedeniyle habitat kaybı, ister hayvan ticareti olsun, hayvanların neslinin tükenme riski altında olmasının birçok nedeni var. Biz de yok olma konusunda kırmızı listede olan on beş hayvanı ve neden tehlikede olduklarını sizlere anlattık, buyrun içeriğimize!

1. Amur Leoparı

Bazen Uzak Doğu leoparı veya Mançurya leoparı olarak da adlandırılan Amur leoparları, Rusya'nın uzak doğusunda yaşar. Dünyadaki en nadir kedilerden biri olarak kabul edilirler ve kaçak avlanma, habitat kaybı ve ormansızlaşma nedeniyle nüfusları yaklaşık yüz yirmiye düşmüştür. Soğuk havaya benzersiz bir şekilde adapte olmuş bu hayvanlar, yaklaşık 7 bin metrekarelik küçük bir alanda yaşarlar ve genellikle yalnızca kamera tuzakları sayesinde görüntülenen yalnız hayvanlardır.

2. Siyah Gergedan

Siyah gergedan, ne yazık ki nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan birkaç gergedan türünden sadece biridir. Javan gergedanı ve Sumatra gergedanı ile birlikte, Siyah gergedan da kritik tehlike altında olarak listeleniyor. Sonuncusu 2011'de olmak üzere üç alt türün neslinin tükendiği belirlendi ve korumacılar, Siyah gergedanın aynı kaderi paylaşmaması için çabalıyor. Neyse ki, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'nin bir raporuna göre nüfusu 2015'ten 2021'e kadar yüzde 12 artmış durumda.

3. Borneo Orangutanı

Orangutanlar, DNA'larının yüzde 97'sini insanlarla paylaşan oldukça zeki hayvanlardır ancak ne yazık ki birçok orangutan türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Buna, tümü kritik derecede tehlike altında olarak listelenen Bornean orangutanının yanı sıra Sumatra orangutanı ve Tapanuli orangutanı da dahildir. Adından da anlaşılacağı gibi, Borneo orangutanları Borneo adasında yaşıyor. Bu orangutanlar ağaçta yaşayan en büyük maymunlardır ve yaşam alanları ve yaban eti ticareti nedeniyle büyük ölçüde risk altındadırlar. Sadece yirmi yıl içinde yaşam alanları yüzde 55 oranında azaldı. Nüfusları yaklaşık 14 bin olan Sumatra orangutanlarından daha bol olmalarına rağmen, son altmış yılda ise nüfusları yüzde 50 azaldı.

Orangutan Foundation International, bu canlıları kurtarmak için 1986'dan beri çalışıyor.

Milli parkları genişletmek, rezervler oluşturmak, arazi satın almak ve korumak ve kalıcı olarak korunan orangutan yaşam alanları oluşturmak için bozulmuş orman alanlarını yeniden dikmek için Endonezya hükümeti ve Borneo'daki topluluklarla birlikte çalışıyor. Ayrıca yerel toplulukları koruma çabalarına dahil etmek için eğitim programları ve yerel sosyal yardım da sağlıyorlar. Şu an bilinen Borneo orangutanı sayısı ise 105 bin.

4. Cross River Gorili

Cross River gorili, batı gorilinin kritik olarak nesli tükenmekte olan bir alt türüdür. İlk olarak 1904'te keşfedilmiş olsa da, özelliklerinin tam olarak doğrulanması 1987'ye kadar sürmüştü. Bunun nedeni, bu nadir gorilin Kamerun ve Nijerya sınırlarındaki engebeli arazide yaşaması ve insanlara karşı temkinli olmasıydı. Cross River gorillerinin hayatta kalmak için bol miktarda ıssız ormana ihtiyacı vardır ve ne yazık ki ormansızlaşma ve arazi parçalanması hayatta kalmalarını zorlaştırıyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yapılan koruma çabaları nedeniyle nüfusunda artış görüldü ancak hâlâ tehlike altındakiler listesinde yer alıyor. Cross River gorilinin nüfusu ise şu an iki yüz ila üç yüz arasında.

5. Afrika Orman Fili

Habitat kaybı ve parçalanmanın yanı sıra dişleri ve yabani etleri için kaçak avlanma tehdidi altındaki Afrika orman fili, 2021'de Kritik Tehlike Altındakiler listesine eklendi. Hayatta kalan fil türlerinin en küçüğü ve Afrika'da yaşayan iki fil türünden biridir aynı zamanda. Batı Afrika ve Kongo Havzası'nın yoğun ormanlarında yaşadıkları için nüfus sayımı yapmak zor ancak bir değerlendirmede 2002 ile 2011 yılları arasında yüzde 62'lik bir nüfus düşüşü görülmüştür. Parçalanma ve habitat kaybı nedeniyle bu filler genellikle gıdanın kıt olduğu küçük alanlarda yaşamak zorunda kalıyor ve yavaş üreme hızı nedeniyle popülasyonlarının toparlanması zor oluyor.

