Kırgınlık ve kızgınlık arasındaki araf, uçsuz bucaksız bir uçuruma benzer. Hangi adımı atacağınız sonucu pek de değiştirmez üstelik. Uçurumların sonu, ayrılıktır.
Sadece kırgın olsanız, birkaç esaslı cümle, biraz sitem, birkaç damla gözyaşı sorunu çözebilir. Sadece kızgın olsanız, tonu yükseltilerek yürekten dökülen sözler, çarpıp çıkılan kapılar, gönlünüzü soğutabilir. Oysa ikisi bir aradaysa her yön çıkmaz sokaktır. Hangi cümleye yaslansanız, karşıdaki boşluğa çarpıp size geri dönecektir, anlar ve susarsınız. Susmak, kabullenmeye değil, keskin bir reddedişe denk düşer bazen. Ne de olsa bugüne kadar, hangi cümlenin hangi yalana, bahaneye dolandığını öğrenmişsinizdir. Gerçeğin hançerini kendi elinizle kendi kalbinize sokmaya razısınızdır. Çünkü hiçbir yalanın şefkatine ihtiyacınız yoktur.
https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=1614934882156604&id=100009203237645 bu da benim naçizane yazım görünce aklıma geldi
https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=1614934882156604&id=100009203237645