Gülseren Budayıcıoğlu'nun Kitaplarını Sevenlerin Ayıla Bayıla Okuyacağı Kitap Önerileri

Son dönemin en popüler kitaplarını piyasaya süren Gülseren Budayıcıoğlu'nun kitaplarına aşinaysanız, şimdi önereceğimiz kitaplar fazlasıyla hoşunuza gidecek!

Not: Kitap açıklamaları tanıtım bültenlerinden alınmıştır.

Önerdiğimiz ürünleri seveceğinizi umuyoruz! Bu içerikten alışveriş yapmaya karar verirseniz, Onedio sayfadaki bağlantılardan gelir elde edebilir. Satın aldığınız ürünlerde satıcılardan kaynaklanan sorunlardan Onedio sorumlu değildir.

1. Nefes Nefese - Ayşe Kulin

Tarihi ve güncel gerçekleri kurguyla harmanlamaktaki ustalığı ile bilinen Ayşe Kulin, Nefes Nefese adlı bu romanında okurlarına bir kez daha dünyanın farklı bir yüzünü aktarıyor, İkinci Dünya Savaşı döneminde yaşanan bir öykü Nefes Nefese. Avrupa'yı kasıp kavuran ve tarihin en acımasız gerçeklerinden biri olan Nazizm'i, dönemin Türk diplomasisinin korumaya özen gösterdiği ince dengeyi ele alırken, bu tarihi planın ön yüzünde de Osmanlı vezirlerinden birinin kızıyla evlendiği Yahudi gencin aşkını ve kaçışını da dile getiriyor. Son dönemlerde yazılmış, bireylerin tarihi ile insanlığın tarihi arasındaki o kaçınılmaz kesişime ışık tutan en önemli romanlardan biri olan Nefes Nefese, usta bir yazarın başyapıtları arasında yer almaşım da haklı çıkartıyor böylece. Her zamanki sürükleyici anlatımı ve ustalıklı kurgusuyla Ayşe Kulin bir kez daha, okurlarının gösterdiği ilginin nedenini açıklamış oluyor.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

2. Gece Yarısı Kütüphanesi - Matt Haig

“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider.  Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…

Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”

Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar.

Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi?

İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

3. İçimizdeki Çocuk - Doğan Cüceloğlu

... 'İçimizdeki Çocuk', yaşamımıza yön veren güçlü bir varlıktır. İçimizdeki Çocuk ve İçimizdeki Ana-Baba, duygu, düşünüş ve davranışlarımızı sürekli yönlendirdiği halde, çoğu kez onların varlığından bile haberdar olmayız.

Bu kitap, içinde yetiştiğiniz ailenin ve yakın çevrenin sizin iç dünyanızı ve şimdiki duygu, düşünüş ve davranışınızı nasıl etkilediğini incelemektedir.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

4. En Son Yürekler Ölür - Canan Tan

Canan Tan bu kez, aşk'ın yanı sıra, ağırlıklı olarak organ nakli konusuna dokunduruyor kalemini. Yaşamla ölümün kıyasıya savaştığı yol ayrımında geçen çarpıcı bir öykü. Yanı başınızda yaşanıyormuşçasına gerçek...

'Sen, gözlerinden ateşler saçarak,

zehirli oklarını bana yöneltirken,

ben sana âşık oldum Nehir...'

'Sen, tüm şatafatlı tanımlardan sıyrılıp en doğal halinle, yaramazlık yapan çocuklar gibi boynunu bükmüş, bağışlanmayı beklerken, ben sana

âşık oldum Deniz...'

Yüreklere düşen ilk kıvılcımlar...

Sonsuza dek süreceğine inanılan

aşk ve mutluluk...

Ve o uğursuz kaza!

Kadının belleğinde kalan son sözcükler.

'Sıkı tutun Nehir!'

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

5. Piruze: Şam'da Bir Türk Gelin - Sinan Akyüz

'Erkeklere 'Bu evde eksik oları sensin' dediğimizde, adamların yüzleri asılıyor. Biz kadınları, çok film izlemekle suçluyorlar. Keşke evlendikten sonra da ellerimizi tutabilselerdi. Başımızı dizlerinin üzerine yatırıp saçlarımızı okşasalardı. Erkekler evlendikten sonra bunları neden yapmıyorlar? Sahi, bunlar hep filmlerde mi yaşanıyor?'

Derlermiş ki, bazı hayatlar zaman içinde bağlıdır birbirine. Çağlar içinde yankı bulan, eski bir çare ile zincirlidir ötekine.