6. Sunda Adası Kaplanı

Sumatra kaplanı olarak da adlandırılan Sunda Adası kaplanı, Bali ve Java kaplanlarının neslinin tükenmesinden sonra Sunda Adaları'nda kalan tek kaplan türüdür. Nüfus, esasında habitat kaybı, avların tükenmesi ve yasadışı ticaret nedeniyle önemli ölçüde azaldı. Hurma yağı tarlalarının ve akasya tarlalarının genişlemesi, bu kaplanların hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu geniş orman alanları üzerinde etkili oldu. Sıcaklıklardaki değişiklik, kalan popülasyonların daha fazla insan-hayvan çatışmasının olduğu alanlara taşınmasına neden olduğundan, iklim değişikliğinin de etkisi oldu. Şu anda dört yüzden daha az oldukları biliniyor.

7. Çin Pangolini

Çin pangolini, Asya'da bulunan dört pangolin türünden biridir. Pullarıyla kolayca tanınan bu gece hayvanı, karıncalar ve termitlerle beslenir. Çin pangolini için en büyük tehdit ise insanlardır. Vahşi nüfus, yoğun kaçak avlanma nedeniyle son 60 yılda yüzde 80 azaldı. Çin pangolinlerinin pulları geleneksel Çin tıbbında kullanılır ve eti de tüketiliyor. Geçtiğimiz birkaç yılda, Çin pangolini de dahil olmak üzere tüm pangolin türlerinin durumuna daha fazla özen gösterildi.

1970'ler ve 1980'lerden beri pangolinlerin avlanması için yasalar yürürlükte olsa da, birçok ülkede pangolinleri yasadışı vahşi yaşam pazarlarında görmek hala yaygındı.

2020'de Çin, bu hayvanların kaçak avlanmasını engellemek amacıyla pangolin pullarını geleneksel Çin tıbbında kullanılması onaylanan bileşenler listesinden resmen çıkardı.

8. Saola

Asya tek boynuzlu atı olarak da bilinen saola, Vietnam ve Laos'ta bir sıradağ ormanında yaşayan bir sığırdır. İlk olarak 1993 yılında keşfedilmiştir. Bu yakalanması zor hayvanlar, kamera tuzaklarıyla vahşi doğada yalnızca birkaç kez fotoğraflanmış ve saola yakalama girişimleri de başarısız olmuştur. Yakalandıklarında ise sadece birkaç hafta veya ay yaşamışlardır. Saolalar, avcıların diğer hayvanlar için kurduğu tuzaklara yakalanmak ve nadir bulunan leşleri getirmekten onur duyan yerel halk tarafından avlanmak gibi engellerle karşılaştı. Vietnam, habitat kaybını ve parçalanmayı durdurmanın bir yolu olarak saolaların yaşadığı bilinen bölgede ağaçları kesmeye kısıtlamalar getirdi.

9. Kaliforniya Kondoru

Bu dev kuşlar, Kuzey Amerika'nın en büyük kara kuşudur ve 1987'de vahşi doğada neslinin tükendiği ilan edilmişti. O sırada, yalnızca yirmi yedi kuştan oluşan küçük bir grup yakalandı ve San Diego Vahşi Hayvan Parkı ve Los Angeles Hayvanat Bahçesi'ndeki üreme programlarına alındı. 1991 yılında, esaret altında yetiştirilen kuşların sayısı arttıkça, bunlar yeniden vahşi doğaya bırakıldı. Bugün, vahşi doğada yaşayan tahmini üç yüz otuz altı Kaliforniya kondoru var ve iki yüz biri yetiştirme programlarında. Peki neden Kaliforniya kondorları yok olma riskini altındaydı?

İlk olarak, bu kuşlar cinsel olgunluğa oldukça geç ulaşırlar ve bunu yaptıklarında da dişiler iki yılda bir yalnızca bir yumurta bırakırlar.

İkinci olarak, yedikleri hayvanların leşlerinde bulunan kurşun ve böcek ilaçları nedeniyle zehirleniyorlardı. Yavaş üreme ile birleşen bu sorunlar, hayatta kalmalarının önünde bir engel olmaya devam ediyor.

10. Java Bambu Sinekkapanı

Bir zamanlar Endonezya'daki Java ve Panaitan adalarındaki en yaygın sinekkapanlardan biri olan bu küçük kuş, artık nadir görülen bir tür ne yazık ki. Kıtlığının bir kısmı, kafes kuşu ticareti için yakalanmasından kaynaklanıyor. 98 binden fazla Java mavisi sinekkapanın esaret altında yaşadığı tahmin edilirken, çok azı hala vahşi doğada yaşıyor gibi görünüyor. Yabani popülasyonun son birkaç yılda yüzde 60'tan yüzde 90'a düştüğünden şüpheleniliyor. Şu an doğada yaklaşık yüz ila bin arasında bu kuşlardan olduğu tahmin ediliyor.

