Gündelik Hayatta Sıklıkla Tekrarladığımız Bu 10 Alışkanlık Çevre İçin Sandığınızdan Büyük Tehdit Oluşturuyor!

Söz konusu 'dünyayı kurtarma' olduğu zaman, hepimiz harekete geçmemiz ve problemleri çözmemiz gerektiğini hissederiz.

1. İçerisinde plastik parçacıklar bulunan diş macunları kullanmak

Bazı diş macunu markaları, normal diş fırçalarının ulaşamayacağı zor noktalara ulaşabilen temizlik partiküllerine sahiptir. Ancak bu boncuklar polietilenden yapılmıştır ve balık yumurtalarına benzerler. Bu parçacıklar okyanusa ulaştıklarında, birçok deniz hayvanı tarafından yenerek sağlıklarını tehlikeye atıyorlar. Sadece hayvanları değil aynı zamanda insan sağlığını da tehlikeye atıyorlar. Diş etlerimize sıkışıyorlar ve enfeksiyona yol açacak bakteriler için adeta bir yuva oluşturuyorlar.

Bundan kaçınmak için, diş macunu satın alırken bileşenler listesine dikkatli bir şekilde bakın.

2. Dolabınızda bir sürü kot pantolon olması

104 kez duş aldığınızı düşünün. Sayılarla konuşmak gerekirse, bu yaklaşık 6800 litre su demektir. Yani tek bir çift kot pantolon üretmek için gereken miktar tam olarak bu kadar. Modayı takip ediyorsanız, muhtemelen birden fazla çiftiniz vardır. 

Tabii kot pantolon giymekten vazgeçmeniz gerekmiyor ancak bilinçli alışveriş güzel bir başlangıç olacaktır. Düşük kaliteli olanlardan ziyade çok iyi bir çift pantolon alabilirsiniz. Üretim sürecinde sürdürülebilirliğe yatırım yapan bazı markalar da var, bu yüzden kıyafet satın almadan önce o markaları da araştırabilirsiniz.

3. Kahve kapsülleri kullanmak

Kahve kapsüllü kahve makinesi kullanmak son zamanların vazgeçilmezi haline geldi. Fakat bir gün bununla uğraşmak zorunda kalacağımızı unutmayalım. Kahve kapsüllerinin çevre için zararlı olduğu ve kullanımının mümkün olan en kısa sürede yeniden gözden geçirilmesi gerektiği kanıtlanmıştır.

Dünya çapında çok popüler hale geldiğinden beri, yeniden kullanılmayan veya ayrışmayan çok miktarda kahve kapsülüyle karşı karşıyayız. Bu kapsüller farklı malzemelerden yapılıyorlar ve herhangi bir çöp kutusuna atılmamaları gerekiyor. 

Bunun yerine, biyolojik olarak parçalanabilir veya yeniden kullanılabilir kapsül kullanan markaları araştırılmalı, geri dönüşüme önem verilmeli ya da eski kahve yapma yöntemini kullanmalıyız.

4. Sıvı sabun kullanmak

Sıvı sabunlar çevreye zararlı olan bir diğer malzemedir. Üretim sırasında normalden 5 kat daha fazla enerji tüketilir, daha fazla paketleme kullanılır ve katı sabunlara oranlara daha karbon kullanılır. Ayrıca sıvı olduğu zaman daha fazla sabun kullanmaya meyilliyiz. Yalnız bu daha temiz bir cildin garantisi değildir. Bu nedenle tercihinizi katı sabundan yana kullanmanız daha iyi olacaktır.

5. Tek kullanımlık jiletler kullanmak

Tek kullanımlık jiletler istenmeyen kıllardan kurtulma konusunda kesinlikle en kötü seçenektir. Bu jiletlerin plastik kısımları geri dönüşümle kurtarılamaz ve üretiminde daha fazla su kullanılır. Sudan bahsetmişken tıraş olurken de her seferinde litrelerce su kullanmak çevreye oldukça fazla zarar veriyor. 

Normal jiletler yerine tıraş makinesini tercih etmek de elektrik tüketimi açısından çevreye zarar verir. Fakat etkileri sıcak su ile tıraş olmaya göre daha azdır. Bu nedenle tercihinizi tıraş makinesinden yana kullanmak daha iyi olacaktır.

