Gülşah Elikbank Yazio: Gerçeğe Uyanmak İster misiniz?

İnsan dünyaya gözlerini açıp onu idrak etmeye başlar başlamaz kendine sorduğu ilk sorulardan biridir: Neden buradayım? Ya da belki felsefenin ilk sorusu olan “ben kimim?” ile başlar kendi varlığını sorgulamaya. Bilinç kendine gelir gelmez soru üretmeye başlar.

“Ben kimim” ya da “neden buradayım” sorusundan daha esaslı olanı ise “gerçek nedir?”

Gözümüzün gördüğü mü gerçektir yoksa henüz göremediğimiz ama hissettiklerimiz mi? Bilimin işaret ettiği ve belki ezoterik bilgilerin altını çizdiği şeyler mi? Sınırları kim belirliyor? Zihniniz ne kadar doğaüstü gerçeğe hazır? 

Bir bilgeye sormuşlar: 

Şeriat nedir, tarikat nedir, hakikat nedir?

Bilge demiş ki:

- Bak karşıdaki şadırvanda üç kişi yan yana oturmuş abdest alıyor. Git onların ensesine birer tokat patlat.

Adam gitmiş en baştakinin ensesine bir tokat patlatmış. Ensesine tokadı yiyen de dönüp bir tane ona patlatmış.

Adam, ikincisine de patlatmış tokadı. İkincisi dönüp bakmış sadece...

Üçüncüsü ise tokadı yedikten sonra dönüp bakmamış bile...

Çömez, dönüp gelmiş bilgenin yanına. Bilge:

- Tokadı yiyenlerden birincisi, 'seriat'tı; sen vurunca, döndü o da sana vurdu, demiş. İkincisi 'tarikat'tı; tokadı yiyince, Tanrı'dan gelen bu tokada kimin aracı olduğunu görmek istedi sadece... Üçüncüsü ise 'hakikat'ti; tokadı yedi ve dönüp bakmadı bile...

- Şeriat, 'şu senindir, bu benim'; tarikat, 'hem senindir hem benim'; hakikat, 'ne senindir, ne benim'.

Bir başka deyişle; hakikat dil ile ikrar, kalp ile tasdik ve vücut ile ameldir. Biz hakikat yolunda olalım, dostlar.

Hakikat, kilittir. Hakikat "olmak" yeridir, canların yeridir. Varmamız gereken yerdir. Gerçekten var olmak için dokunulması gereken yer orasıdır.

Geçen gün size frekanslardan ve titreşimlerden söz ettim, Mevlana’nın bir sözünü paylaşarak. İşte en yüksek frekans hakikat kapısındadır ve ne kadar çok insan o kapıya varırsa, açılması o kadar mümkündür. Tek başına kurtuluş yok adına dünya neden bu yerden... Zihninizi, kalbinizi ve bedeninizi bir bütün olarak algılamalı ve bilincinizi yükseltmelisiniz. Değişim çağı geliyor. Hissediyor musunuz? 

Pandemi ve onun öncesinde kendini hissettiren büyük doğa olayları… Hepsi dünya için alarm zillerinin çaldığını söylemiyor mu? Peki neden dersiniz? Neden bu uyarılar? Neyi fark etmemiz gerekiyor ya da neler değişecek ve buna hazır olmamız isteniyor? İnsanlığı bekleyen gelecek ne? Ya da daha ötesi, insanlığın sahiden bir geleceği var mı? Evren bir olasılıklar bütünüyse, her sorunun bambaşka yanıtları var, demektir. Fakat soru şu ki; yanıtları oluşturacak zihinler henüz uykuda. Bir kısmı uyanmaya başladı, birbirlerini uyandırmak için çabalayanlar da onlar zaten. Ama yeterli değil. Tek tek uyanmalıyız, kendi irademizle. İşte o zaman dünyanın görkemi bizi tam anlamıyla saracak. Hakikat kapısı açılacak… 

Seçim bize ait. Ama hepimize! Uykusuzlar romanımı yazarken, yeryüzündeki bir enerjiler savaşından söz etmiştim. Farklı türlerin evrene hâkim olmak için insanlığı köleleştirmek istediğinden hareket ederek bir bilim kurgu yazmıştım. Fakat Asimov’un dediği gibi: 'İyi bilim kurgu geleceğin bilimidir.'

Pentagon geçen ay, UFO’ların gerçekliğini resmi olarak kabul etti ve dikkat ettiniz mi; buna bir kişi bile hayret etmedi. Pandemi bizden hayret etme, şaşırma duygumuzu aldı çünkü. Her şey her şeyle bağlantılıdır. Dünyayı böyle okumak zorundayız ve hakikat ehli insanların yanında durmak zorundayız. Geç olmadan… 

Instagram

Twitter

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
27.04.2021

Allahım ruh eşim varmış sitede <3<3<3<3<3 Ama o üç kapıyı da tokatlamasaydın hiçbirinin ne olduğunu bilemeyecektin, bu da böyle bir anımdır :)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