Felsefenin de ilk sorularındandır biliyorsunuz bu: İnsan neden burada? Yeryüzünde inanan insanın görevi zalimin mazluma zulmünün önüne geçmek, ona uzanan eli tutmaktır. Bir gün şiddetin yanında bir gün karşısında olamazsınız, gerçek birdir...
Bu sahneye çıktıysanız iki seçeneğiniz var: Ya zalimden yana ya mazlumdan yana olacaksınız. Unutmayın hiçbir şey yapmamak, seyirci kalmak da zalimden yana olmaktır aslında.
Bu hafta bayramı kutluyoruz. Ama böyle bir zamanda neşe duyamıyor insan. Filistin’de olanlar, tarihin oyunlarının yeniden sahnelenmesi sadece. İnsan olarak gereken dersleri almadıkça oyun bitmeyecek. Ülkemizde hiçbir konu bağlamında tartışılamıyor. İsrail’in kuruluşunun arkasında yatanları bilmeden, dahası 2. Dünya Savaşının arkasındaki oyunları fark etmeden Filistin meselesi çözülemez.
Din, dil, ırk ayrımı yoktur. İyi ve kötü insanlar vardır, aydınlık ve karanlık gibi. Işığın tarafına koşmadıkça karanlıktan çıkamayacağız. Savaşların sonunu yalnızca ölüler görür, derler. Ölmeden önce ölünüz sözü tam da burada önemini gösteriyor. Dilerim bu bayram daha çok insan uyanmayı seçer. Evrenin sırlarına hiçbir dönem bu kadar yakın olmamıştı insanlık. Belki de bu yüzden sınavlar da daha zorlu hale geliyor. Bir şeyle yapmalıyız artık. 'Yarın yaparım deme, bugün de dünün yarınıydı, ne yapabildin?', diyen Mevlana’nın sözünü aklımızda tutalım. Elimizde olan tek şey, bugünümüz ne de olsa.