Şanlıurfa son birkaç yıldır yaptığı büyük yatırımlarla, turizm anlamında ciddi bir oyuncu olduğunu gösteriyor. Şanlıurfa'da yapmayı planladığınız olası gezinizde sizlere kolaylık olması açısından pratik bir Şanlıurfa Rehberi hazırladık.
Fotoğrafların ve bilgilerin devamı için seymen.b sayfasına göz atabilirsiniz.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bu yazı hazırlanırken büyük keyif alındı. Çünkü uzun zaman sonra Şanlıurfa’nın turizm anlamında yatırımlarına artık canlı gözle şahit olunabiliyor. Değişiklikleri, şehir mimarisinin değişimini, yeni müzeleri yerinde görme fırsatı bulabilirsiniz. Belli ki Mardin ve Gaziantep arasında Şanlıurfa da kendi potansiyelini fark etmiş artık. Hadi gelin gezilecek yerler neler ve yiyecek neler var burada bir bakalım.
Şanlıurfa Müzesi sizi sizden alacak! Dışarıdan kocaman heybetli bir bina içinde öyle güzel dekore edilmiş bir müze var ki gerçekten çok etkileneceksiniz. İnsanlık tarihinin nereden nereye geldiğini, Göbeklitepe’nin hikayesini ve Roma Dönemi'nde topraktan çıkan eserleri burada görebilir, inceleyebilirsiniz. Harika bir müzik sistemini dinleyerek keyifle dolaştığınız müzede, 2 3 saat rahatlıkla harcanabilir. Eski oyuncaklar, balmumu heykellerinden anlatış biçimleri, Göbeklitepe’nin gerçek boyutlardaki bir bölümü vs. her anlamda etkileyici, Tunç, Bakır, Demir çağ gibi dönemleri salon salon ayırarak ziyaretçilerini bekleyen önemli bir müze anlayacağınız. Üstelik müze kart da geçiyor.
Şanlıurfa Müzesi biletinizle buraya ek ücret ödemeden giriş yapabiliyorsunuz. Bölgede en iyi mozaik müzesi Gaziantep’te o kesin fakat Şanlıurfa Müzesi de görülmesi gereken güzellikleri bünyesinde taşıyor. Yine son derece ferah ve profesyonelce hazırlanmış bir müzede eserlerin üzerinde camdan bir yürüyüş yolu üzerinde ilerliyorsun ve sürekli sağlı sollu mozaikleri inceliyorsun. En belirgin mozaik bir esir ve yanında gelen zebra. Diğerleri ise farklı sebeplerden günümüze gelemediği için yarım hep. Ama kısa da olsa görmeniz gereken etkileyici bir müze.
Ciğerci Aziz Usta
Meşhur ciğerci Aziz Usta olarak da biliniyor. Çarşıda eski dükkanında hala. Kendisi ciğeri getirir. Masalarda bulunan soğan, isot, tuz ile sen kendi dürümünü kendin yaparsın. Mis gibi hizmet ! Ciğer ve ayran kişi başı 15 TL.
Cevdet Usta
Meşhur Birecik işi Haşhaş kebabı için aklınızda olsun.
Dedecan Ocakbaşı
Patlıcan kebabında Gaziantepliler oldukça iddialı olsa da burasının da az kalır yanı yok gibi .Önerilir efendim.
Taşsaray
Biraz protokol mekanı gibi olsa da son derece güzel, nezih bir mekan. Misafir ağırlayabileceğiniz, derli toplu bir yer.
Altın Restoran
Şanlıurfa’da en çok tavsiye alınacak mekandır. Birçok kebap çeşidinin bulunduğu güzel bir mekan. Lezzetleri de tatmin edici seviyede.
