Günümüzde bilgisayar hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiş durumda. Onlar olmadan herhangi bir iş yapamaz veya eğlenemez hale geldik bile diyebiliriz. 1950'li yıllardan itibaren modern dünyada kullanılan bu cihazlar, o günden bu yana yapısını ve işlevini sürekli değiştirdi. Son yayınlanan raporlar ise bu değişimi 2020'li yıllarda da görebileceğimizi söylüyor.
Kuantum mekaniği ile üretilen ve bu mekanikten güç alan bilgisayarlar olarak tanımlayabileceğimiz yeni cihazlar, şu günlerde hiç olmadığı kadar gelişmiş durumda.
Kuantum teknolojisinden yararlanan temeli sayesinde günümüzün önde gelen süper bilgisayarlarından çok daha güçlü olma potansiyeline sahip olan yeni cihazlar, henüz bebek adımları ile ilerlediği gelişim süreci sebebiyle insanların günlük kullanımda ihtiyaç duyduğu pratik hesaplamalarda pek de yetenekli değil.
Dünyanın en büyük bilişim teknoloji şirketi olarak bilinen IBM tarafından düzenlenen yakın zamanlı bir deneye göre, yeni geliştirilen kuantum bilgisayarları, klasik bilgisayarların hesaplamakta zorlandığı bazı işlemleri kolayca yapabiliyor.
Nature isimli ünlü bilim dergisine yayınlanan deneyi yorumlayan Algorithmiq'in CEO'su Sabrina Maniscalco, yeni kuantum bilgisayarların yakın zamanda hayatımızda büyük bir yer edineceğini söylüyor.
ABD merkezli dev teknoloji firması Microsoft, oluşturulan deneyler ve paylaşılan yapaylar sonrasında potansiyeli gün yüzüne çıkan kuantum bilgisayarları için ilk yatırımını yaptı.
Microsoft, Çarşamba günü Physical Review B dergisinde günlük hayatta rahat bir şekilde kullanılabilecek yeni bir kuantum temelli işlemci geliştirdiklerini ve bunun sonucunda ilerleyen yıllarda kendi kuantum bilgisayarlarını üretebileceklerini işaret eden bir açıklama yayınladı.
en az 50 yıl boyunca ev boyutuna gelemez belki de hiç bir zaman gelemez çünkü o kuantum partikülleri süperpozisyondayken okunamabilmesi için çok çok düşük derecelerde soğutuluyor ve bir defa bile o partiküller ölçüm olduğunı anlarlarsa tek bir duruma çökerek sistem bozuluyor yani çok çok çok hassas bir olay nasıl yapıldığını bilsek bile hala neden çalıştığını bilmiyoruz bile
Tamam o kadar işlemi yaptırdın, o işlemin sonucunu iletebilecek veri yolu nerde? Şöyle düşünmek lazım, kütüphanede çalışan bir kitap bulucusu var, istediğin kitabı çok hızlı getirip sana teslim ediyor kapıdan, sen de ulaştırıcı ulak ile kütüphaneciden teslim aldığın kitabı eve getiriyorsun ama ulak çok yavaş.. kütüphaneci her seferinde ulağın hızını beklemek zorunda. Daha fazla veri yolu eklemek, (farklı kapılardan ulaklar) bu sefer de daha fazla denetleyici demek. (Doğru kitap mı, veride bozulma var mı, eşlenik biti, Ecc. , adresleme, vb) her zaman veri yolunda bir darboğaz oluşturacağı için mantıksaldan öteye geçemiyor bu tarz teorik çalışmalar. Tamamen dijital bir dünyaya yaklaşmakta büyük bir engel var; çünkü evrenin kendisi analog.
Dünya üzerinde halihazırda aktif çalışan 4-5 tane var zaten. ama yüksek maliyetli. fazla enerji harcıyor