Özellikle #15 beni çok şaşırttı.
Özellikle #15 beni çok şaşırttı.
Çok uzun yıllar önce, günümüzün en popüler evcil hayvan türleri şu anki hallerinden çok daha farklılardı. Kedilerin ataları olan miyasidler, günümüzün sansarlarını andırıyorlardı. Ağaçlarda yaşarlar ve yere sadece avlanmak için inerlerdi. Ayrıca bu çok uzun yıllar önce yaşamış hayvanlar, sadece kedigillerin değil köpeklerin, ayıların hatta fokların da atasıydı.
Muhtemelen boyları 24 metreye kadar varan mavi balinaların dünyada bilinen en büyük sucul memelilerden biri olduğunu biliyorsunuzdur. Ama sadece çok az kişi bu su altı devlerinin atası olan, hatta karada yaşamasının yanında bir de vejetaryen olan rakun boyutlarındaki indohyus'u bilir. Yıllar boyunca indohyus'un vücut şekli ciddi anlamda değişti çünkü bu hayvan kendini avcılardan korumak için suyun altında korunma bulmaya çalışıyordu.
Dünyadaki en tatlı canlılardan biri olan rakunlar, en korkutucu ve en eski hayvanlarından biri olan dev hyaenodonlarla olan akrabalıkları hakkında böbürlenebilirler. Bu ürkütücü hayvanların dişlerini kendi kendilerine keskinleştirebildikleri ve hatta yaklaşık 4 metreye kadar büyüyebildikleri biliniyor.
Antik zamanlardan beri keçi ve koyunlar, en sakin ve en kolay evcilleştirilebilen hayvanlar olarak biliniyorlar. Fakat her nasılsa bu hayvanların ataları insanlarla kolayca iş birliği yapmaya biraz uzak kalırdı çünkü bu ürkütücü Andrewsarchus türü, ağırlıkları 1 tona kadar çıkan, eski zamanların en büyük memeli yırtıcılarından biriydi.
Günümüz fillerinin boyutlarına ulaşan Archelonlar, hayvanlar dünyasının gerçek devlerinden biriydi. Dev kaplumbağaların yaklaşık 60 milyon yıl önce nesilleri tükenmesine rağmen hala Hint Okyanusu'nda ve hatta Kuzey Amerika kıyılarında büyük türler görülebiliyor. Bununla birlikte, bilim insanları bu türlerin dinozorlar çağından gelme ihtimaline oldukça şüpheci yaklaşıyorlar çünkü o zamandan beri hayatta kalamayacaklarını düşünülüyor.
Tembel hayvanlara bu isim boşa verilmedi, bu yavaş, sakar ve uysal hayvanlar hayatlarının büyük bir kısmını uyuyarak geçiriyorlar. Günümüz filleri kadar büyük olan ve ağırlıkları 4 tona kadar çıkabilen tembel hayvanların dev ataları da pek hızlı hareket edemiyorlardı.
Domuzların bu nesli tükenmiş eski ürkütücü ataları, keskin dişleri ve alçakgönüllü zekalarıyla kendi yemeklerini kendileri tedarik edebiliyorlardı. Bununla birlikte, 'yok edici domuzlar' olarak da bilinen entelodontlar zayıf zihinsel yetenekleriyle bile, Çin, Avrupa ve hatta Kuzey Amerika'nın açık ovalarında birkaç bin yıl boyunca hayatta kalabildiler.
Modern boğa yılanlarının atası olan titanoboa bir zamanlar Latin Amerika'da yaşıyordu. Bu dev titanoboaların balıkla beslendiği biliniyor. 12 metreye varan boyu ve iri yarı cüssesi titanoboaların kendilerini korumalarına yetmedi.
