Gülşah Elikbank Yazio: Tiyatro Mevsimi Başladı

Pandeminin en başında, ilk kapatılan yerler malumunuz sinema ve tiyatrolar olmuştu. Bir de okullar… Aslında her yeri kapatıp açık tutmamız gereken üç yer, çok uzunca bir süre kapalı kaldı. Elbette bunlar olmayan kültür ve eğitim politikamızın bir yansımasıydı. Toplumlar seçimleri ile yol alırlar. Biz de kültür ve sanatı değil, ekonomiyi seçtik fakat şu an geldiğimiz ekonomik nokta, pek de doğru bir seçim yapmadığımızı söylüyor sanki.

Bu ay birçok tiyatro perdelerini açtı, nitelikli sinema filmleri de görücüye çıkmaya hazırlanıyor.

Bu filmlerden benim ve elbette birçok kimsenin heyecanla beklediği Matrix 4 var. Verdiğim eğitimlerde epey yararlandığım bir filmdir Matrix ve işaret ettiği evren düzeni. Biz onu merakla beklerken tiyatro sahneleri de boş durmuyor ve oldukça cazip oyunlarla izleyiciyi yeniden salonlara davet ediyor.

Ben ikisine gitme fırsatı buldum. İlki prömiyerine katıldığım Rutkay Aziz’in yönetmenliğiyle bambaşka bir çehreye bürünen Nazım Hikmet’in ölümsüz eseri Memleketimden İnsan Manzaraları… Gerek oyunculukları gerekse metne yapılan küçük, tatlı dokunuşlar, dekorun metaforlarla desteklenmesi, izleyiciye farklı bir oyun sunmuştu. Böylesi önemli eserlerin yeni kuşaklar için elden geçmesi, başkalaşıp yeni bir çehre ile seyirciyle buluşmasını önemsiyorum. Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu’nun yeni oyunu, memleket sevdalılarını salonlara çağırıyor. Oyunu izlerken, yazılalı yıllar olan bu metnin içindeki dramın hiç değişmediğini görmek insanı derinden sarsıyor.

Bir diğer oyun ise galasına katıldığım Emre Kınay’ın tek kişilik oyunu Irgat oldu. Duru Tiyatro’da ünlü isimlerin de oldukça ilgi gösterdiği bir gala gerçekleşti. Irmak Bahçeci’nin Shakespeare’in günümüze kalan tüm oyunlarını tarayarak sadece onun cümleleri ile yazdığı Irgat’ın yönetmenliğini ise Emrah Eren üstlenmişti. Müziğin de baş rolde olduğu oyunda, vahşi kapitalizmin bir ırgatın yaşamına nasıl hoyratça dokunduğunu, Emre Kınay’ın farklı oyunculuğu ile izliyoruz. Bana dokunmayan yılan bin yaşasıncıların sonunu da güzel yansıtan oyunda, hünkarlar neden hep kıymetli ve ırgatlar neden hep aç, izleyici ve oyuncu birlikte sorguluyor. Oyunun müziklerini Cenk Erdoğan, dekoru ise Cihan Aşkar yapmış. Başlı başına alkışı hak eden ışık tasarımı ise Yakup Çartık’a ait. Güncele dokunan yanları bir yana insanın güce

olan zaafına ve itaatine de oldukça etkili değinen bir metin var karşımızda.

Uzak kaldığımız tiyatro salonları bu aydan itibaren dolup taşacak gibi görünüyor.

Bu hasret herkese yetip de arttı bile. Ne dersiniz?

Bir güzel haber de festivaller cephesinden… Sanat Yönetmenliğini yaptığım Uluslararası Distopya Film Festivali basın lansmanı yoğun bir ilgiyle BKM Mutfak’ta gerçekleşti ve festival programı BKM Genel Müdürü Ferat Bilgin’in de katılımıyla açıklandı. 10 Aralık akşamı Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezinde Çetin Tekindor ve Meral Çetinkaya’ya verilecek onur ödülleri ile başlayacak bu farklı festivalin özellikle gençleri etkileyeceğini düşünüyorum. Bilim ve sanatın yan yana gelişine de tanıklık edeceğimiz festival, distopya türünde daha çok üretim olmasını teşvik etmeyi amaçlıyor. Festival Direktörlüğünü Yönetmen Hatice Aşkın’ın üstlendiği bu renkli festivali @distopyaff adreslerinden takip edebilirsiniz. Tüm etkinlikler halka açık ve ücretsiz olacak üstelik. Uzun metraj seçkisini Kerem Akça’nın hazırladığı festivalde gösterilecek filmleri de mutlaka görmenizi öneriyorum.

Instagram

Twitter

Popüler İçerikler

"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!