Kore dizileri izlerken siz de kendinizi bir bölümü daha açmaktan alıkoyamıyor musunuz? Her sahnede biraz daha duygusal bağ kuruyor, karakterlerin yaşadıkları size de dokunuyorsa yalnız değilsiniz. Bu diziler hissettirdikleriyle de insanı içine çekiyor. Üstelik bu etkiyi sadece romantik türde değil, suçtan fanteziye, sosyal eleştiriden distopyaya kadar geniş bir yelpazede sunuyorlar. Peki, bu yükseliş nasıl başladı ve neden durmak bilmiyor?
Güney Kore Dizi ve Filmleri Neden Son Dönemlerde Çok Popüler Oldu?
8
Kültür ihracatının gücünü keşfeden ilk ülkelerden biri: Güney Kore
Güney Kore hükümeti 1990’lardan itibaren kültür ürünlerini birer ihracat kalemi olarak görmeye başladı. Dizi, film, müzik, moda ve kozmetik gibi alanlarda sağlanan devlet destekleri; prodüksiyon kalitesini artırdı, yaratıcı endüstrilerin büyümesini sağladı.
Örneğin Digital Media City gibi yatırımlar sayesinde içerik üretimi merkezileştirildi, küresel dağıtım ağları güçlendirildi. Netflix gibi platformlarla yapılan anlaşmalarla K-dramalar dünya genelinde erişilebilir hale geldi Tüm bu stratejik hamleler sayesinde Kore dizileri yumuşak güç (soft power) aracına dönüştü.
K-dramaları benzerlerinden ayıran en büyük özelliklerden biri, "affective interlude" olarak adlandırılan duygusal geçiş sahneleri.
Bir karakterin sokak lambası altında düşüncelere daldığı, telefon kulübesinde kar altında mesaj dinlediği ya da geçmişe dair bir anının gözünde canlandığı bu anlar, dizilerin ritmini yavaşlatıp izleyiciyle duygusal bağ kurmasına olanak tanıyor.
Diyalog neredeyse hiç yok ama müzik, görüntü ve oyunculukla verilen duygu öylesine sahici ki izleyiciyi ağlatmak da düşündürmek de mümkün oluyor. E haliyle ister istemez ana karakterde kendimizi bulmak kaçınılmaz oluyor.
Pek çoğunun, duygularımıza tercüman olduğunun altını çizmek gerek.
Squid Game'in ekonomik eşitsizlik, The Glory'nin okul zorbalığı, Extraordinary Attorney Woo'nun otizm gibi sosyal meseleleri işlemesi, Kore dizilerini evrensel kılıyor. Hikayeler Kore'ye özgü detaylar içerse de evrensel temalar sayesinde dünyanın her yerinde karşılık bulabiliyor. Seyirciler bu dizilerde kendi hayatlarına dair izler görüyor; adalet arayışını, aşkı, yalnızlığı, aile bağlarını. Bu da onları yalnızca bir ülkenin üretimi olmaktan çıkarıp küresel bir duygusal deneyime dönüştürüyor.
Ayrıca K-drama senaristlerinin çoğunluğu kadın. Hollywood’daki 'erkek bakışı' yerine Kore dizilerinde kadın bakış açısı daha baskın. Özellikle romantik dizilerin, dünya çapında kadın seyirciler tarafından tercih edilmesini açıklıyor. Ancak içerikler romantizmle sınırlı değil; polisiye, bilim kurgu, distopya, psikolojik gerilim gibi farklı türlerde de güçlü kadın karakterler izleyiciyle buluşuyor.
Kore dizilerinde her sahnenin estetik olarak göze hitap etmesi tesadüf değil.
Renk paletleri, kıyafetler, kamera açıları ve müzik kullanımı özenle seçiliyor. Squid Game’deki kırmızı tulumlar ve yeşil eşofmanlar gibi görsel ikonlar sadece sahneye değil popüler kültüre de damga vuruyor. Üstelik bu yüksek görsellik artık daha büyük bütçelerle destekleniyor. Netflix gibi platformların yaptığı milyar dolarlık yatırımlar sayesinde Kore dizilerinin kalite çıtası her geçen yıl biraz daha yükseliyor.
Hal böyle olunca K-drama izlemeye başlayan pek çok kişi kısa sürede Korece öğrenmek istiyor, Kore mutfağını merak ediyor ya da dizilerin çekildiği yerleri gezmek için Güney Kore’yi ziyaret ediyor.
Ee, sizin en sevdiğiniz K-drama hangisi? Yorumlarda buluşalım!
İlginizi çekebilir 😍👇🏻
Güney Korelilerin Üstüne Para Verip Kendilerini Hücreye Attırdığı Hapishane
Neden Çoğu Korelinin Soyadı Kim, Park veya Lee'dir?
Kuzey Kore’nin Film Takıntısı Yüzünden Kaçırılan Yıldız Choi Eun-hee’nin Şaşırtıcı Hikayesi
Popüler İçerikler
Survivor'da Şampiyon Açıklanmadan Önce Batuhan'ın Adem'e Yaptığı Hareket Tepki Çekti!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tarz Değişikliği Sosyal Medyada Gündem Oldu
Trajikomik Görücü Usulü Evlilik Görüşmeleri Sosyal Medyanın Gündeminde
bunun öncüsü parazittir sonra squid games ile devamı gelmiştir öncesinde alice in borderland ile bi hafif giriş yapıldı ve netflix gözümüze soka soka kore dizileri öneriyor ki 1988 hayatımda izlediğim ve beni cidden huzurlu hissettiren nadir dizilerden herkese tavsiye ederim muhakkak izleyin
Ahlaki olarak da bizim dizilere göre daha düzgün diziler. Hiç öpüşme sahnesi olmadan biten dizi bile var. Erkekler sadık en başta kimi sevdiyse sonuna kadar onunla gidiyorlar. Aile ile izlesen izlerken utanacagin sahneler olmuyor buyuk çoğunluğunda. Ve bizimkiler kimi sürekli ortalık karıştır is çevir doğru düzgün bir mesajı yok çoğu dizinin
Kore dizileri ve filmleri insana o duyguyu veriyor yaşatıyor insani icine çekiyor bir nevi müziğiyle herşeyiyle o yüzden iyiki var 😊