Gülşen Hakim Karşısında: "Kadınlığım, Giyim Kuşamım Nedeniyle Hedef Gösterildim"

Şarkıcı Gülşen'in yargılandığı davada verilen ara kararla 'en yakın karakola imza verme' şeklindeki adli kontrol kaldırılırken. yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verildi. Gülşen savunmasında konserdeki şakalaşma videosunun dört ay sonra yayınlanmasının ‘manidar’ olduğu belirterek, ”Hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum” dedi.

Gülşen'in 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi istenmişti

Sanatçının İstanbul’da verdiği konser sırasında sahnedeyken bir kişi hakkında, 'İmam Hatip’te okumuş bence daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor' şeklindeki sözlerini içeren bir video, sosyal medyada paylaşılmıştı. 4 ay sonra ortaya çıkan bu görüntülerin ardından Gülşen önce tutuklanmış ardından ceza evinden adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti. Hazırlanan iddianamede ünlü şarkıcının 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi istenmişti.

"Bütün konu sahnede bir arkadaşımla şakalaşmamdan ibarettir"

Diken'den Canan Coşkun'un aktardığına göre, Gülşen, İstanbul 11’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya avukatlarıyla katıldı. Gülşen’in avukatlarından Celal Ülgen, yaklaşık 130 kişinin şikayet dilekçesini geri çektiğini söyledi. Gülşen’in özründen dolayı şikayetini geri çektiğini söyleyen kişilerden bazıları salondaydı.

Gülşen, savunmasında şunları söyledi: 

”Suçsuzum. Yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Bütün konu sahnede bir arkadaşımla şakalaşmamdan ibarettir. Sahnedeyken dinleyicilerimin arasına karışmak istedim. Kalabalıkta bu mümkün olamayacağı için sahnedeki arkadaşlarımın birinden beni seyircilerimin arasına taşımasını rica ettim. Sahnedeki başka bir arkadaşım yine aramızdaki şakalaşma sonucunda ‘seni imam taşısın’ dedi. ‘İmam’ da bu lakapla anılan bir arkadaşımızdır, bu lakabın benim bildiğim özel bir anlamı yok. Kendisini bu şekilde tanıdım, sahne şovlarında da sıklıkla şakalaştığım bir arkadaşımdır. Bu lakabın kelime olarak zihnimde eşleştiği bir kalıp olmasından ötürü plansız ve hesapsız bir şakayla yanıt verdim. Sadece bir kişiye karşı sahne heyecanının getirdiği refleksle söylenmiş bir şey ve sahnedeki iki kişi arasında geçen bir diyalog. Şaka da ‘kendisi’ diye bitmektedir. Bunu söylerken ne bir üçüncü şahıs ne bir sosyal sınıf ne de bir kesimi hedefledim. Diyalog o kadardı ve orada sonlandı. Bunu seyirciye dönüp söylemedim, tekrarlamadım, alkışlatmadım, altını çizmedim. Sonrasında bir tanıtım amacıyla paylaşmadım. Dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa sevk edecek bir tavır kullanmadım. Bu konuda kendi vicdanımda hürüm, üzerime atılı suçu işlemedim ve kabul etmiyorum. Sadece iki kişi arasında geçen bu sıfat nedense hedefe oturtuldu. Bu sebeple yine de değerlerini incitmiş olabileceğini düşündüğüm herkesten samimiyetle özür diledim. Sıklıkla tanık olduğumuz sapkınlık zaten kanayan yaramız, ama ben bu yarayı sağduyulu bir vatandaş olarak taşıyorum. Sadece aynı zamanda tanık da değilim, mesleki duruşumun bir bedeli olarak mağduruyum da.'

‘Kadınlığım, giyim kuşamım nedeniyle hedef gösterildim. Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum"

.

