Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Fethullah Gülen hakkındaki yakalama kararının henüz Adalet Bakanlığı'na ulaşmadığını söyledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yargıtay ve Danıştaya yeni seçilen üyelerin mazbata töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğince, İstanbul merkezli ''paralel yapı'' soruşturması kapsamında Fethullah Gülen'in hakkında çıkardığı yakalama kararıyla ilgili sorular üzerine Bozdağ, 'İstanbul Sulh Ceza Hakimliğinin vermiş olduğu yakalama kararı Adalet Bakanlığına gelmedi. Geldikten sonra yasal çerçevede yapılması gereken işlemler yapılacaktır' dedi.
Kırmızı bülten çıkarılmasıyla ilgili prosedürün sorulması üzerine Bozdağ, bunların teknik konular olduğunu, üzerinde durmaya gerek olmadığını belirtti. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün, kırmızı bültenle görevli olduğunu belirten Bozdağ, şu bilgileri verdi:
'Herhangi bir hakim veya mahkeme yakalama kararı verdiği zaman bunlar Adalet Bakanlığına geliyor. Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğümüz konuyu yasalar çerçevesinde bir değerlendirmeye alıyor. Bu şekli bir değerlendirme. İşin özüne ilişkin bir değerlendirme yapması söz konusu değil. Ondan sonra İçişleri Bakanlığı Interpol Daire Başkanlığına yazılıyor. Onlar da bunu Paris'te Interpol'ün merkezine iletiyorlar. Onlar da kendileri bir değerlendirme yaptıktan sonra değerlendirmelerini üye ülkelerle paylaşıyorlar. İlgili yerlere gerekli bilgileri iletiyorlar. Sürecin işleyişi bu şekilde. Ancak henüz Bakanlığa gelmiş bir yazı yok.'
Bakan Bozdağ, 'ABD Gülen'i iade etmezse bu tür durumlarda neler devreye sokuluyor?' sorusuna karşılık da şunları söyledi:
'Henüz gerçekleşmemiş konularla ilgili gerçekleşmiş gibi bir değerlendirme yapmayı doğru görmüyorum. Şu anda yakalama kararı bakanlığımıza henüz gelmedi. ABD'ye bu yönde resmi bir talep iletilmemiş oldu, iletilmediği için şimdiden ABD yerine geçerek benim bir değerlendirme yapmam doğru olmaz. Bu değerlendirme ABD'ye aittir, kendi hukukları çerçevesinde elbette onu değerlendirecektir. Bizim beklentimiz sadece Türkiye ile Amerika arasında mevcut bulunan anlaşmalar ve uluslararası hukuk çerçevesinde bir karar vermesidir.'
Üyeler törenle mazbatasını aldı
Yargıtaya seçilen 144, Danıştaya seçilen 33 yeni üye, törenle mazbatalarını aldı.
Törene, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Danıştay Başkanı Zerrin Göngör, YSK Başkanı Sadi Güven, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Erbil, Danıştay Başsavcısı Mevlüt Çetinkaya, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, HSYK üyeleri ile yüksek yargı organlarının üyeleri katıldı.
Törende konuşan Bozdağ, yeni üyelerin, adalet hizmetini en iyi, en ileri noktaya taşıyacaklarına inandığını söyledi.
'Yargıtay, Danıştay üyeliği, yargı görevi yapanın idealidir, hedefidir onlar için en önemli kızıl elmadır desek yanlış olmaz' diyen Bozdağ, Türkiye'de bu göreve layık binlerce yargı mensubu bulunduğunu ifade etti.
Yargıtay üyesi olabilme niteliğini taşıyan 3-4 bin yargı mensubu olduğunu belirten Bozdağ, 'Onların içerisinden, siz değerli üyelerimize bu nasip oldu, sayı sınırlı olduğu için. Elbette seçim yapılırken yasaların öngördüğü niteliklere hassasiyet gösterildi ve bu çerçevede bir seçim yapıldı' diye konuştu.
Bakan Bozdağ, seçilemeyenlerin bu nitelikleri taşımadıkları anlamına gelmeyeceğini, onların da bu şerefli görevi layıkıyla yapabilecek niteliklere sahip olduklarını söyledi.
Geciken adaletin, adalet olmadığı anlayışı hemen hemen bütün dünya ülkelerinde geçerli olduğunu, yargının üzerindeki iş yükünün herkes tarafından bilindiğini vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:
'Herkes makul süre içerisinde yargılanmayı talep ediyor, makul süre içerisinde hakkına hukukuna kavuşmayı arzu ediyor. Adalet hizmetleri sunulurken de yargılamanın makul sürede sonuçlandırılması, hakkın ve adaletin makul süre içerisinde yerini bulması elbette en büyük dileğimizdir. Bu konuda maalesef, arzu ettiğimiz başarıyı gösterdiğimizi söyleyemeyiz. Herkesin iyi niyetle, fedakarane çalışmasına rağmen iş yükünün yoğunluğu nedeniyle sıkıntılarımız olduğu aşikardır.'
Hem hakim savcı sayısını artırmak hem de iş yükünü azaltmak için ciddi çalışma yapıldığını anlatan Bozdağ, ancak buna rağmen iş yükünde beklenen azalmanın olmadığını söyledi.
Bakan Bozdağ, 'Çünkü pek çok yeni ihtilaf, suç alanları, yeni pek çok konular yargımızın önüne geliyor ayrıca yargı yükü olarak karşımıza çıkıyor. Bütün bu gelişmeleri dikkate almak suretiyle elbette hepimiz yargının yükünü azaltma konusunda üzerimize düşeni yapacağız' dedi.
Yargıtayda, 31 Ekim 2014 tarihi itibariyle ceza dairelerinde 389 bin 469, hukuk dairelerinde ise 219 bin 386 olmak üzere toplam 608 bin 855 derdest dosya bulunduğunu bildiren Bozdağ, aynı tarih itibariyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında ise 353 bin dosyanın olduğunu kaydetti.
Yargıtaya, haftalık ortalamaya bakıldığında 8-10 bin dosya geldiğini, bunların çok büyük rakamlar olduğunu belirten Bozdağ, 'Elbette bu rakamlara ulaşan dosyaları makul süre içerisinde sonuçlandırmak için Yargıtay olağanüstü gayretle çalışıyor. Yeni üyeler, yeni daireler eminim ki ceza alanındaki iş yükünü daha hızlı şekilde ortadan kaldırma konusunda büyük gayretle öncekiler gibi çalışacaklardır, iş yükünü azaltırken, makul sürede davaların sonuçlandırılmasına da büyük katkı sunacaklardır' şeklinde konuştu.
Danıştayda da iş yükünün fazla olduğunu vurgulayan Bozdağ, 2003'te 125 bin 960 olan derdest dava sayısının 2013'te 355 bin 531'e yükseldiğini anlattı. Bakan Bozdağ, bu yılın rakamlarının ayrıca bunun üzerine eklendiğini belirterek, Danıştayda da iş yükünü ortadan kaldırmak, makul sürede sonuçlandırabilmek için yeni daire ve yeni üyeler ihdas etme zarureti doğduğunu söyledi.
Yeni üyelere başarılar dileyen Bozdağ, 'Umarım ki sizlerin Yargıtay ve Danıştayımıza katacağı enerji, makul sürede yargılanma hakkına en iyi şekilde riayet eden sonuçlar ortaya çıkarır' dedi.
Bakan Bozdağ'ın konuşmasının ardından, 144 Yargıtay, 33 Danıştay üyesine mazbataları verildi.
Muhabir: Aylin Sırıklı | AA