6. Elektronik aletleri bekleme moduna almak

Elektronik aletleri beklemede bırakmanın yararlı bir tarafı yoktur. Çünkü bu sürede güç kullanımı oldukça fazladır. Kapsamlı düşünecek olursak, bekleme modu dünyanın karbondioksit emisyonunun %1'ini temsil ediyor. Bireysel düşünecek olursak da elektrik faturamızın %8'lik kısmını temsil ediyor. Bu nedenle en iyisi fişi çekmektir.

7. Hediye paketlerini ve kağıtlarını yeniden kullanmak yerine atmak

Maalesef bu güzelim paketlerin ve kağıtların birçoğu geri dönüşüme müsait ürünler değiller. İçerisinde bulunan maddeler ve plastik parçalar nedeniyle başka bir şeye dönüştürülmeleri mümkün olmuyor. Bu nedenle alternatif olarak bu paket ve kağıtları yeniden kullanabiliriz. Ayrıca okul defterlerinin kaplanması, origami ve çekmece içlerinin kaplanması gibi amaçlarla da kullanılabilirler. Ayrıca hediye verirken kumaşları, eski gazete sayfalarını veya kahverengi kağıt paketleri tercih edebilirsiniz.

8. Floresan lambaları kapatmak

Tuhaf görünse de, gün içerisinde bu lambaları defalarca kez açıp kapatmak yerine açık bırakmak daha iyidir. Çünkü bu lambaların ömrü genellikle açıldığı sürelerle ölçülür. Açıldığı zaman enerji tüketiminin arttığı düşünülünce, eğer bir odaya gün içerisinde birçok kez girip çıkıyorsanız lambayı açık bırakmak her seferinde kapatmaktan daha iyidir.

10. Yağı lavaboya dökmek

Ne yaparsanız yapın sakın yağı lavaboya dökmeyin. Bu yağlar suya bulaşır ve temizlenmesi oldukça zordur. Aynı şekilde bu yağı klozete dökmek de boruların tıkanmasına neden olduğu için sakıncalıdır. 

Yapabileceğiniz şey yaşadığınız bölgede yağ atıkları konusunda yapılan bir çalışma olup olmadığını öğrenmek. Bazı yerlerde yağların geri dönüşümü konusunda çalışmalar yapılıyor.

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
YORUMLAR
10.04.2020

Antibakteriyel sabunların arka etiketi üstüste yapıştırılmış iki etiketten oluşuyor. Üstteki etiketi kaldırdığınızda alttaki etikette "doğaya zararlıdır", "suya karışmasına izin vermeyin" gibi akla zarar ifadeler yer alıyor. Üstelik el florasına da zararlı diye biliyorum.

10.04.2020

Antibakteriyel sabunlar dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinde yasak. İnsan sağlığından atık suya kadar zararlı olmadığı yer yok.

10.04.2020

Son zamanlarda çamaşır suyundan el sabununa kadar doğada çözülebilir ve vegan pek çok marka, daha kolay ulaşılabilir hale geldi. Bir şans verin. Size önemsiz geliyor ama herkesin kullandığı o ürünler suları geri dönülemez şekilde kirletiyor. Trendyolda bile varlar. Ayrıca kozmetikte de ben elimden geldikçe "cruelty-free"yaş hayvanlar üzerinde deney yapmayan markaları tercih ediyorum, tavsiye ederim.

10.04.2020

bu maddelerin hepsi asil buyuk soruna gecici yuzeysel cozumler. asil buyuk sorun cooook fazla insan var ve sayisi surekli artiyor. bu kadar insan oldukca ahsap kulubelerde inziva hayati bile yasasak dogada yikici sonuclari kacinilmaz olarak olacaktir. once sayimizi kontrol etmeyi ogrenmeliyiz, sayimizi kontrol ettigimizde ilerleyen teknoloji ile kaynaklari tekrar ve tekrar kullanmanin yollarini bulacagizdir ama sayimiz kontrol edilmedikce kaynaklari daha iyi kullanmamizi saglayan her yeni teknoloji daha cok insanin ureyip daha cok kaynak istemesine neden oluyor. insanlar ac kaliyor, sentetik gubre uretip doyuruyorsun, bu sefer sayilari 4-5e katlaniyor gene doyurmak icin baska teknoloji gerlistirmek zorunda kaliyorsun. cekirge sonsuza kadar sicrayamaz, bir yerde cozemiyecegimiz sorunlar cikacak ve cikiyorda, kuresel isinma kapida.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