Birleşik Krallık merkezli Guardian gazetesinin hapishaneden çıkan iki kişiye ve resmi olduğu iddia edilen belgelere dayandırdığı habere göre, IŞİD'le ilişkili yaklaşık 10 bin kişinin bulunduğu üç hapishanede mahkumlar para karşılığında serbest bırakılıyor.
Serbest bırakma işlemi için hazırlanan formun bir kopyasını inceleyen gazete, hapishanedekilerin 8 bin dolar (yaklaşık 90 bin TL) karşılığında çıkabildiğini yazdı.
Habere göre mahkumlar, serbest kalma anlaşmasının bir parçası olarak herhangi bir silahlı örgüte yeniden katılmama ve Suriye'nin kuzeyiyle doğusunda SDG'nin kontrol ettiği topraklardan ayrılma sözü verdikleri bir kağıda imza atıyor.
Bethan McKernan ve Hussam Hammoud imzasıyla yayımlanan yazıda hapishaneden para karşılığında çıktıklarını söyleyen eski DEAŞ militanları Ebu Cafer ve Ebu Muhammed'le görüşüldü. İkili, Suriye'nin kuzeydoğusunda yer alan Haseke'deki hapishaneden çıktıktan sonra ailelerinin de serbest bırakıldığını söyledi.
Habere göre bu kişiler önce İdlib'e daha sonra da Türkiye'ye geçti. Guardian'da şu ifadeler yer aldı:
Her iki adam da artık yeni evleri olan Türkiye'de yetkililerin gözlerinden uzakta olduklarını düşünüyor. Biri DEAŞ ideolojisine hiçbir zaman katılmadığını, diğeriyse ilk başta ilgi duyduğunu ancak örgütün bu kadar şiddete döneceğini düşünmediğini belirtti.
DEAŞ'e üyeyken hiç kimseye zarar vermediğini öne süren Cafer, 8 bin dolarlık cezanın yanı sıra farklı SDG görevlilerine toplamda 22 bin dolar (yaklaşık 245 bin TL) rüşvet verdiğini söyledi.
Haseke'deki hapishanede işkence ve kötü muamele olduğunu iddia eden Muhammed şöyle konuştu:
Serbest bırakılma süreci kolay değildi. Ailem, SDG'nin birçok üst düzey görevlisiyle temasa geçtikten sonra 8 bin dolara ek olarak 14 bin dolar (yaklaşık 155 bin TL) rüşvet vererek beni hapisten çıkardı.
Kaç kişinin bu şekilde serbest bırakıldığı bilinmiyor. Ancak Cafer ve Muhammed, hapishaneden tanıdıkları en az 10 kişinin parayla özgürlüğüne kavuştuğunu tahmin ediyor.
Bununla birlikte Rakka gibi yerlerde DEAŞ bağlantılı kişilerin para karşılığı hapisten çıkarıldığı söylentileri yayılınca halk tepki göstermeye başladı.
Sivil toplum aktivisti Moham Nasir, 'Rakka halkı olarak bu tehlikeli kişileri serbest bırakmanın sadece parayla ilgisi olduğunu düşünüyoruz' dedi:
SDG, bu kişilerin bize karşı işlediği suçları umursamıyor. Bu sadece SDG'nin daha fazla para kazanmasının bir yolu.
Öte yandan SDG iddiaları yalanladı. SDG Sözcüsü Ferhat Şami, Guardian'ın incelediği belgelerin resmi olmadığını öne sürdü:
SGD daha önce aşiretlerin uzlaşması yoluyla DEAŞ bağlantılı bazı mahkumları serbest bıraktı. Ancak bu kişiler hiçbir suç işlemedi; ya DEAŞ'ın yönettiği ofislerde çalışanlar ya da IŞİD'e katılmaya zorlanandı. Güvenlik güçleri, DEAŞ'e yeniden katılmaya çalışmadıklarından emin olmak için serbest bırakılanları izliyor.
DEAŞ'le Mücadele Küresel Koalisyonu ise Guardian'a gönderdiği e-postada söz konusu hapishanelerin kontrolünün SDG'de olduğunu ve yorum yapamayacaklarını bildirdi.