Günümüzde Bile Kim Oldukları ve Nereden Geldikleri Bilinmeyen İnsanların Tüyler Ürpertici Hikayeleri

Günümüz koşullarında birinin hakkında bilgi toplamamız maksimum yarım saatimizi alıyor. Ancak günümüzde bile kim oldukları bilinmeyen bir çok kişi var. Hayatlarına dair gizemleri çözülemeyen en garip 5 kişinin hikayesini sizler için derledik. Hadi buyurun 👇

1. Sandy Covelu Jerome

Bu adamın hikayesi birçok kaynakta farklı anlatılsa da en yaygın hikaye, Eylül 1863'te Kanada'nın Nova Scotia kentinde Sandy Cove sahilinde yürüyen 8 yaşındaki bir çocuğun bu adamı bulmasıyla başlıyor. Bacakları olmayan adamı ne tanıyan ne de bilen vardı. Adam İngilizce konuşmayı bilmiyordu. Yerel halk adama Jerome adını verdi. Aslına bakılırsa Jerome hiçbir dili konuşmayı bilmiyordu ve kendisini görmek isteyen meraklı komşulara bir köpek gibi hırlıyordu.

Jerome'nin bacakları yeni kesilmişti, o kadar ki pansumanları hâlâ üzerlerindeydi ve henüz iyileşmemişti. Ancak Jerome'nin bacakları bir doktor tarafından ampüte edilmiş gibi duruyordu.

saltwire.imgix.net

Bir süre sonra, çoğunluğu Baptist olan Digby Neck kasabasının halkı bir şekilde Jerome'un Katolik olabileceğine karar verdi. JeromeLatince, İtalyanca, Fransızca ve İspanyolca'ya tepki vermedi. Bir dilbilimci olan Nicola ile birlikte yaşamasına rağmen Jerome herhangi bir dili konuşmayı asla öğrenmedi ve sadece homurdanabiliyordu. Jerome, sahilde bulunmasından yaklaşık 50 yıl sonra, 1912'de öldü. Hiç kimse onun kim olduğunu bilmiyordu.

Jerome, Nova Scotia halk tarihinde favori bir karakter haline geldi ve geçmişine dair hala çok sayıda teori var. Bazıları, Jerome'un bir isyan girişiminden sonra uzuv kesmeyle cezalandırılan bir denizci olduğunu öne sürerken, diğerleri onun ampüle edilmiş ve bir servetin varisi olduğunu söylüyor.

2. John Doe No. 24

Ekim 1945'te, Jacksonville, Illinois sokaklarında konuşamayan, sağır bir genç bulundu. Yazabildiği tek şey Lewis adıydı. Kim olduğu bulunamadığı için yargıç genç adamı devletin akıl ve ruh sağlığı hastanesine yatırıldı. Sisteme giren 24. isimsiz kişiydi, bu yüzden John Doe No. 24 olarak tanındı.

Devlet akıl hastanesinde yıllarca tacize maruz kaldıktan sonra, muhtemelen diyabetin bir yan etkisi olarak görme yeteneğini de kaybettiği için John için işler daha da kötüleşti.

Yaşadıklarına rağmen John'un dans etmeyi seven neşeli bir adam olduğu söyleniyordu. 1993'te Peoria'daki huzurevinde felç geçirerek öldüğünde kimse onun kim olduğunu veya nereden geldiğini bilmiyordu. Şarkıcı/söz yazarı olan Mary Chapin Carpenter, adamın üzücü hikayeyi duyduğunda, 'John Doe No. 24' adlı bir şarkı yazdı.

3. Mösyö Chouchani

bpb-us-e1.wpmucdn.com

Shushani olarak da bilinen Mösyö Chouchani, Nobel Barış Ödüllü yazar Elie Wiesel'ın öğretmeniydi ancak bu adam hakkında çok az şey biliniyordu. Wiesel, Chouchani'nin 'pis, kıllı ve berduşu oynayan bir palyaço gibi göründüğünü' yazarken, başka bir öğrenci olan Litvanyalı-Fransız filozof Emmanuel Levinas'a göre Chouchani'nin dış görünüşü oldukça 'nahoştu'. Ancak Chouchani'yi felsefe, matematik ve Talmud ustası olarak nitelendiren öğrencileri üzerinde güçlü bir izlenim bıraktığı söyleniyor.