Keseli sıçanlar Kuzey ve Güney Amerika'da yaşayan küçük hayvanlardır. Bu zararsız hayvanlar sıklıkla hayvanat bahçelerinde sergileniyorlar fakat kılıç dişli kaplanı andıran ataları o tarz yerlerde yaşama fikrine pek sıcak bakmazdı. Üst dişleri hayatları boyunca uzamaya devam eden thylacosmilusların görüş yetenekleri zayıftı ama duyma becerileri bunu telafi ediyordu. Belki de bu alışılmadık görünümü nedeniyle keseli sıçanların atasının şimdiye kadar hayatta kalmış olabileceğine dair söylentiler de çıktı. Çok benzer görünümde olan bir hayvan türü Afrika, Güney Amerika ve Azak Denizi kıyılarında sıklıkla görülüyor.
Diprotodonlar ya da dev vombatlar bir zamanlar Avusturalya'ya özgü hayvan yaşamının en sıra dışı temsilcilerinden biriydi. Ağırlıkları 3 tona kadar varabilen bu hayvanlar, günümüzün hipopotam boyutlarına ulaşabiliyordu. Koalaların, uzun süre boyunca ayılarla bir akrabalığı olduğuna inanılıyordu fakat aslında bu dev vejetaryenlerin soyundan geliyorlar.
Köpek balıkları uzun zamandır sucul yırtıcıların en tehlikelilerinden biri olarak görülüyor fakat ataları çok daha ürkütücü görünüyor. Bu tarih öncesi devasa köpek balıklarının boyutu bazen 5 katlı bir binanın boyutuna ulaşabiliyordu ve vücudunun özellikleri tatlı suda bile yaşamasına izin veriyordu.
Gergedeanların ataları olan paraceratheriumlar eski Rus masalları ve efsanelerinde geçiyor çünkü Çin ve Balkanlar arasındaki bölgelerde yaşıyorlardı. Ayrıca bu hayvanlar sadece masal karakterleri olarak değil sinema fotoğrafçılığında da karşımıza çıkıyorlar. Yıldız Savaşları serisindeki savaş araçları neredeyse tamamen bu antik hayvanların görsellerinden kopyalandı.
Modern insanların, evrim sonucunda gövdesini kaybetmiş bir at düşünmeleri bir hayli zor olabilir. Fakat midillilerin, eşeklerin ve zebraların eski akrabalarının sahip olduğu beden bu şekildeydi. Macrauchenialar, dev koalalar ve kılıç dişli kaplanlarla kıyaslanınca biraz garip görünüyorlar.
Samotherium olarak isimlendirilen zürafaların ataları, Ukrayna ve Moldovya'nın olduğu yerlerde yaşıyorlardı. O zamanlar, geleceğin zürafaları ayırt edici uzun boyunlara sahip değillerdi, vücutlarının bu özelliği evrimin bir sonucu. Daha uzun boyunlu olan erkeklerin dişiler tarafından daha çok ilgi çektiği düşünülüyor.
T-Rex gezegenimizde en popüler olan dinozorlardan bir tanesi. Jurassic Park filminde görselleştirilen bu tarih öncesi canlılar, dünyaca tanınır oldular. Her ne kadar bu devasa canlıların görünüşü kuşları anımsatmasa da, tiranazorların DNA'sı günümüz tavuklarıyla çok büyük ölçüde benzerlik gösteriyor. İster inanın ister inanmayın ama bilim insanları bu devasa canlılarla tavukların aynı soydan gelme fikrini ciddi bir şekilde tartışıyorlar.
Bu değişimlerden en çok hangisi sizi şaşırttı. Bizlerle yorumlarda paylaşmayı unutmayın.
#2 mavi balina bilinen en buyuk sucul memelilerden biri degil, 30metre boyu 170ton agirligiyla gelmis gecmis tum zamanlarin bilinen en buyuk hayvani. buyuk canli diyince akla hep dinozorlar gelir ama ilginctir tum zamanlarin acik ara en buyugu bir memeli. ve 4.5milyar yildik dunyada onunla ayni devirde yasiyor olmamizda buyuk sans.
Hiç damızlık horoz gördünüz mü? Bir çiftliğe iş yapmaya gittik, horoz reisin boyu 80 cm filandı velaciraptor gibiydi kerata.
Ataları ile kuzenleri farklı şeyler.