Günümüzde Dizi ve Filmlerin Çekildiği Beykoz Kundura'nın Geçmişten Günümüze Tarihi

1800’lerin başına uzanan tarihi ile Türkiye’nin en önemli endüstri miraslarından biri sayılan ve 2018’den beri de İstanbul’un gözde kültür ve sanat merkezlerinden birine dönüşen Beykoz Kundura, Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet’i kapsayan zengin bir geçmişe sahip.

Osmanlı döneminde deri ve kâğıt imalathanelerinin bulunduğu bu alan Cumhuriyet’ten sonra Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası olarak faaliyetine devam etti. Türkiye’nin değişen ekonomisi ve politik tavrı doğrultusunda 1999 yılında üretime son veren fabrika, 2004 yılında Yıldırım Holding bünyesine katılmasıyla birlikte film ve kültür sektörünün merkezlerinden birine dönüştü.

1804 yılında III. Selim’in isteği üzerine Beykoz Hünkar İskelesi’ndeki değirmen ocağında önce bir kâğıt fabrikası kuruldu.

1810’da ise kâğıt fabrikasının hemen yanına bir tabakhane kuruldu. 1812’de II. Mahmut’un tabakhaneyi satın almasının ardından fabrika ordu için gerekli olan ayakkabı, çizme ve koşum takımlarını üretmeye başladı.

O dönem katılımı oldukça zor olan 1856 yılında gerçekleşen Paris Uluslararası Fuarı’nda ve Expo Universelle’de yer aldı.

1877 Viyana Uluslararası Fuarı’nda imalathanesiyle madalya kazandı.

Cumhuriyet’ten sonra 1955 yılında Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası olarak devam etti.

Fabrikanın yıllık kapasitesi 1 milyon 860 bin çifte yükseldi. 1968 yılından itibaren 178 memur, 2317 işçiyle faaliyet gösteriyordu.

1999 yılında ise Bakanlar Kurulu’nun kararıyla fabrikanın kapatılma süreci başladı.

1980’lerde sürekli artış gösteren bu tabloda Türkiye’nin değişen ekonomik ve toplumsal tercihleri doğrultusunda değişiklikler yaşanmaya başladı. 1986 itibariyle fabrika zarar etmeye başladı. 1993 yılında fabrikanın çevreyi ve Boğaz’ı kirletmesi nedeniyle Çevre Bakanlığı talimatıyla deri bölümünün kapatılmasına karar verildi.

Gelen çekim teklifleriyle birlikte 2005 yılı itibari ile dizi ve sinema sektörüne hizmet veren bir platoya dönüştü.

Özelleştirme kararının çıkmasıyla 2004 yılında Beykoz Kundura, Yıldırım Holding bünyesine katıldı. Bu süreçten sonra da sahip olduğu kültürel değerin verdiği sorumlulukla hareket ederek yaratıcı endüstriye hizmet vermeye devam etti.

Sokak dekoru kurulan ilk televizyon dizisi 2010 yılında çekimlerine başlanan Öyle Bir Geçer Zaman ki oldu.

2013 senesinde ilk uluslararası etkinlik Youtube Türkiye’nin lansmanı yapıldı.

2015 yılında Kundura Hafıza’nın sözlü tarih çalışmaları başladı.

medyagunlugu.com

Çalışma kapsamında Beykoz Kundura’nın kapıları bir kere da eski fabrika çalışanlarına açıldı.

2017 yılında Beykoz Kundura’nın ilk açık hava sinema etkinliği Restore Film Günleri yapıldı.

Kundura Sinema, Beykoz Kundura’nın kültür sanat kimliğinin kalbi niteliğindeki Kazan Dairesi’nin restorasyonuyla gösterim hayatına başladı. Rus Kazanı olarak adlandırılan mekânda tarihi bir fırın bulunuyordu. Bu fırının deposu olarak kullanılan yer şimdilerde sinema salonu; fırının olduğu yer ise fuaye ve yeme içme alanı olarak hizmet veriyor.

Binanın aslı korunarak yapılan restorasyon çalışmalarının neticesinde son teknolojiye sahip ekipmanlarla donatılmış.