Yaşadığı acı gerçeklerden kurtulmak için Şamlı bir kocanın elinden Türkiye'ye kaçan genç bir kadının oğullarına kavuşmak için verdiği mücadelenin hüzün dolu hikâyesi, hafızalarınızdan kolay kolay silinmeyeceğe benziyor.

İncir Kuşları, Sevmek Zorunda Değilsin Beni, Yatağımdaki Yabancı gibi çok okunan kitapların yazarı Sinan Akyüz’ün kaleminden genç yaşta Şam’da gelin olan Piruze’nin gerçek yaşamöyküsünü soluk soluğa okuyacaksınız....

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

6. Balıkçı ve Oğlu - Zülfü Livaneli

Toplumsal konulara duyarlılığı ile tanınan edebiyatçı ve fikir adamı Zülfü Livaneli, bu kez Ege balıkçılarının ve hayal kurmaktan bile mahrum bırakılan göçmenlerin kaderine eğiliyor. Usta edebiyatçı Livaneli, Balıkçı ve Oğlu ile son yılların en can yakıcı ve büyük dramı “göçmenliği” balıkçı Mustafa, Mesude ve Samir bebek üzerinden anlatıyor. O güne dek sıcak evlerinde televizyondan izledikleri haberlerden aşina oldukları ölü insan bedenleri ve yarı ölü bir bebek evliliklerinin tam ortasına düşerek bir bomba etkisi yaratıyor; aile ilişkilerini bambaşka bir çehreye büründürüyor. Balıkçı ve Oğlu, Ege’nin tarihinden bugününe, balık çiftliklerine ve rant hırsıyla dağlara, kıyılara saldıran şirketlerin yarattığı ekolojik yıkıma dair çok şey söylüyor. Bunun ötesinde göçmenlerin bir bilinmeze doğru göze aldıkları yolculuğu, hayatta kalma çabalarını ya da ölümü; kısacası “deryaya yakın, dünyadan uzak” yaşamlarını odağına alıyor. Livaneli’nin belki de en şiirsel romanı olan Balıkçı ve Oğlu; aile, aşk, ebeveynlik, evlat, kadın dayanışması, dostluk, göç, doğa üzerine çağdaş bir epope. Zülfü Livaneli’nin, uzun bir aradan sonra yazdığı ve heyecanla beklenen yeni romanı Balıkçı ve Oğlu, ustalıkla seçilen tasvirlerle okurun zihninde capcanlı bir anlatı oluşturuyor.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

7. Üç Kız Kardeş - İclal Aydın

Bir zamanlar, bir ülkenin en güzel denizine bakan bir evde üç kız kardeş yaşardı. İsimleri Türkân, Dönüş ve Derya idi. Babaları Sadık Bey ve anneleri Nesrin Hanım’la birlikte geceleri kucak kucağa oturur, gelecekte onları bekleyen şahane yılların hayallerini kurarlardı.

Türkân, Dönüş ve Derya’nın, Ayvalık’ın çam kokulu sokaklarında geçen masal gibi çocukluğu, onları yetişkin dünyasının acımasızlığına hazırlamamıştı belki. Hiçbir hayatın, hiçbir seçimin göründüğü kadar kolay olmadığını, bazen en büyük, en akla gelmeyecek sırların en güvendiklerimizin kalbinde saklandığını, en korkulacak hastalıkların gün gelip geçmişi derleyip toplayabileceğini anlamak zaman istiyordu.

Ve zamanın ilaç olmadığı bir yara var mıydı dünyada?

Ayvalık’ın denize uzanan taş sokaklarından, nice yaşamlar görüp geçirmiş zeytin ağaçlarından, hayatın kaynağından akan suyundan, eski evlerinden doğmuş bir aile hikâyesi Üç Kız Kardeş. Bir mutsuzluk hikâyesi değil; neşeli günleri yâd ede ede iyiliğe dönüşün hikâyesi. İyileşmenin yolculuğu…

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

8. Bilinçaltının Gücü - Joseph Murphy

Zihniniz, anbean yaşadıklarınızı işleyip kendinizi gerçekleştirme yolculuğunuzda gideceğiniz yönü belirlemenizi sağlıyor. Hatırladığınız tüm anılar atacağınız adımlara yön verirken, hatırlayamadıklarınız veya unuttuklarınız da bu konuda göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir pay kapıyor. İşte bu nedenle kimi insanlar yaşam yolculuklarında başarılarına başarı eklerken, kimisi de tüm çabalarına rağmen hayatının her alanında tökezleyerek ilerliyor. Peki, bilinçaltının sadece rüyaları değil, tüm yaşamı etkilediğini siz daha önce düşünmüş müydünüz?

