Fidan, savcılığa gönderdiği ihbar ve suç duyurusu dilekçelerinde şu iddiaları sıraladı:
“Seyahat kısıtlaması yaşanan Kovid-19 döneminde bu kadar kalabalık kafilenin, hepsi de gri pasaportlarla Almanya’ya gelişinden şüphelenerek Başkonsolosumuzu uyardım. Programa göre kafilenin 7 Eylül – 16 Eylül arası Hannover’e gelmesi gerekiyordu. Ama bu tarihler arasında Türkiye’den çıkış yapmadıklarını tespit ettim. Şüphelerimi bir kez daha Başkonsolosa ilettim. Başkonsolos, ‘Belediye hangi partidenmiş?’ diye sorunca bilgisayardan AK Parti olduğunu öğrenip bildirdim. Yeşilyurt Belediyesi’nin pasaportları çıkartırken ortak etkinlik yapacaklarını duyurduğu Hannover Belediyesi’nin programdan haberinin dahi olmadığını öğrendim. Davetiyelerde ismi geçen aracı Ersin Kilit GMBH isimli firmanın ofisinin ise Hanover Başkonsolosluğumuza 400 metre uzaklıkta olduğunu öğrenince işin içinde yasadışı insan kaçakçılığı olabileceği düşüncemi yine Başkonsolosa aktardım. Ekim ayı sonunda, 45 kişilik kafilede yer alan isimleri tek tek araştırınca, Türkiye’ye dönüş yapmamalarına rağmen pasaportlarının ‘Muhafazada’ olduğu yani İçişleri Bakanlığı’na iade edildiğini öğrendim. İnsan kaçakçılığı yapıldığı artık net biçimde ortaya çıktığı için Başkonsolosumuza yine bilgi verdim. Kendisinin de hem Ankara’yı hem de Almanya’daki tüm temsilciliklerimizi uyaran bir yazı göndermesi gerektiği konusunda görüşümü ilettim. Ancak Başkonsolos Eylül ve Ekim aylarında yaptığım tüm uyarılara rağmen ne Ankara’da Bakanlığı ne de Almanya’daki temsilciliklerimizi bir kez olsun uyarmadı.”