Christie marka Dijital Sinema Projeksiyonu, Spectral sinema perdesi ve Luis Wassman ses sistemi ile kendine has donanımlı bir sinema salonu yaratıldı. 135 kişilik oturma kapasitesine sahip Kundura Sinema, 27 Ekim 2018 tarihinde Unesco Görsel-İşitsel Miras Günü kapsamında ilk kapalı özel gösterimlerle kapılarını açtı. 2018’in Kasım ayında biletli gösterimlerine başlamadan önce çeşitli pop-up etkinliklerle sinemaseverleri ağırlamaya ve Kundura’nın dünyası ile tanıştırmaya başlamıştı.

Fabrika döneminde hem çalışanların hem Beykoz halkının katılımıyla gerçekleştirilen film gösterimlerinden ilhamla, Kazan Dairesi’nin bir bölümü bir sinema salonuna dönüştürüldü.

Kundura Sinema, 2018’in kasım ayından bu yana düzenli aralıklarla yenilenen küratöryal film seçkilerine ev sahipliği yapıyor.

2020 yılında tiyatro, konser ve performans salonu olarak tasarlanan Kundura Sahne kapılarını açtı.

Endüstriyel kültür mirasının bir parçası olarak mekânların kendine özgü niteliklerinden yola çıkar ve bu yaklaşımla oluşturduğu izleyici kitlesiyle dönüşen bir kültürel alan yaratmayı amaçlar.

Beykoz Kundura'nın eski kazan dairesinden dönüşen Kundura Sahne, İstanbul'un çağdaş tiyatro, dans ve performans alanlarında öncü yeni mekanıdır.

Uluslararası ve yerel sanatçıların sahne aldığı, disiplinlerarası performansların sunulduğu ve üretildiği, izleyicilerin çeşitli yenilikçi performans biçimleri ve yöntemleri üzerine güçlü bakış açıları ile karşılaşacağı, yaratıcı pratiklerin kesiştiği bir karşılaşma merkezidir.

Kundura içinde çekim yapan yapımcı, yönetmen, oyuncu ve set çalışanlarının keyifle konaklayabileceği farklı temalara sahip dört odalı butik bir otel mevcut.

Misafirlerini vahşi Batı ambiyansından Afrika’nın çöl atmosferine taşıyan özel dekorasyonlu odalara sahip Çek Evi, 1932 yılında yapılmış tarihi ve ferah bir binada yer alıyor.

Çek Evi’nde konakladıkları süre içinde tüm misafirlerimizin dinlenmek, bu tarihi dokunun keyfini çıkarmak için kullanabilecekleri bir ortak alandır. Ayrıca Kundura’daki çalışmalarınız sırasında küçük toplantılarınız için de kullanabilirsiniz.

Beykoz Kundura, otel gelirlerini Birebir Eğitim Vakfı’na bağışlayarak inzva ve inekle projelerine destek veriyor.

Çek Evi’nin salonun yanında bulunan, Çek Evi bahçesine ve Kundura Meydanı’na bakan sıcak kütüphane odası, sessizlik içinde senaryo çalışmalarınızı sürdürebileceğiniz keyifli bir mekândır.

Kahramanlık ve adalet konularını işleyen Western filmlerinden esinlenilerek dekore edilen Western Odası’nda uykunuza dalmadan önce at sırtında kovalamacaları hayal ederek vahşi Batı’nın ambiyansını içinizde hissedebilirsiniz.

50’li ve 60’lı yılların sinema yıldızlarından esinlenilerek dekore edilen Hollywood Odası’nın her yerine Marilyn Monroe’nun cazibesi sinmiş durumda.

Birçok popüler film ve dizinin çekildiği, İstanbul’un en önemli platosunun kalbinde yer alan Çek Evi’nin bu odasında konaklarken kendinizi bir film yıldızı gibi hissedebilirsiniz.

Çek Evi’nin en sevimli mekanlarından biri olan Masal Odası

Uzakdoğu’dan ilham alan mobilyaları ile mükemmel bir çatı katı süitini temsil ediyor. Misafirlerine mavi ve yeşil tonlarındaki duvarlarıyla söğüt ağaçlarının serinliğini ve ferahlığını sunan Masal Odası huzurlu bir uyku vadetmeyi de ihmal etmiyor.

Atlas Dağları’ndan Sahra Çölü’ne Kuzey Afrika kültürünün izlerinden yola çıkarak Bertolucci’nin Çölde Çay filmindeki soğuk ama tutkulu aşkından ilhamla Fas’a özgü Majorelle mavisiyle tasarlanan Kuzey Afrika Odası ise misafirlerine çok özel bir deneyim sunuyor.