11. Bombus franklini

Dünyanın dört bir yanındaki arı popülasyonları istikrarlı bir şekilde düşüyor. Yalnızca Oregon'un güneyinde ve Kuzey Kaliforniya'da, Sahil ile Sierra-Cascade sıradağları arasındaki küçük bir bölgede bulunan bu arılar 2006'dan beri tespit edilmedi. Bu, türün zaten neslinin tükendiğini gösteriyor ancak doğrulanmadığı için hala kritik tehlike altında olarak listeleniyor. Peki bu arılara ne oldu derseniz, genellikle diğer arı türlerinin başına gelen şeylerin aynısı diyebiliriz. Hastalık bulaştıran ticari arı kolonilerinin, yerli olmayan çiçeklerin dikilmesi, pestisitler ve habitat tahribatı türün yok olmasında etkili olmuştur.

12. Körfez muturu

Kuzey Kaliforniya Körfezi'ndeki suların küçük bir bölümünde yaşayan körfez muturu, dünyanın yaşayan en küçük deniz memelisi türüdür ancak Meksika'da yasadışı Totoaba avcılığı yüzünden yok olmanın eşiğine geldiler. Yine nesli tükenmekte olan bir tür olan Totoaba, Çin'de yüksek fiyatlara satılıyor. Para kazanma telaşı içinde, balıkçılık körfez muturunun yanlışlıkla yakalanmasına zemin hazırlamıştır. Körfez muturu 1980'lerde bilim insanları tarafından tam olarak keşfedildiğinden, tarihsel popülasyonlarını bilmek imkansız. Şu an ise bilinen nüfusları on sekiz.

13. Dev Yumuşak Kabuklu Kaplumbağa

Dünyanın en büyük tatlı su kaplumbağalarından biri olan dev yumuşak kabuklu kaplumbağa, habitat tahribatına ek olarak eti ve yumurtası için avlanma nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu kaplumbağalar nadiren nefes almak için yüzeye çıkar, bu da vahşi doğada görülmelerini ve teşhis edilmelerini zorlaştırır. Şu anda bir erkek kaplumbağa Çin'deki Suzhou Hayvanat Bahçesi'nde bulunuyor. 2019'da dişi partneri öldüğünde, bu tür için umut kalmamış gibiydi. Ancak 2020'nin sonlarında araştırmacılar, DNA testi yoluyla Vietnam'da bir gölde yaşayan bir dişi buldular. Gölde başka bir kaplumbağa daha görüldüğü doğrulandı ve korumacılar bunun türe yardımcı olabilecek bir erkek kaplumbağa olmasını umuyorlar.

14. Büyük Çekiç Balığı

2019'da büyük çekiç balığı, son yetmiş yılda küresel nüfusu yüzde 80'den fazla düştükten sonra kritik derecede tehlike altında olarak listelendi. Çekiç kafalı köpek balığı türlerinin en büyüğü olan büyük çekiç balığı, yanlışlıkla avlanmanın acısını yaşıyor ve ayrıca köpekbalığı yüzgeci çorbasının ana maddesi olan büyük yüzgeçleri için de yoğun bir şekilde avlanıyor. Ne yazık ki, büyük çekiçbaşlar risk altında olmaya devam ediyor.

15. Poecilotheria Metalica

Metalik mavi tüylerle kaplı bu olağandışı tarantulanın doğal yaşam alanı, orta güney Hindistan'daki yaprak döken ormandır ancak konumu artık küçük bir rezerv ormanla sınırlıdır. Ne yazık ki, yaşam alanı ağaç kesimi ve yakacak odun hasadı nedeniyle yavaş yavaş aşındı ve artık küçük bir alanda yaşamak zorundalar. Bu tarantula o kadar nadirdir ki 102 yıl sonra ilk defa 2001'de görülmüştür. Eşsiz görünümü nedeniyle bu tarantula örümcek meraklıları arasında popülerdir. Mevcut nüfus bilinmemekle birlikte, sınırlı yaşam alanı ve yasadışı evcil hayvan ticaretindeki popülaritesi, onu 2008'de kritik derecede tehlike altındakiler listesine sokmak için yeterli bir nedendi.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Bilim İnsanları T-Rex Gibi Dinozorlar Devasayken Neden Akrabalarının Daha Küçük Olduğunu Buldu!
Tüylü Dostlarımız Kediler Neden Evdeki Eşyaları Tırmalamaktan Hoşlanıyor?
Kuşlar Göç Edecekleri Zamanın Geldiğini Nasıl Biliyor ve Rotalarını Nasıl Buluyorlar?

Popüler İçerikler

RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
YORUMLAR
05.03.2023

YAHU PANGOLİN NEDEN YERSİN???? Avlanmayi hala anlayamıyorum

08.03.2023

İnsanlar'da türü yok olmak üzere.Listeye onu da ekleyelim.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