Chouchani hakkında gerçekten bilinen tek şey, 1895'te doğduğuydu.

Bu adamın ismi bile bir muammaydı. Chouchani ve Shushani, takma isimlerdi ve bu isimlerin de muhtemelen kelime oyunları olduğu düşünülüyor. Shushani, günümüz İran'ında bulunan 'Shushan'dan biri' anlamına gelen bir kelimeydi.  Ama hiç kimse ona neden böyle dendiğini, ne zaman böyle anılmaya başladığını veya varsa kelime oyununun ne olduğunu net olarak bilmiyor. Chouchani'nin 1968'de öldüğü ve mezarının Uruguay'da olduğu biliniyor. Mezar taşında ise 'Doğumu ve hayatı bir muammayla mühürlendi” yazıyor.

4. Karaağaçtaki Bella

1943'te, İkinci Dünya Savaşı'nın en yoğun döneminde, İngiltere'nin Stourbridge kentinde oynayan dört çocuk, bir ağacın içinde kafatası bulundu. Polisler olay yerine gittiğinde orta yaşlı bir kadının iskeleti, birkaç parça giysi, bir ayakkabı ve ucuz bir alyans buldu. Cesedin ağzında bir parça tafta bulundu, bu da kadının boğulduğunu ve yaklaşık bir buçuk yıldır öldüğünü gösteriyordu. Daha sonra yakınlarda gömülü olarak kopmuş bir el bulundu.

1943 veya 1944 Noel'inde (kaynaklar farklıdır) garip mesajlar görünmeye başladı.

West Midlands kasabası Old Hill'de, boş bir binanın yan tarafında beyaz tebeşirle yazılmış 'WHO PUT BELLA IN THE WYCH-ELM' yazısı yazıldı. 'Bella'yı karaağaca kim koydu?' anlamına gelen bu slogan şehrin diğer yerlerinde de görünmeye başladı. Polisin şimdiye kadar bulduğu en iyi ipucu, savaş sırasında Midlands bölgesinde bir Nazi casus çetesinin faaliyet gösterdiği ve casuslarla bağlantılı kadınlardan birinin adının Clarabella Dronkersolduğuydu. Yine de aradıkları Bella'nın o olduğunu doğrulamak için yeterli bilgiye sahip değillerdi. Sloganı yazan kişi veya kişilerin de kimliği tespit edilemedi.

5. Son Kabile Üyesi

'Son Kabile Üyesi' ve 'Dünyadaki En Yalnız Adam' da dahil olmak üzere bir dizi takma adı ola adamın ismi ve konuştuğu dil hala bilinmiyor. 1996 yılında Amazon yağmur ormanlarında yalnız yaşarken bulunan adamın kabilesinin yaşayan son üyesi olduğu düşünülüyor.

2007'de, Brezilya'nın yerlilere yönelik devlet koruma kurumu olan Fundação Nacional do Índio, adamın arazisine izinsiz girmeyi yasa dışı hale getirdi.

Ne yazık ki, adam 2022'de vefat etti. Adamın hangi kabileye ait olduğu bilgisi bile bilinmiyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Bilgi Yarışmalarındaki Milyonluk Soru: İnsanlık Tarihinin En Uzun Yılı Kaç Gün Sürdü?
Böylesi Düşman Başına: Gelinlik Giyerek Düğüne Gelen "Gelinin Arkadaşı" Sosyal Medyada Alay Konusu Oldu!
Gördükten Sonra Dünyaya Bakış Açınızı Değiştirecek Her Biri Birbirinden Enteresan 15 Görsel

Popüler İçerikler

Ortak Türk Alfabesindeki Yeni Harfler Nasıl Kullanılacak?
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
YORUMLAR
20.04.2023

Kader iste napacaksin herkesin bir hikayesi ve hayali var kimininki buyuk kimininki kucuk

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