Hepsi birbirinden müthiş! 😍
Hepsi birbirinden müthiş! 😍
5.yüzyılda yapılan bu Süryani Manastırı hem Süryaniler hem de tarih severler için çok önemli bir yer. Dönemin dokusunu taşıyan bu manastır oldukça büyük ve ihtişamlı... Eğer Deyrulzafaran Manastırı'na giderseniz manastırın tavanına kesinlikle bakın çünkü bu işçilik sizi büyüleyecek!
Dünyanın bilinen ilk ve en büyük tapınağı olan Göbeklitepe her yönü ile keşfedilmeyi bekleyen bir tarihi miras! Mağara duvarlarındaki hayvan figürleri, anıtların büyüklükleri ve bu mistik havayı deneyimlemek için herkesin gitmesi gereken bir yer!
2.150 metre yükseklikte Nemrut Dağı'nda bulunan bu devasa heykeller bizden yüzyıllarca önce yaşamış insanların izleri adeta...MÖ 62 yılında Kommagene kralı Antiochus Theos'un yaptırdığı bu anıtlar hala ihtişamını koruyor!
Perslerin mirası olan Dara Mezopotamya Harabeleri Anadolu'nun kadim miraslarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Savaşın gölgesinde kalmış bu gizemli şehirde kesinlikle bir gezintiye çıkmalısınız.
1600 yıldan daha uzun süredir ayakta olan bu manastır günümüzde de eğitimler için aktif olarak kullanılmaktadır. Dünyanın en eski ve ayakta duran Süryani Ortodoks manastırı olan Mor Gabriel Manastırı hem tarihi hem de sahip olduğu mimarisi ile gerçekten mükemmel bir yer!
1147 yılında Artukoğulları tarafından inşa edildiği bilinen Malabadi Köprüsü yıllar geçse de ayakta kalabilen nadir tarihi eserlerden biri. Köprünün üzerinde yer alan motifler gerçekten bunun sadece bir köprü değil adeta sanat eseri olduğunu da gözler önüne seriyor!
Kommagene Krallığı'nın 5 büyük kentinden biri olan Perre Antik Kenti yıllarca jeopolitik öneme sahip bir kent olmuştur. Dini açıdan da önemli bir kent olan Perre şu an harabe durumunda olsa da hala tarihten izler taşıyan önemli bir tarih noktası.
Tepeler üzerine Selevkeia Euphrates ismi ile kurulmuş bu antik kent pek çok medeniyete ev sahipliği yapsa da altın çağını Roma döneminde yaşamıştır. Roma döneminde özellikle sanat alanında çok ilerleyen Zeugma mozaik taşları ile yapılmış eşsiz eserlerin de günümüze ulaşmasını sağlamıştır.
Ortadoğu’nun en büyük Ermeni kilisesi olan Surp Giragos iç ve dış mimarisi ile herkesi büyülemektedir. Sahip olduğu detaylar ve tarihi havası ile göze çarpan kilise 15.yüzyılda yapılmıştır.
Anadolu'nun eski camisi olan Ulu Camii mükemmel mimarisi ile dikkat çekiyor. Kökleri kiliseye dayanan cami 639 yılında bölgede egemen olan Müslümanlar tarafından camiye çevrilmiştir. Caminin her bir noktasında bulunan detaylar gerçekten muazzam!
1385 yılında inşa edilen medresesi doğu ve batı uçlarında bulunan dilimli kubbeleri ve sahip olduğu yüksek anıtsal portali ile oldukça uzaktan bile fark edilebiliyor. Konumu ile de Mardin'in tüm güzelliğini gözler önüne seren bu medrese Artuklular tarafından yapılmıştır.
Ülker olarak, “Önce Ülkem, sonra Ülker” ilkesiyle “Güzel Ülkem İçin Doğa Bize Emanet” diyoruz ve sürdürülebilirlik konusunu önemsiyoruz!
#GüzelÜlkem #DoğaBizeEmanet
Çok güzel içerik... Ahh Mardin, bir gün buluşacağız...
Çok güzel bir içerik, neredeyse hepsine gittim. Özellikle Mardin harika bir yer.