Diğer tavsiyeler;
Kadir Ustanın Yeri
Arapoğlu Ciğercisi
Ali Usta Kuşbaşıcı
Köprübaşı Kahvaltı Salonu
Şanlı Miroğlu Tatlıcısı
Edessa Künefecisi
Balıklıgöl
Hikayesini hatırlarsınız. Dönemin kralı Nemrut bir rüyasını yorumlatır ve yorumlayan kişi “Bu sene doğan bir erkek çocuk tarafından öldürüleceksiniz” der. Hal böyle olunca Nemrut tüm erkek çocukları öldürtür. Aralarında Hz. İbrahim kalır ve annesi tarafından bir mağaraya bırakılır. Fakat 10 yaşında tekrar döndüğünde bu sefer de Nemrut tarafından günümüzde gördüğünüz kaleye çıkartılır ve şu an Balıklıgöl olan ateşin içine atılır. Fakat Hz. İbrahim atıldığında ateşler su, odunlar ise balık olur.
Özellikle gün içinde her zaman çok kalabalık oluyor. Bu yüzden fotoğraf çekmek isterseniz sabah erken saatte ziyaret etmenizi öneririz.
Aynzeliha Gölü
Hz. İbrahim’in hikayesini yukarıda okudunuz. Kral Nemrut’un kızı Aynzeliha, Hz. İbrahim’in ateşe atıldığını görünce o da arkasından atlar ve Balıklıgöl’ün hemen yanındaki göle düşer. O sırada da bu gölün oluştuğu söylenir. Günümüzde gölün çevresi çay bahçesi. İçinde ise tekne ile tur atabilirsiniz.
Rizvaniye Cami – Balıklıgöl
Balıklıgöl’ün hemen yanındaki cami. Adı pek bilinmez genelde Balıklıgöl Cami olarak da söyleniyor ama asıl ismi Rizvaniye Cami. Eskiden bir kilise olsa da 1716 yılından bu yana Balıklıgöl’ün bir cephesinde bulunan bir cami.
Mevlid-i Halil Külliyesi – Dergah Camii
Hz. İbrahim’in doğduğu mağara olarak biliniyor burası. Şehrin en önemli camisi olmanın yanı sıra buradan çıkan suyun zemzemden sonra en değerli, şifalı su olduğuna inanılıyor.
Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yer burası. Buraya geldiğinizde çocuklar resmen elinizden tutuyor ve 'Abi iki sütunla fotoğrafını çekeyim mi?' diye soruyorlar. Öyle de tatlılar ki, 'Peki abim' diyorsun. Efendim kalenin simgesi iki sütun. Bunun sebebi ise Hz. İbrahim’in mancılık sistemiyle ateşe atıldığı. Bu yüzden de iki sütundan destek alındığı söyleniyor. Kale son yıllarda biraz yeşillenmiş, bunu gördüğüme gerçekten pek sevindim. Ellerine sağlık şehir yöneticilerinin.
Şanlıurfa Tarihi Çarşısı
Bu çarşı 100 – 200 yıl önce neyse hala aynı gibi. Hatta gibisi fazla öyle. Yöresel kıyafetlerden, yastıkçılara, kuruyemişçilere, ciğercilere, kuyumculara, halıcılara, baharatçılara kadar birçok ürünü burada satın alabilirsiniz. Balıklıgöl’e yürüme mesafesinde. Bir ihtiyacınız olmasa bile şehrin dokusunu görmek, ruhunu hissetmek için değerlendirebilirsiniz.
Şanlıurfa’nın güneyine Akçakale’ye doğru giderken 40 km uzaklıkta Harran bölgesini ziyaret edin derim. Bölgede ağaç yetişmemesi nedeniyle kerpiç olarak bilinen evlerden yapılan yapılardan bölgede 900’den fazla varmış. Bu evlerin en büyük özelliği ahşap malzemesinin olmaması, yazları meşhur sıcakta serin, kışları ise sıcak olması. Bir evde zamanında çok fazla aile yaşarmış hepsi aynı evde yaşar ve hayat denilen avluda sosyalleşirlermiş. Günümüzde bu durumu yaşayan insanlar hala var. Harran da hala yerleşim mevcut. Bölgede 2 tane örnek Harran evi var. Amaç kültürü anlatmak, yaymak. Bunlardan birisi Harran House olarak geçen Harran Evi. Diğeri ise Harran Kültür Evi olarak geçen bir yer. Dilerseniz yöresel kıyafetler de giyerek kendinizi daha da yöreye ait hissedebilirsiniz.