'Kadınlığım, anneliğim, bedenim, eşliğim ve giyim kuşamım nedeniyle sözlü olarak defalarca linç ve istismara uğradım ve hatta hedef gösterildim. Ama yine de duygu ve düşüncemi yeri geldiğinde özgürce dile getirmekten çekinen biri olmadım. Şu anda da değilim, tekrar etmek isterim ki sahnedeki şaka toplumsal duyarlılığımın bir tezahürü değildi. Sadece iki kişi arasında geçen bir şakaydı, bir açıklama demeç ya da görüş bildirmek için değildi. Ancak öyleymiş gibi gösterildi Bunun böyle olmadığını videoyu izleyen herkes gördü ve görecektir. Gerek zamanlaması, gerek yayılması, benim nezdimde manipülatif ve manidardır. Manidardır çünkü söz konusu konserin tarihi 30 Nisan, videonun yayılma tarihi 24 Ağustos’tur. Arada tam dört ay var. Videonun dört ay sonra ortaya çıkarılması yayılması, aynı gece linç kampanyasının başlatılması, gözaltına alınmam ve tutuklanmam sadece bir gün sürdü.Ben ne yalan söyleyeyim hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum. Maddi kısmını tamamen geçtim, manevi olarak inanılmaz orantısız bedellere maruz bırakıldım. Beş günü Bakırköy cezaevinde, 15 gün evde olmak üzere toplam 20 gün hapis cezası aldım...'

Gülşen İçin İstenen Hapis Cezası Belli Oldu
Gülşen, Ev Hapsi Kararı ile Tahliye Edildi!
Gülşen'in Tutuklanması Dünya Basınında ve Türkiye'de Nasıl Yer Aldı?
İçeriğin Devamı İçin Tıklayın

Popüler İçerikler

Milli Eğitim’den Bir Yeni Değişiklik Daha: Okula Başlama Yaşı Yeniden Değiştiriliyor!
Mustafa Destici'nin "İşe Alırken Evlilere Öncelik Verilsin" Önerisine Gelen İronik Yorumlar
KAP’a Resmi Açıklama Yapıldı: Ahlatçı Holding, Yozgat’ta 4 Milyar Dolar Değerinde 41 Tondan Fazla Altın Buldu
YORUMLAR

Nietche teeee 1800lu yılların sonunda bu siktigimin cahiliginden dem vurup baskıcı görüşlerin çöküşe neden olduğunu söylüyor. Bizimkiler 2022 de özgür düşüncenin çöküşe neden olacagini söylüyor. Keske topluca intihar etseniz.

21.10.2022

her koşulda destekliyorum bu kadını 👏🏻👏🏻 ve imam hatiplerde kapatılsın

21.10.2022

İmam hatip diye bir okul türü olması başlı başına bence saçma ve problemli. Müslümanlar din'in ergenlikten itibaren hükmü olduğunu savunuyor ancak minicik çocukları din eğitimine sokuyorlar, bu hem kanunen hem kendi dinlerinde istismardır. Aynı zamanda psikolojik açıdan da çok büyük risktir. Türkiye'de tüm okullarda verilen din dersleri de istismardır. Din Kültürü demek gelmiş geçmiş tüm dünya dinleri hakkında bilgi ve fikir sahibi olmaktır. İslam Kültürü değil bu dersin adı, altını çizeyim. Aynı zaman da bu dersin isminde Ahlak Bilgisi de yer alıyor. Hani ahlak eğitimi? Dininiz var diye ahlaka ihtiyacınız yok mu sanıyorsunuz? Gülşen'in ifadesine gelecek olursak da, evet bir erkek olarak benim de bir çok imam hatipli arkadaşım oldu, bir çoğunu da çok severim ama bu arkadaşlarımın bazılarının bir çok sapıklıklarını da gördüm, bu da bir gerçek.

21.10.2022

Ben artık dinlerin günümüz dünyasında bir hükmü kalmadığını düşünüyorum. Tüm bu teknolojik atılımlar ile global bir kültür oluşuyor ve bu kültürde dinler gibi ayırıcı öğelere yer yok. İnsanlar farklı bir bilinç düzeyine geliyor ve dinleri artık umursamıyor. Sizi temin ederim insanlar kimliklerinde din hanesine inandıkları için islam yazdırmıyor artık, malum sebeplerden yazdırıyor. Bunun umarım herkes farkındadır.

TÜM YORUMLARI OKU (28)