İrlanda doğumlu Amerikalı yazar Joseph Murphy, ilahi bilimler alanındaki engin birikimi ile okurlarını bilinçaltının gücünü keşfetmeye çağırıyor. Yazarın ilk olarak 1963 yılında yayımladığı Bilinçaltının Gücü kitabı, insan zihnine dair en çok merak edilen soruları yanıtlıyor. Oldukça akıcı bir dille yazılmış olan kitap, kişilerin bilinçaltını doğru şekilde kullanarak maddi ve manevi anlamda neler başarabileceğini şaşırtıcı örneklerle ortaya koyuyor. Bu eşsiz rehber, sunduğu müthiş bilgilerle sizin de hayatınıza yeni bir yön vermenizi ve hayallerini gerçekleştirmenizi kolaylaştıracak!

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

9. Agapi: Ölümsüz Aşk - Sarah Jio

İlk görüşte âşık olabilirsiniz. Fiziksel bir çekime kapılarak âşık olabilirsiniz. Tutku ve ihtiras dolu bir serüvene çıkabilirsiniz. Paylaşımlarınız üzerinden aşka tutunabilirsiniz. Hiçbir bağlayıcılığı olmayacak şekilde de aşkı tanımlayabilirsiniz. Peki gelecek planlarınızla uyumlu bir aşka ne dersiniz? Ya da belki ölümsüz aşkı bulursunuz. Aşkın altıncı hali agapiyi... Onu 'o' olduğu için seversiniz ve asla vazgeçmezsiniz.

EROS: Hem fiziksel hem duygusal aşk. Aşkın bu türü tutkuyla doludur.

LUDUS: Bir oyun gibi oynanan aşk. Aşkın bu türünün en önemli parçası eğlencedir. Çiftler, bir araya gelmekten, karşısındakini etkileyip cezbetmekten hoşlanır. Ancak uzun süreli bağlılık sözü yoktur.

STORGE: Arkadaşlıktan doğan ve desteğe dayanan aşk. Güven dolu ve bağlılık gerektiren bir aşktır.

MANIA: Saplantılı aşktır. Duygusal iniş çıkışlar, kıskançlıklar hâkimdir.

PRAGMA: Kalbin değil aklın kontrol ettiği aşktır. Çiftler seveceği kişiyi mantığıyla seçer, kendisiyle benzer ilgi alanları, ortak değerleri olan birini arar.

AGAPI: Özverili, fedakâr, koşulsuz, bencil olmayan aşktır. Kişi kendini sevdiğine adar, karşılığında hiçbir şey beklemeden verir. Onu 'o' olduğu için sever.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

10. Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk - Dr. Bruce D. Perry ve Maia Szalavitz

Küçük bir çocuğun beyni travmadan nasıl etkilenir? Korku ve şiddet çocuğun beyninde nasıl bir tahribata yol a__çar ve bu beyin iyileştirilebilir mi?

Dr. Bruce Perry, olağandışı durumlara maruz kalmış çocuklara yardım ederek onları hayata yeniden kazandıran dünyaca ünlü bir çocuk psikiyatristidir. Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk’ta, karşılaştığı travma vakalarını bilimsel bir gözle irdeleyerek ve bunları herkesin kolaylıkla anlayabileceği hikayelere dökerek, aşırı strese maruz kalan beyinde tam olarak ne olduğunu açıklıyor ve bu beynin akıl almaz iyileşme kapasitesini ortaya koyuyor. Perry’nin stratejilerini öğrendiğinizde, travma geçirmiş çocukların fiziksel, ruhsal ve duygusal bakımdan nasıl iyileştirileceğinin ve sağlıklı bireylere dönüştürüleceğinin formülünü de elinizde tutuyor olacaksınız.

Beynin içinde olanları anlayabilmenin, psikolojik olarak en uç durumdaki çocuklar için bile bir umut ışığı olacağını gösteren bu kitap uzun süre hafızanızdan çıkmayacak.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

11. Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu - Şermin Yaşar

Hayat ne biriktirir bizim için?

