Gülşah Elikbank Yazio: İnsan Ne ile Yaşar?

Gücün insanı yozlaştırdığını söylerler, ama aslında daha doğrusu gücün yozlaşmaya yatkın insanları kendine daha çok çektiğidir.

Aklı başında insanlar genelde güçten başka şeylere çekilirler, demişti David Brin.

Bu iddialı çıkarımın ardında akla şu soru geliyor: İnsan ne ile yaşar? Edebi felsefenin ustalarından Camus, 20. yüzyıl için korku çağı derken, 21. yüzyılda bizim başımıza geleceklerin işaret fişeğini çakmıştı belki de. Artık dehşet çağındayız.

Geçen gün İzmir’de İzmir Büyükşehir Belediyesinin daveti ile gençlerle yaptığım kariyer sohbetinde söz, iyilik ve kötülüğe geldi. Orada altını çizdiğim şey şuydu; iyilik bilinç gerektirir, bu yüzden kötülük daha kolaydır, daha kendiliğinden olmaya meyillidir. İnsan aksini yapabilecek güçteyken doğru olanı seçiyorsa, orada gerçek bir iyilikten söz edilebilir. Ne dersiniz? Dracula ve Fatih Sultan Mehmet’in sevgi ve nefret arasında keskin geçişlerle şekillenen gerçek hikayesini yazdığım Yalancılar ve Sevgililer romanım bu soruya eğilir. Yanıtı vermek elbette güç ama tarihten iki güçlü figür eşliğinde biraz daha kolay oluyor cevabı bulmak. Ne de olsa edebiyat insanın içindeki karanlığa korkmadan bakmanın da bir yoludur.

Ben yaşamımın son on yılında gücün özgürlükte olduğunu keşfettim.

Bu özgürlük istediğimde her şeyi bırakıp gidebilme yani her şeyden ve herkesten vazgeçebilmek iradesinden geliyor. Dahası sahici bir özgürlük, istediklerini yapmak değil, istemediğin hiçbir şeyi yapmamak, demek... Benim yolum bu. Geriye dönüp bakınca, kendimi oldukça şanslı buluyorum. Bunları fark etmemi sağlayan kederleri çok erken yaşta yaşadığım için. Şimdilerde gelen davetlerle gençlerle ve ihtiyacı olanlarla paylaşıyorum bu deneyimleri ve bilgileri. Ne demişler, paylaşılmayan bilgi sahibinin lanetidir…

Ağustos sonu Şişli Belediyesi ile uzun yıllardır çocuklar için hayalini kurduğum bir projeyi birlikte hayata geçirdik: Edebiyatın Harikalar Diyarı, Çocuk Kitapları Fuarı.

Çocukların kendi dünyalarına uygun, içine girdikleri an kendilerini bir masal aleminde hissedecekleri, tıpkı Alice’in o tavşan deliğinden düştüğünde yaşadığı heyecanı yaşamaları için özel bir açık hava mekanı içinde, sadece çocuk kitaplarının olduğu bir fuar. Bu hayalimi Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’e anlattığım an, hemen yapalım öyleyse, diye yanıt vermişti ama araya pandeminin zorlukları girdi. Yine de üç güre süren rengarenk bir fuar yapmayı başardık. Hem de kıymetlimiz gerçek bir bilim insanı olan Muazzez İlmiye Çığ onuruna. Sanat yönetmenliğini üstlendiğim fuar, gelecek yılların nasıl büyülü olacağının ip ucuydu aslında. Çocukların fuarda yaşadığı heyecanı görmek bunu başarabileceğimizi gösterdi bize. İşte insan bu umutlarla yaşar bana sorarsanız. Ya siz?

Instagram

Twitter

Popüler İçerikler

Tesadüfen Bir Evde Bulundu: 2. Abdülhamid'e Ait Olduğu Düşünülen Robdöşambrın Restorasyonu Tamamlandı
Narin'le İlgili Soruşturmada İmamın Gözaltı Nedeni Belli Oldu: Konuşmasınlar Diye Kur'an'a El Bastırmış
Kızılcık Şerbeti'nde Şok Kamera Arkası: Kıvılcım, Alev Bebek için Apo'yla Evlenecek!