Dünyaca ünlü ve prestijli moda markalarından biri olan Gucci, lüks tasarımları ve yıllardır değişmeyen kalitesiyle moda tutkunlarının vazgeçilmezi hâline geldi. Tasarımları kadar olaylarıyla da gündeme gelen marka, sarsıcı bir aile skandalı yaşadı. Gelin, ihtişamlı Gucci ailesinin yaşadığı korkunç cinayet skandalına yakından bakalım.
Gucci, küçük bir aile işletmesi olarak 1921 yılında İtalya’nın Floransa kentinde Guccio Gucci tarafından kuruldu. Guccio Gucci, babasının yanından ayrılıp Londra’ya gitti ve Savoy Otel’de çalışmaya başladı. Zenginlerin valizlerini taşıması, gelecekte onu bekleyen kariyeri için bir ilham kaynağı oldu. İtalya'ya döndükten sonra markanın ilk temellerini attı. Şimdi ise Gucci, dünya çapında 425 mağazasıyla adından söz ettirmeye devam eden markalardan biri.
Guccio Gucci’nin torunu Maurizio Gucci, ihtişamlı ailenin büyük skandalının başkahramanı. Maurizio, Patrizia Reggiani ile evlenmek istedi. Babası Rodolfo Gucci ise, Patrizia’nın asıl derdinin sınıf atlama ve Gucci soyadına sahip olma isteği olduğunu düşündüğü için bu evliliğe karşı çıktı.
Annesini küçük yaşta kaybeden Maurizio’nun babasıyla oldukça mesafeli bir ilişkisi vardı. Bu durumun yarattığı sevgi ve ilgi eksikliğinden muzdarip Maurizio, Patrizia'yla evlendi ve amcası Aldo Gucci’nin yanına New York’a gitti. Maurizio, New York’a geldikten sonra lüks yaşamı tanıdı.
Patrizia Reggiani de aslında pek parlak bir çocukluk yaşamamıştı. Fakir bir aileden evlat edinilmiş olması, karakterinin oluşumunda büyük bir etken olmuştu. Sevgisiz büyüyen iki insanın birbirinde mutluluğu bulması, bu noktada pek şaşırtıcı olmasa gerek.
Patrizia'nın hırsı ve lükse olan tutkusu, markanın üst seviyelere çıkmasında etkili oldu. Onun fikirleri Maurizio'yu da etkiledi. Böylece zamanla Gucci markası, adını duyurmaya başladı. Mutlu ve başarı merdivenlerini hızla tırmanan çifti gören Rodolfo Gucci, evlenmelerine karşı çıktığı için onlardan özür diledi. Maurizio ve Patrizia çifti, markanın asıl merkezindeki ihtiyaç nedeniyle Milano'ya döndü.
Magazinin odak noktası hâline gelen çift, Milano'da gösterişli bir hayat yaşasa da bu yaşam, bir noktada sekteye uğrar. Patrizia'nın lükse olan tutkusu, görgüsüz bir hâl alır ve Maurizio bu durumdan memnun olmaz. Ayrıca, Patrizia'nın arkadaş çevresi de Maurizio'nun pek hoşuna gitmez.
Aile skandalına doğru giden yolda, Patrizia'nın medyum arkadaşı da epey etkileyici bir rol oynar. Medyumun söylediği her şey, Patrizia'nın şirket kararlarını etkileyecek bir boyuta ulaşır. Çiftin evliliği, kopma noktasına ulaşır. Bir gün Maurizio, iş gezisine gittiğini söyler ve arkadaşı vasıtasıyla eşi Patrizia'ya bir not gönderir. Tek bir kelime içeren bu notta 'Finito...' yani 'Bitti...' yazar.
Konu Patrizia gibi hırslı bir kadın olunca olaylar oldukça karışık bir hâl alır. Maurizio ise Paola Franchi ile ilişki yaşamaya başlar ve Patrizia iyice çileden çıkar. Patrizia'ya göre kimse onu terk edemez ve çift, 6 yıl sonra boşanır. Patrizia senede 860 bin dolar tutarındaki nafakayı aşağılayıcı derecede yetersiz bulur. Patrizia için Maurizio'yu kaybetmekten ziyade Gucci soyadını ve parayı kaybetmek yıkıcı olur. Artık kendine tek hedef belirler: Maurizio'nun hayatını mahvetmek. Maurizio ise tüm bu durumdan habersiz şekilde Paola'yla evlilik hazırlıkları yapar.
Gelelim büyük skandalın yaşandığı güne. Tarih 27 Mart 1995'i gösterirken Maurizio her zamanki gibi şirket merkezine gitmek için uyanır. Şirkete geldiğinde kapı görevlisi oradan ayrılırken Maurizio da merdivenleri çıkar. İşte o sırada, korkunç bir olay yaşanır. Susturuculu bir tabancayla Maurizio'ya birkaç el ateş edilir. Tetikçi, son öldürücü darbesiyle Maurizio'nun şakağını hedef alır. Tanık bırakmamak için kapı görevlisine birkaç el ateş eder. Görevli sadece yaralı kurtulurken Maurizio son nefesini verir. Herkes dehşet içindeyken o sırada Patrizia günlüğüne kısa bir not düşer: 'Paradeisos' yani cennet...
Olayın incelemesi 2 yıl boyunca sürdü ve sonra olayın ardındaki sır perdesi aralandı. Polise gelen bir telefonla cinayeti; bir medyum, bir pizzacı, bir kapıcı ve bir kiralık katilin işlediği ortaya çıktı. Bu cinayeti planlayan kişi ise Patrizia Reggiani'ydi... İtirafların ardından Patrizia tutuklandı ve neden bu cinayeti kendisinin işlemediği sorulduğunda ise soğukkanlı bir cevap verdi: 'Görüş açım iyi değildi, ıskalamak istemedim.' Cinayet için medyum arkadaşı Pina'dan yardım istemişti, medyumun tanıdığı kapıcı ve pizzacı aracılığıyla bir seri katille anlaşmışlardı. Tetikçi, ömür boyu hapis cezasına mahkûm edilirken Patrizia 29 sene, diğerleri ise 26 yıl hapis cezası aldı.
2017 yılında tahliye edilen Patrizia, senede 1 milyon euro nafaka almaya devam ediyor. Hâlâ Milano'da yaşamaya devam eden Patrizia'nın Gucci soyadını kullanmaya devam ediyor olması da bir hayli ilginç.
Şey değil mi bu yaa? Şeyma Subaşı’nın geleceği.