Kırık dökük aşklar, yaşanmamışlıklar, olmamışlıklar, bir çocukluk anısına teğellenmiş hüzünler, aşkın sonsuz bekleyişleri, ayrılıklar, kentler, köyler, yollar, rüzgârlar, gündoğumları, biraz keder, biraz da neşeyle çatılmış evler… Hayat bizim için saklamaya hazır olduklarımızı, bize yakışanları, ihtiyacımız olanları ve bizi büyütecekleri, bizi biz edecekleri biriktirir…

Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu gidenler için bir ağıt, kalanlar içinse bir şiir, biriktirilmiş insan öyküleri…

Şermin Yaşar, Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu’nda o çok özlediğimiz “insan”a bütün görkemiyle geri döndürüyor bizi. Hazırlayın yüzünüzü. Gülüşünüzün yanına biraz da keder koyun, okurken biraz ondan alacaksınız, biraz bundan. Kıtlama çay içer gibi...

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

12. Kırlangıç Çığlığı - Ahmet Ümit

Adalet Kişisel Çözümlerle Yerine Getirilebilir Mi?

Bireylerin adalet arayışı, her dönemde farklı trajedileri beraberinde getirmiştir. İster nefsi müdafaa olsun, isterse de var olmaması gerektiği düşünülen adi suç işlemiş kişiler… Eğer ortada bireyin yanı sıra toplum da varsa, adaletin birey kaynaklı çözümlerle “nihai olarak” sağlanamayacağı da kabul edilmelidir. Aksi takdirde toplumdaki vahşet eğiliminin artmasından başka bir sonuç elde edilemeyecektir. Kırlangıç Çığlığı romanında bu kabul edilmesi güç gerçekliğe ışık tutan Ahmet Ümit, sarsıcı hikayesiyle zihninizin yanı sıra vicdanınızı da harekete geçirecek.

Güncel Olaylara Polisiye Roman Penceresinden Bakmaya Hazır Mısınız?

Kırlangıç Çığlığı romanı, Türkiye’de gittikçe daha fazla gündeme gelen pedofili vakalarını konu ediniyor. Bunun yanı sıra ülkedeki mülteci olgusu ve organ mafyası tehdidi de önemli konu başlıkları arasında yer alıyor. Romanın ana olay örgüsünü, pedofili suçlularını öldüren bir seri katili arama çalışmaları oluşturuyor. Diğer Ahmet Ümit romanları gibi bu romanın da ana kahramanı olan Başkomiser Nevzat, yardımcıları Ali ve Zeynep ile birlikte cinayetleri çözmeye çalışıyor. Peki, bu kovalamaca nasıl son bulacak dersiniz?

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

13. Kumral Ada Mavi Tuna - Buket Uzuner

Kumral Ada Mavi Tuna’nın olay örgüsü; Ada, Meriç, Aras ve Tuna adlı karakterlerin etrafında şekilleniyor. Tuna, çocukluktan itibaren komşuları olan Ada’ya hiçbir şekilde karşılığı olmayan, fakat bir o kadar da derin bir aşk besliyor. Ada ise Tuna’nın ağabeyi olan Aras’a büyük bir bağlılık duyuyor. Bunun yanı sıra Ada’nın kuzeni olan Meriç de bu aşk üçgeninde kendine olağan dışı bir yer buluyor. Aşkın sonsuz labirentlerindeki çoklu karakter kadrosu ile öne çıkan bu roman hem ülkenin hem de Tuna’nın iç savaşı ile farklı bir derinlik kazanıyor.

Romanın giriş ve gelişme kısımlarında Aras ile Ada, ayrılmaz bir çift olarak anlatılıyor. Ancak Aras bir gün, talihsiz bir şekilde hayatını kaybediyor. Bunun üzerine Ada, kendini toparlayabilmek için türlü yollar deniyor ve en sonunda yurt dışına gitmeye karar veriyor. Döndüğünde ise Tuna ile ne kadar yakınlık kursa da Aras’ın hatırası aralarına aşılmaz bir duvar örüyor. Bunun üzerine Tuna, Ada’dan karşılık alamayacağını kavrayarak hayatına başka biri ile yeni bir yol çiziyor. Peki, her şey nasıl bir son bulacak? Romanın başında Ada’nın neden olduğu iddia edilen dehşet verici olayın aslı nedir?

