Pazartesi: Bazı batılı ülkelerde haftanın ilk günü pazar olarak kabul edilmektedir. Hatta bazı eski medeniyetlerde pazar günü uzun bir süre boyunca haftanın ilk günü olarak alınmıştır. Bundan dolayı da pazartesi sözcüğü, pazar ertesi anlamına gelir. Uygurca Budist metinlerinde erte sözcüğü, gün doğumu ya da gün anlamlarında kullanıldığı düşünülmektedir.
Salı: Bu kelime ilk defa Filippo Argenti'nin 1533 yılındaki eserinde geçer. Ancak eserde kelimenin orjinal hali sali olarak verilmiştir. Arapçada ise yevmü's-selase olarak geçer, anlamı ise üçüncü gündür. Salı kelimesi, Türkçeye selase kelimesinden girmiştir.
Çarşamba: Orjinal hali çaharşahba olan bu sözcük, Farsça'dan Türkçeye geçmiştir. Haftanın dördüncü günü anlamına gelmektedir.
Perşembe: Haftanın 4. günü olan perşembe, Orta Asya'da bulunan bir Kuran tefsirinden gelmektedir. Yapılan bazı analizlerde kelime, penç şembe beşinci gün manasında kullanılmıştır. Penç, Farsça'da beş anlamına gelir.
Cuma: Tezkiret'ül- Evliya'da cuma kelimesi, cum'a olarak geçmektedir. Arapça'dan Türkçeye geçen bu kelime, toplanma günü anlamına gelir. Aynı zamanda cemaat, cumhuriyet, camia, cemiyet ve cuma gibi kelimeler de aynı kökten türemiştir. Arapça'da bu kelimelerin kökleri cm, cmm'dir.
Cumartesi: Sonradan türetilen bir diğer kelime ise cumartesidir. Cuma ertesi anlamına gelir. Başka herhangi bir anlamı yoktur.
Pazar: Codex Comanicus'ta pazar kelimesi, bazar olarak geçmektedir. Bu sözcük, pazaryeri kelimesinden gelir. Farsça'dan Türkçeye geçtiği bilinmektedir. 1680 yılında Meninski'nin yazdığı sözlükte pazar kelimesinden, bâzâr güni şeklinde bahsediilmiştir.