Eski Cumhurbaşkanı Gül’ün, Mavi Marmara gemisinin İsrail’e gidişine, “Savaş çıkaracak” diyerek karşı çıktığı ve görüşlerini AKP yönetimine ilettiği öne sürülen kitapta, kulağıyla ilgili sağlık sorunları yaşayan Gül’e bazı AKP’lilerin ‘sağır’ yakıştırmasında bulunduğu, Gül’ün de bu isimleri not ettiği belirtiliyor. Gazeteci Soncan’a göre Gül, kulak ameliyatını da bu yüzden oldu.
Cumhuriyet'ten Erdem Gül'ün haberine göre; Saray’daki Bakanlar Kurulu toplantısı nedeniyle yeniden alevlenen başkanlık sistemine karşı açıklamalarıyla gündemde olan eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün geçmişte çok tartışılan kulak ameliyatı olmaya AKP’liler yüzünden karar verdiğini anlatan yeni bir kitap çıktı. “Araf’ta 7 Yıl” adlı kitaba göre Gül, AKP’den gelen, “Sağır olacak. Bu koşullarda artık siyasete devam edemez” sözleri üzerine bıçak altına yattı. Kitapta Gül’ün, Mavi Marmara’nın gidişine, “Savaş çıkaracak” diyerek karşı çıktığı, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuksuz yargılanması konusundaki sözlerini de “samimiyetsiz” bulduğu anlatılıyor.
Gül, aslında Mavi Marmara gemisinin İsrail’e gitmesine sıcak bakmadı. Eylemin bu şekilde yapılmasını doğru bulmuyordu. Yaşanacaklar noktasında tahminleri vardı. Türkiye ve İsrail’in sürüklenmek istendiğini düşünüyordu. Tedirgindi. En yakınındaki isimlere “Mavi Marmara savaş çıkaracak” dile getiren Gül, İsrail’in gemiye yaptığı baskın neticesinde Türk vatandaşlarını öldürmesinin ardından, hem hükümeti zor durumda bırakmamak, hem de İsrail’in yanlışlarını dünyaya duyurmak için dönemin Başbakanı Erdoğan’ın konuşmalarını destekledi.
Bugün raflara çıkacak olan gazeteci Emre Soncan’ın, “Araf’ta 7 Yıl” adlı kitabında, cumhurbaşkanlığı süresince Gül’ün, Erdoğan ve AKP’lilerle yaşadıkları ve bugüne kadar bilinmeyen önemli çatışmalar anlatılıyor. Gül’ün en yakınındaki isimlerle görüşülerek yapılan derlemede çarpıcı bilgiler var.
Başbuğ’a samimiyetsizlik
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, örgüt yöneticisi olmak ve darbe teşebbüsünde bulunmak suçlamasıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Başbuğ’un tutuklanmasına Erdoğan sert tepki gösterdi ve eski Genelkurmay Başkanı’nın tutuksuz yargılanması gerektiğini savundu. Gül de benzer düşüncedeydi. Kameralar önünde Erdoğan’a destek çıkan Gül, aslında Başbakan’ın ne düşündüğünü biliyordu. Erdoğan’ın, Başbuğ’un tutuklanması gerektiğine dair kapalı kapılar arkasında sarf ettiği cümlelerden haberdar olan Gül, yakın çevresine “Başbakan’ın bu tavrını samimiyetsiz bulduğunu” söylüyordu.
'Sağır' diyenleri not etti
Gül’ün kulağındaki sorun devam ediyordu. Fakat ameliyat olmaya bir türlü razı olmuyordu. En sonunda İngiltere’de meslek hayatına devam eden ve alanında otorite sayılan Pakistan doğumlu Müslüman bir doktor olan Shkeel Saeed’e ulaşıldı. Doktor birkaç kez Ankara’ya geldi ve Gül’ü muayene etti. Son tetkikte ise şu çarpıcı cümleyi kurdu: “Bu ameliyatı olmazsanız duyma yetinizi tamamen kaybedebilirsiniz.” Bu keskin ifade Gül çiftini ikna etmek için yeterli oldu... Gül, 6 Temmuz Cumartesi günü sabah saat 04.30 sularında hastaneye getirildi. Önce sabah namazını kıldı. Ardından, belki de siyasi geleceğini derinden etkileyecek ameliyat için bıçak altına yattı. Çünkü Ankara’da çeşitli mahfillerde Gül’ün sağlık sorunları nedeniyle siyasete devam edemeyeceği yüksek sesle dillendirilmeye başlanmıştı. Hatta AKP içinden bazı isimler, Gül’ün arkasından “‘sağır” yakıştırmalarında bulunuyor, Cumhurbaşkanı da bu isimleri not ediyordu. Ameliyat çok başarılı geçti. Gül’ün sol kulağına “koklear implant” yerleştirildi.
Hayrünnisa Hanım ve Bayan Özel: 2012’deki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve komutanlar Çankaya’da resepsiyona katıldı ve Hayrünnisa Hanım’ın elini sıktı. Böylece çağdışı bir uygulama tarihe karışmış oldu. Resepsiyonun ardından, Genelkurmay Başkanı Özel’in eşi Kamuran Özel, Hayrünnisa Hanım’ı arayarak misafirperverliklerinden dolayı teşekkür etti. Hayrünnisa Hanım ise “5 yıldır niye katılmıyordunuz” diye hafif yollu bir sitemde bulundu. Kamuran Hanım’ın cevabı ise şöyle oldu: “Biliyorsunuz efendim, o dönem bizimle ilgili değil.”