Fabrika döneminde deri kuyusu olarak kullanılan bölümde şu an üç ofis, iki konaklama mekânı ve Demirane restoranın mutfağı yer almaktadır.

Komple bir konaklama deneyimi vadeden bu mekân sade tasarımın ilham verici dinginliği ile yaratıcı çalışmalara olanak tanıyor.

Beykoz Kundura’nın konaklama olanakları şu an için kamuya açık değil. Yalnızca Kundura bünyesinde çekim yapan kişiler tarafından kullanılabiliyor.

Kundura Meydanı’na bakan Kıraathane, misafirlerine ağaçların altında dinlenme fırsatı sunan ferah bir mekân. Kıraathane’nin yer aldığı bina Sümerbank döneminde bir süre revir olarak kullanılsa da şimdilerde şirin dekorasyonuyla misafirlerini ağırlayan bir dinlenme alanını temsil ediyor.

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de çeşitli olanaklara sahip bir yaşam alanı olma fonksiyonunu sürdüren Beykoz Kundura’da çekim ve etkinlik alanları, kültür-sanat tesislerinin yanı sıra yeme-içme olanakları da bulunuyor. Günümüzde hem set çalışanlarının hem de Beykoz Kundura bünyesinde düzenlenen etkinliklere katılan misafirlerin kullanımına açık olan üç adet yeme-içme tesisi bulunuyor.

Beykoz Kundura otel gelirlerinde olduğu gibi restoran gelirlerini Birebir Eğitim Vakfı’na bağışlayarak inzva ve inekle projelerine destek veriyor.

Kundura’nın rıhtımına demir atan yatlara karşı, Yeni Kundura binasının girişinde bulunan Marina Cafe’de vakit geçirmek hareketli bir günün tüm yorgunluğunu atmaya yeter.

Set aralarında, soğuk kış günlerinde şömine başında huzurlu, keyifli zaman geçirmeye olanak sağlayan Demirane’nin alt katında etkinlikler için bir sunum alanı mevcut.

Haziran 2021’de açılan Kundura Hafıza sergisi, yaklaşık üç bin işçi, memur ve ailelerin yaşamının önemli bir parçası olan fabrikada gündelik hayat ile üretim faaliyetinin iç içe geçmesinden ilham alır.

Kundura Hafıza; İstanbul’un önemli endüstriyel kültür mirası olan, tarihi Osmanlı dönemine uzanan, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra 1933-1999 yılları arasında Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası olarak faaliyet gösteren, bugünkü Beykoz Kundura’nın hafızasını temsil eder. Bir fabrika tesisi olmanın ötesinde, kreşi, sineması ve kütüphanesi gibi birimleriyle geçmişte bir yaşam alanı olan Beykoz Kundura’nın, üretim ve yaşam alanı olarak tarihsel gelişimini somut ve somut olmayan değerler kapsamında anlamak için farklı yöntemlerle onu keşfe çıkar.

Kundura Hafıza arşivinin kaynaklık ettiği sergi ülkenin en önemli endüstriyel miraslarından Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası’nın üretim tarihine başka bir perspektiften bakmayı önerir.

Kundura’nın Hafızası: Bir Fabrikaya Sığan Dünya tesise ve arşive alternatif bilgi üretimi sağlayabilecek başlangıç noktasıdır.

Sümerbank zamanında fabrikanın marangozhanesi olarak kullanılan bu alana kurulan sergi bir Kundura geleneği olan üretim merkezi olma halini sürdürmeyi ve hala büyümeye devam eden arşiv gibi zamanla yeniden şekillenerek arşiv okumalarını çeşitlendirmeyi amaçlar.

Bu içeriklere de göz atabilirsiniz

Kundura Sinema'da Mart Ayı: Wim Wenders, Zamanda Yolculuk ve Kadınlar Günü Özel Programı
24. İstanbul Caz Festivali’yle İstanbul’da Yeniden Keşfedeceğiniz 8 Eşsiz Mekân
Çukur'un Mahallesi, Sarmaşık'ın Gerçek Sitesi! Sevilen Yerli Diziler Nerede Çekiliyor Açıklıyoruz

Popüler İçerikler

Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
YORUMLAR
29.10.2022

Allah'tan kıymet bilen birilerinin eline geçmiş. Yoksa on numara deniz manzaralı rezidans olurmuş (!).

29.10.2022

👍🏻👍🏻👍🏻👍🏻👍🏻👍🏻

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