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

14. Seninle Başlamadı - Mark Wolynn

Seninle Başlamadı geleneksel psikoterapinin, ilaçların ve diğer müdahale yöntemlerinin uzun süredir çözemediği zorlukların ortadan kaldırılmasında dönüştürücü bir yaklaşım sunmaktadır.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

15. Ve Dağlar Yankılandı - Khaled Hosseini

Gece vakti, çölü bir el arabasını çekerek geçen bir baba. Arabanın içinde annesiz iki çocuk; iki kardeş; biri kız, biri erkek. Küçük Peri için ağabeyi Abdullah, ağabeyden çok öte. On yaşındaki Abdullah’a sorsanız Peri, her şey demek. Köylerinden Kâbil’e varmak için çıktıkları yolculuğun sonunda aileyi yürek parçalayıcı bir son bekliyor. Fakat aslında bu bir son değil... Kardeşlerin başlarına gelenler -yakın ya da uzak- ilişki kurdukları tüm insanların hayatlarında nesiller boyu yankılanacak...

Hayat farklı aileleri sevgi ve fedakârlık, ihanet ve sadakat gibi ortak duygularla sınarken, karakterlerin başlarına gelenler ve yaptıkları seçimler, kitabın her biri ayrı bir renk ve lezzet taşıyan katmanlarını oluşturuyor. Afganistan’ın küçük bir köyünde doğan ve okuru Kâbil’den Paris’e, San Francisco’dan Tinos adasına taşıyan bu öykü, her sayfada renklenip güçleniyor.

Ve Dağlar Yankılandı, bizi biz yapan değerler üzerine düşündüren, ustalıkla yazıldığını her bölümde yeniden kanıtlayan, büyüleyici bir roman. Uçurtma Avcısı ve Bin Muhteşem Güneş ile dünya çapında sevilen bir yazar olan Khaled Hosseini’nin yazarlığında bir dönüm noktası.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

16. Mücella - Nazan Bekiroğlu

Nazan Bekiroğlu Nar Ağacı'ndan sonra merakla beklenen yeni romanı Mücellâ'da bizleri 1920-1970'li yılların Türkiye'sinden nostaljik bir hikâyeyle buluşturuyor. Mücellâ, genç Cumhuriyet'le yaşıt bir kızın, unutulmuş kumaşların, kokuların, alışkanlıkların, iğne oyalarının, kimi yarım kalmış kimi tamamlanmış aşkların, hayatı seyretmekle yaşamak arasında gelip giden kadınların romanı.

Zamanın daha ağır aktığı, hayatın ritminin daha çok mahalle aralarında karar bulduğu vakitler. Gaz lâmbasının ışığında içilen nohut kahvesinin ağızda buruk bir tat bıraktığı dönemler. Arka planda Türkiye, pek çok çalkantının içinden geçerken bile kendini bildi bileli çeyiz işleyen bir genç kız Mücellâ. Adım adım hayattan çekilirken bunu neredeyse hiç fark etmeyen... Neyi beklediğini bilmeden bekleyen... Derken günün birinde, kıyısında kaldığı hayata son bir çabayla dönmek isteyen...

Sümbül kokulu bembeyaz yastık kılıfları, kanaviçe işli peçeteler, uçları fistolanmış havlular, çeyiz sandıkları arasında… Hanımeli, yasemin ve leylâk kokulu yaz ikindileri gibi uzun kış gecelerinde de, ya çardağın altında ya hep o soldaki pencerenin içinde... Mücellâ'nın dupduru ve çarpıcı hikayesi.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

17. Annem ve Hayatın Anlamı - Irvin D. Yelom

Nietzsche Ağladığında ve Aşkın Celladı gibi tanınmış kitapların yazan Irvin Yalom, bu kitapta psikoterapi ve hayatın anlamını arama çabasında kendisinin ve hastalarının yaşadığı deneyimleri konu ediyor. Ölümünden birkaç yıl sonra düşlerine giren kendi annesi; ölümcül bir kansere yakalanmasına rağmen hayatın anlamını yitirmeyen Paula; çok sevdiği ağabeyini ilk gençlik yıllarındaki bir araba kazasında yitirmiş ve şimdi de beyin kanserine yakalanmış kocasının ölümünü yaşamakta olan duygusal olarak kenetlenmiş irene ve diğer yaşantılar.... Her biri terapinin pasif bir çözümleme sürecinden İbaret olmadığını, hastanın ve doktorun birbirini karşılıklı olarak eğittiğini ortaya koyuyor. Kitap boyunca, Yalom, kanser gibi 'ürkütücü' bir hastalığa sahip insanların kendi kendilerini iyileştirmeyi başarma güçlerinin yanı sıra çağdaş tıbbın sınırlarını sergilemekten çekinmiyor. Anne ve Hayatın Anlamı, ölüm üzerine, insanın daha anlamlı yaşamak için verdiği kişisel mücadeleler üzerine derin gözlemler içeren bir kitap.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

