Bu yüzden, geçenlerde konu hakkında dertleştiğim bir arkadaşıma “Kafamın içinde biriktirdiklerim, tenim yeteri kadar gergin olmadığı için artık bir önem taşımıyor” dedim. Yüzyıl boyunca bir mağarada uyuduktan sonra uyanıp çarşıya inen ve cebindeki para tedavülden kalktığı için ekmek bile alamadan mağarasına dönen yedi uyurlardan biriymişim gibi hissediyorum. Allahtan arkadaşım böyle durumlarda neler söylenmesini gerektiğini bilen bir insandı. “Ama o para o kadar değerlidir ki, an gelir bütün şehri satın alır, diyerek cevap verdi de intihar etmekten son anda kurtuldum.
Gerçi atalarımız “Eskiye rağbet olsa, bit pazarına nur yağardı” demişler… Ama biz yine de enseyi karartmayalım; bilginin, tecrübenin, zekanın ve entelektüel birikimin gençliği yeneceği bir anın geleceğine inanalım… Bill yirmilikler ile fink atarken, Sezen Aksu’nun dediği gibi Melinda’nın olgun yaşını kaçırmayacak birilerinin de çıkacağını umut edelim.
Bu arada geride bıraktığımız ramazan ayının kutsiyetine ithafen Müslüman bey kardeşlerime de iki çift lafım var; siz nasıl bir ümmetsiniz ki, Hz. Peygamber’in hayatına bakınca bir tek Aişe’yi görüyorsunuz. Bana ondan daha hayırlı hiçbir şey verilmedi, dediği halde Hz. Hatice’yi örnek alan bir Allah’ın kulu çıkmıyor aranızdan…
Bu arada Hz. Muhammed’in peygamberliğine bundan büyük delil olur mu, onu da bilmiyorum.
Mevzu aslında derin ama ateşte yemeğim var. Kaçtım ben…
(İki bin yirmi bir senesinin beşinci ayının dokuzuncu günü, İstanbul Küçükyalı’da evin salonunda, saat 12:51’de yazıldı. Fonda Kenan Doğulu’dan ‘Var mı sence ihtimal” çalıyordu.)
Gülfem KARAER
Çok keyifli bir anlatım olmuş ve tabi ki keyifi köpürtmek için abartılı benzetme ve genellemeler kullanmışsınız. Zevkle okudum 👍🏻
Aslında ana fikriniz doğru, ama "bütün kadınlar gençliklerinde yarım akıllıdır" ve insan ellisinden önce insan olmaz " ne biçim genellemeler. Kimsenin nasıl bir gelişim gösterdiğini bilemezsiniz. Bazısı on beş yaşında da insan olmuş olabilir. Ve şunu da unutmayın kendinden 30 yaş küçük adamlarla birlikte olan taş gibi, hayat dolu kadınlar da var. Mesele her zaman tenin gerginliği olmayabilir yani : ) Ve en azından daha yirmili yaşlarında olup sizin gibi genellemeler yapmaması gerektiğini öğrenecek kadar "tam" akıllı kadınlar var.
"Büyük ihtimalle dünyaya gönderiliş amacı avarelik etmek, savaş çıkarmak ve spermlerini saçmak olan erkek cinsi, DNA’sına kodlanan emirlere uyarak, doğurabilecek kadının peşinden gitmektedir" Buradan sonrasını okumadım diyecektim, gene de haksızlık olmasın diye okumak istedim. Sizden ricam lütfen erkekleri anladığınızı sanıp bu konuda yazmayın. Çünkü çevreden, toplum dinamiklerinden bağımsız olarak koskoca bir cinsiyet hakkında atıp tutuyorsunuz. Siz bu konulara 40 yaşınızdan sonra mı kafa yormaya başladınız bilmiyorum ama sizin yarım akıllı olduğunuz yaşlarda bazı erkekler bir çok gerçekle yüzleşerek, bu konulara kafa yorarak yaşamak zorunda kalıyorlar.