Ekonomi sohbetlerinde, haberlerde, sosyal medyada ve hatta gün içinde muhabbet ederken dahi ekonomik terimleri duyarız. Peki bu ekonomik terimlerin anlamlarını gerçekten biliyor musunuz? Eminiz ki, birçoğumuz bilmiyoruz ve buna açıklık getirmenin vakti geldi de geçiyor...O zaman sizi aşağıya alalım, keyifli okumalar ve öğrenmeler!
ÜFE: Üreticilerin satış fiyatlarını kapsar ve hizmetleri içermez. Diğer bir deyişle, belli zamanda üretilen ve yurt içi satışına sunulan ürünlerin, üretici fiyatlarını zaman içinde karşılaştırarak fiyat değişikliklerini ölçen fiyat endeksidir.
TÜFE: Nihai tüketim mallarının ve hizmetlerin fiyatlarını kapsar. Diğer bir deyişle, bir tüketicinin satın aldığı ürün ve hizmet grubunun fiyatlarındaki ortalama değişimleri gösteren bir ölçüttür.
Ekonomik büyümenin belirli bir süre negatif veya yavaş olmasıdır. Bir diğer deyişle, bir ülkenin ekonomisinde görülen uzun dönemli küçülme ve durgunluk dönemidir.
Yükümlülükleri tam zamanında ve eksiksiz karşılama gücüdür. Bir diğer deyişle, vadesi gelen borcunuzu başka bir kaynaktan, kolaylıkla borç alarak ödeyebilme gücüne likidite denir.
Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH): Bir ülkede, belli bir dönemde ülke vatandaşlarının ürettiği mal ve hizmet toplamının parasal karşılığıdır.
Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH): Milli gelir olarak bilinir. Bir ülkenin sınırları içerisinde belli bir dönemde üretilen tüm mal ve hizmetlerin parasal karşılığıdır.
Gayri safi yurt içi hasılaya yabancıların geliri ile mal ve hizmet üretimleri dahilken; gayri safi milli hasılaya ülkenin sadece kendi vatandaşlarının üretimi dahil edilir.
Akreditif, dış ticarette kullanılan bir ödeme yöntemidir. İhracatçı ve ithalatçı arasında her ikisinin de kendisini garanti altına almasını sağlayan ve arada bankaların olduğu ödeme yöntemidir.
Banknot yani kağıt para veya madeni para şeklindeki bütün yabancı paralara efektif denir. Karıştırılmaması gereken husus, dövizin içinde yabancı para cinsinden düzenlenmiş her türlü kağıt (bono,poliçe gibi) ve hesap girerken, efektife sadece nakit yabancı paralar dahildir.
Enflasyon: Fiyatların devamlı artışının yanında paranın değerindeki düşüşü ifade eder.
Deflasyon: Enflasyonun tam tersidir. Fiyatların devamlı düşüşü yanında paranın değerindeki artışı ifade eder.
London Inter Bank Offered Rate (LIBOR): Londra Bankaları Arası Verilen Faiz demektir. Libor oranı ise, Dünyadaki en büyük 16 bankanın her sabah 11’de açıkladığı ve dünyadaki tüm finans kurumlarının referans olarak kabul ettiği faiz oranıdır.
Revalüasyon: Bir ülkenin para birimi değer kazandığında, yabancı paralarının döviz kuru cinsinden değer yitirmesi sürecine revalüasyon denir.
Devalüasyon: Bir ülkedeki para biriminin ulusal sınırlar içerisinde değerini yitirmesi sonucunda, yabancı paraların döviz kuru cinsinden değer kazanması sürecine devalüasyon denir.
Yani şu an da Türk Lirasının Euro, Dolar gibi yabancı paralara karşı değerini yitirmesi durumu devalüasyondur.
Hazine bonosu: Devletin kısa vadeli borçlarına (en fazla 1 yıllık borç) kısa süre içinde fon elde etmesi için satılan senetlerdir. Devlet kısa süreli fon elde etmek için hazine bonosu satışa koyar ve bu bonoları alan yatırımcılar faiz geliri elde ederler.
Devlet Tahvili: Devletin bir yıldan daha uzun vadeli olan borç ihtiyaçlarını karşılamak için çıkardığı borçlanma senetlerine verilen addır. Devlet belirtilen vadede, yatırımcıya faiz getirisiyle beraber ödeme yapar.
Şimdi sen de Maximum Genç’e katıl, aklından geçenleri hayata geçirmeye başla!
Sitedeki yorumcu arkadaşların çoğunun ekonomi hakkında bir bok bilmediğini düşünürsek çok gerekli bir içerik olmuş, teşekkürler .)