Eski Dünya, şimdiki kadar sakin değildi. Eğer o devasa yaratıklar hala hayatta olsaydı, ormanların kralı kesinlikle aslan değil, bambaşka devasa canavarlar olurdu.
İşte bu nedenle, bu 10 antik yaratığın artık neslinin tükenmiş olmasına şükredeceksiniz!
Brontornis burmeisteri, 3 metre boyunda ve 400 kg ağırlığında, tarihin en büyük yırtıcı kuşuydu.
Devasa gagası ve kemik kıracak kadar güçlü olan pençeleriyle antik armadillo türleri gibi büyük ve zırhlı hayvanları avlıyordu.
Sarcosuchus imperator, 10 ton ağırlığında ve 12 metre uzunluğundaki devasa bir timsahtı.
Devasa çeneleri ve sivri dişleri ile yakaladığı avını suya çekip boğarak öldürüyordu. Döneminin en büyük avcılarından biri olan bu timsah, dinozorlarla bile baş edebiliyordu
Archelon ischyros, yaklaşık 2 ton ağırlığındaki devasa bir deniz kaplumbağasıydı.
4 metre uzunluğunda ve 5 metre genişliğinde olan bu yaratık, güçlü gagasıyla kalamarları ve kabukluları ezip yiyordu.
Arthropleura, 2 metre uzunluğundaki devasa bir kırkayak benzeri yaratık olarak biliniyor.
30 çift bacaklı bu canavar, yapraklar ve yakalayabildiği küçük hayvanlarla besleniyordu. Kalın, zırhlı vücudu onu yırtıcılardan koruyordu.
Beelzebufo ampinga, Cretaceous dönemde yaşamış 40 cm uzunluğunda ve 4 kg ağırlığında devasa bir kurbağaydı.
Kendini yapraklar arasına saklar, böcekler, kertenkeleler ve hatta küçük dinozorlar gibi talihsiz avlarını beklerdi. Yaklaştıklarında, devasa çenesiyle onları yakalayıp yutardı.
Titanoboa cerrejonensis, yaklaşık 13 metre uzunluğunda ve 1100 kg ağırlığındaki dev bir yılandı. Vücudu o kadar kalındı ki bir insanın beline kadar gelebiliyordu.
Avı, genellikle bir timsah kadar büyük olabiliyordu. Suyun altında saklanarak bekler, avı yaklaştığında onu suya çekip boğarak öldürürdü.
Tarihin en büyük ayılarından biri olan Arctodus Simus, 4 metre boyunda ve 1 ton ağırlığındaydı.
O dönemdeki insanlar bu devasa ayı ile karşılaşmamak için dua ediyorlardı, çünkü bu yaratık bizonları bile yere serebiliyordu.
Dunkleosteus terrelli, 10 metre uzunluğundaki zırhlı başlı devasa bir balıktı. 5000 Newton’luk çene kuvvetiyle avını bir çırpıda parçalayabiliyordu.
Çenesini sadece 1/15 saniyede açarak, avını kendine doğru çeken bir akım yaratıyordu.
Bir tonluk öfkeli bir domuz düşünün. Daeodon shoshonensis, metre uzunluğundaki kafasında güçlü çene yapısına sahipti.
Kemikleri parçalayacak, eti dilimleyecek şekilde evrimleşmiş dişlerle doluydu. Devasa domuz, eski atlar ve develerle beslenen ölümcül bir avcıydı.
Tarihin en büyük maymunu olan Gigantopithecus blacki, 3 metre boyunda ve 500 kg’ın üzerinde ağırlığa sahipti.
Gücü ve devasa cüssesi sayesinde kaplan, leopar ve ayılar gibi yırtıcılarla baş edebiliyordu. Neyse ki bu devasa yaratık otoburdu.