Burası yeni Halfeti olarak geçiyor. Turizme kazandırılmaya çalışılan bir yer. Peki Takoran Vadisine nasıl gidilir ? Şanlıurfa-Diyarbakır yolunda Siverek ilçesinden tabelaları takip ederek Takoran’a yol almak mümkün. Burada Takoran’a geldikten sonra kanyonda tekne turu yapabilir veya doğa fotoğrafları çekebilirsiniz. Son derece keyifli, keşfe açık bir yer.
Dünyanın en eski tapınağı olarak kabul edilen Göbeklitepe’de öyle güzel bir müze yapılmış ki hayret edersiniz. Dünyanın medeniyetine yön veren ve Mısır Piramitleri'nden bile 6000 yıl eski olduğu değerlendirilen bu tapınakta son dönemin en güzel müzesi yer alıyor. Tüm dünyanın aktığı bir yere de bu yakışırdı zaten. Şehir merkezinden 14 km uzaklıkta yer alan Göbeklitepe’de hologram ve belgesel odaları, kazı alanı ziyareti, müze shop ve cafe olmak üzere bazı bölümler var. Özellikle hologram kısmı çok profesyonelce hazırlanmış. Kazı alanında ise ziyaret son derece etkileyici. T şeklinde hazırlanan tapınak taşlarının her biri 40 50 ton ağırlığında. Üzerindeki kabartmalar için ise en az 300 saatlik bir çalışmaya ihtiyaç var. Dönemin şartlarında yerleşimler hep su kenarında olurken burada neden böyle büyük bir emek verilmiş bilinmiyor. Hala da gizemini koruyor.
Halfeti, Gaziantep ve Şanlıurfa’nın ortak değeri olsa da belediyesi Şanlıurfa’ya ait olduğu için burada anlatıyorum. Şanlıurfa’dan 120, Gaziantep’ten ise 110 km uzaklıkta olan Halfeti’de son 1 yıldır güzel bir iş yapılmış. Başıboş tekneler belediye kontrolüne girmiş.
Buraya geldiğimizde gezilecek yerler Savaşan Köyü ve Rumkale. Savaşan Köyü'nde batık camiyi ister yanındaki cafelerden iner fotoğraflayabilir isterseniz de tekneden görüntüleyebilirsiniz. Rumkale için ise teknenizle konuşarak hemen karşı kıyısından fotoğraflayabilirsiniz. Şoförlere sorarsanız yardımcı olacaklardır. 2 saat kadar süren tekne turlarında kişi başı ücret 15 TL. Fakat tekne başı 250 TL gibi bir ücret verirseniz, kaç kişi olursanız olun özel bir tekne kiralayabilir ve turunuzu öyle yapabilirsiniz.
Halfeti’de 2000 yılında açılan kapaklar sonrasında 69 köy su altında kaldı. Tekne turu sırasında bazı binaların çatısını, cami minaresini ve daha bir sürü detayı görebileceksiniz.
Şanlıurfa’da sıra gecesi muhabbet demek, müzik demektir. Gençlere adabı öğretmenin yeridir. Bu doğrultuda 60-70 TL ödeyerek yemekli sıra gecelerine katılabilirsiniz. Çardaklı, Cevahir Konak, Manici Urfa, Gülizar Konuk Evi aklınızda olsun. Alkollü derseniz kaldığınız otele sorun derim. Manici de var diye hatırlıyorum. Her cuma ve cumartesi akşamları Urfa’da sıra gecelerinden sesler gelir. Davul zurnasız, gazelsiz olmaz !