1. Beyin sağlığını etkileyen beslenmeyi ihmal etmek
Kalp için faydalı olan her şey, beyin için de iyidir. Akdeniz diyeti ve MIND diyeti gibi sağlıklı yağlar, sebzeler, tam tahıllar, balık ve zeytinyağı ağırlıklı beslenme modelleri beyin fonksiyonlarını destekliyor. Fast food, işlenmiş gıdalar ve aşırı şeker tüketimi ise tam tersi etki yaratıyor.
2. Diyabet, yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarını önemsememek
Diyabet, hipertansiyon, kolesterol gibi kronik hastalıkların kontrol altında tutulması sadece kalp sağlığı değil, beyin sağlığı için de kritik. Özellikle damar tıkanıklığı kaynaklı vasküler demans riskini azaltmak için bu tür hastalıkların etkin biçimde yönetilmesi gerekiyor.
3. Kaliteli uykudan mahrum kalmak
Derin uyku sırasında beyin, Alzheimer’a neden olan toksik beta amiloid proteinini temizliyor. Bu yüzden uykusuzluk ya da uyku apnesi gibi sorunlar, zihinsel işlevlerde bozulmalara yol açabiliyor. Uyku hapları da bu süreci sekteye uğratabiliyor.
4. Sosyal ilişkileri ihmal etmek
Yalnızlık sadece moral bozmaz, beyin sağlığını da etkiler. Araştırmalara göre izolasyon ve depresyon, demans riskini artırıyor. Sevdiklerinizle vakit geçirmek, sohbet etmek ve sosyal etkileşimde bulunmak hafızayı güçlendiriyor.
5. Aşırı alkol tüketimi
Alkol, hem karaciğere hem beyne zarar veren doğrudan bir toksin. Ayrıca uyku kalitesini de düşürüyor. Uzmanlara göre, özellikle 65 yaş üstü bireylerde alkol tüketimi haftada yedi standard içkiyi geçmemeli. Zihinsel kaygıları olanların ise tamamen bırakması öneriliyor.
6. Hareketsiz bir yaşam tarzı benimsemek
Egzersiz sadece kaslar için değil, beyin için de faydalı. Haftada beş gün, en az 30 dakika aerobik egzersiz yapmak öneriliyor. Yürüyüş, bisiklet ya da dans gibi aktiviteler hem kan dolaşımını destekliyor hem de zihinsel yaşlanmayı geciktiriyor.
7. Kask kullanmamak
Bisiklet ya da elektrikli scooter kullanırken kask takmamak, kafa travmalarına ve dolaylı olarak demansa yol açabilir. Özellikle düşmelerin sıklaştığı yaşlılıkta, alınan bir darbe ileride büyük hasarlara neden olabilir.
8. Depresyonu görmezden gelmek
Depresyon, yaşlılıkta her ne kadar gençlere oranla daha az görülse de, hafif düzeydeki depresif belirtiler bile sosyal izolasyon, yetersiz beslenme ve hareketsizlikle birleşince demans riskini tetikleyebiliyor. Psikolojik destek almak, bu açıdan da önem taşıyor.
Böyle şeyler okuyunca içime bi ağırlık çöküyor. Gençlik çok güzel, yaşlılık kaçınılmaz. Sezen söylemişti bir kere, yaş aldıkça beden ruha ihanet ediyor gibi oluyor diye. Yıllar su gibi akıp gidecek.
Hımmmm, dur bakim: Emekli olabilecek miyiz acabayı bile düşünememek, yarına kadar neler neler olur acaba diye düşünmek, güzel devletimizi yöneten dandik ve sahte milliyetçiler ile her seferinde kandırılan ve kendi ekonomileri dışında zerre ekonomiden anlamayan yöneticiler yüzünden başımıza neler gelecek diye düşünmekten, acana şimşek para bulmak için varlık vergisi gibi yaratıcı vergileri tekrardan getirir mi korkusu, sonra eğitim, sağlık, güvenlik (sadece ülkesini seven çok az insanın gayretleri ile devam ediyorken) hele hele adalet sisteminin çökmüş ve rüşvetsiz canımızı kurtaramayacağımızı bilmek. Sonra diyoruz Alman adam 90'nında nasıl dik, sağlıklı.... Adamlarda devletin kredi kartı ile çikolata aldı diye istifa eden yöneticileri varken bizdekilerin kurumsal ve örgütlü utanmamazlıkları ve Allah'tan zerre korkmadan bitmeyen açlıkları. Bunlar falan bizi biraz etkiliyor olabilir mi....
zihinsel faaliyetlerde bulunmak okumak araştırmak dil öğrenmek risk azaltan şeylerden