18. Bir Psikoterapi Mağdurunun Anıları - Eyüp Turan Reyhan

Türkiye'de hekimler arasındaki bağlantılar, işini bilenler-bilmeyenler derken, tedavi sürecinde yaşadıklarım neredeyse bir roman gibidir… Aslında anlattıklarım tamamen gerçek olduğu için, hasta-hekim ilişkisi açısından bakıldığında, bu kitap belgesel bir anlatıdır. Okuyan herkesin, özellikle hastaların yararlanacağından eminim; ayrıca anlattıklarımın hekimler için de düşündürücü olacağı kanısındayım. Özellikle psikiyatrinin Türkiye'deki durumu, işleyişi, başarısızlığı, bilen-bilmeyen herkesin bu işle uğraşmaya kalkışması, hiçbir sağlık kolunda görülmeyen uygulamaların psikiyatri hastalarına nasıl reva görüldüğü anlaşılır gibi değildir. Bu tam bir Türkiye gerçeğidir. Konunun iyi anlaşılabilmesi için, yaşananların açık açık anlatılması, her şeyin tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilmesi gerekmektedir.

Çocukken yaşadığım bir travmanın beni gençliğimde nerelere savurduğunu, umutla gittiğim uzman hekimlerin beni nasıl çıkmaz yollara sürüklediğini, para için neler yaptıklarını, psikiyatrinin ülkemizde nasıl hafife alındığını, bazı hekimlerin kişisel çıkarları için diğer hekimlere neler yaptığını, bu cehennem kuyusunda zarar görmüş bir hasta olarak anlatmak zorundayım. Psikoterapiden bihaber hekimlerin hastayı boş yere nasıl oyaladıklarına, bu boş sahada öne çıkan eski hekimlerin Türkiye'de psikoterapiyi nasıl yönettiklerine bizzat yaşayarak şahit oldum. Rahatsızlığımdan dolayı çarkların içine sıkışan bir hasta olarak neler çektiğimi, nasıl direndiğimi, nasıl mücadele ettiğimi, pes etmeden bugüne nasıl geldiğimi tüm ayrıntılarıyla anlatmak, yazdığım bu kitabın amacıdır.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

19. Buluttaki Yüzler - George E. Atwood ve Robert D. Stolorow

Hep merak konusu olmuş olan insan, sürekli değişen bir bulut gibidir, psikologlarsa bulutta yüzler gören insanlar gibi. Bir psikolog üst kısımda bir burun ve dudağın hatlarını görür, sonra mucizevi bir şekilde bulutun diğer kısımları da buna göre şekillenir ve ileriye bakan bir süpermenin hatları görünür. Başka bir psikolog ise bulutun alt kısmına odaklanır; bir kulak, bir burun, bir çene görür ve birdenbire bulut geriye doğru bakan bir Epimetheus şeklini alır. Dolayısıyla, her algılayan için bulutun her parçasının farklı bir işlevi, adı ve değeri vardır bunu belirleyense kişinin başlangıçtaki algısal eğilimidir. Aslında bir ekolün kurucusu olmak için yalnızca başka bir kenarda bir yüz görmek yeterlidir.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

20. Çözüm Bende Saklı - Olcay Güner

Yaklaşık 25 yıldır çocuk ve gençlerle çalışan Olcay Güner; Çözüm Odaklı Terapi Yönteminin psikoterapilere yeni bir soluk getirdiğini düşünüyor. Çocukların doğaları gereği kendiliğinden “çözüm”e odaklanmaya yatkın yapıları, psikoterapistlerin “olumlu”, çözümü danışanlarının “iyi yaptığı” şeylerde arayan tavırları ile eşleştiğinde, bu terapi tekniği kısa sürede ve genellikle “mucizevi” sonuçlar veriyor. “Çözüm Bende Saklı!” terapistlerin yanı sıra ailelere ve öğretmenlere de yol gösterecek pek çok ipucu sunuyor.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

En Çok Okunanları Sıraladık! Her Kitaplıkta Bulunması Gereken En İyi Psikoloji Kitapları
Listenizi Hazırlayın! Psikolojik Bozuklukluları Konu Alan Bu Kitaplar Sizi Empati Uzmanı Yapacak
Son Dönemlerin En Çok Okunan 23 Popüler Kişisel Gelişim Kitabı

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
YORUMLAR
29.03.2022

Favori Bilinç Altının Gücü ✍️👌

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