Sizin favoriniz hangisiydi?
Sizin favoriniz hangisiydi?
Evdeki bilgisayarlarımızın yanında ilk dönem internet kafelerin neredeyse hepsinde bulunan yarış oyunuydu. Hatta bir dönem televizyon programında telefon tuşlarıyla yönlendirilerek oynatılıyordu.
Gerçek zamanlı strateji oyunlarının atası, ilk göz ağrımız. Mazi yapmak isteyenlere oyunun introsu.
Oyunların bir diskete sığdığı dönemlerin en popüler oyunlarından olan Prince of Persia'da aynı Super Mario'da olduğu gibi bir kızı kurtarmaya çalışırdık.
Vahşi batı tarzındaki nişancı oyunlarından, ismini duyduğunuz an unutulmaz müziklerini ve 'Where are you Marshall?' repliğini akıllara getiren efsane oyun. Şu da örnek videosu
Lara Croft isimli baş karakteriyle, ilk kez bir oyunda kadın kahramanla karşılaşmamıza vesile olan oynamaya doyamadığımız aksiyon dolu oyun.
İsmini daha çok Dave olarak bildiğimiz, engelleri aşarak kupayı alıp çıkışın yolunu tuttuğumuz oyundu. Ctrl tuşu tabancayı, Alt tuşu ise uçmamızı sağlayan roketleri çalıştırırdı.
Yatay bir çubuk ile topu düşürmeyerek blokları kırdığımız, arkadaşın yaptığı rekoru geçmek için gece gündüz oynadığımız bağımlılık yapan oyun.
Orta sahadan kolaylıkla attığımız golleriyle unutulmazlarımızın arasına giren futbol oyunu. Gol sonrası A S D tuşlarından birine bastığımızda tribünden çeşitli coşku sesleri yükselirdi.
Kimimiz için en güzel bilgisayar oyunu türü olan bu gerçek zamanlı strateji oyunu, 2. Dünya Savaşı'nı konu alıyordu.
İlk satın aldığımız oyunlardan biri de Barbarian'dı. Karşımıza çıkan rakibi öldürdüğümüz zaman onun bedenini götüren şu yeşil yaratığı kim unutabilir ki zaten.
Zamanına göre iyi denilebilecek grafiklere sahip deliler gibi oynadığımız, oyunun sonunda Hitler'i öldürebilme şansımız olduğu 3D dos oyunu.
Şimdi yalan olmasın. ☺️ Çoğu kişinin oynadığı ilk oyunlardan biri de Mayın Tarlası'ydı. İlk zamanlar mantığını anlaşılması güç bir oyundu ama bir kere anladınız mı en zorlu seviyesi bile vız gelir tırıs giderdi.
Yaratıkların çok hızlı dolandığı dikdörtgen alanı imleç yardımıyla büyük-küçük parçalar halinde işgal ederek, yaratıkları %20 veya aşağısı bir yüzdelik alana hapsetmeye çalışırdık.
Zamanında çıkan bir habere göre Counter-Strike oyunundan önce en fazla sayıda bilgisayara kurulu oyun unvanına sahipti Doom. Deathmatch'i bize tanıtan FPS denince ilk akla gelen anılarımız arasında güzel bir yeri olan oyun.
Sınırlı haritasında hiçbir görev yapmadan sokaklarında çılgınlarca her türlü aracı kullanabildiğimiz, sadece insan ve ağaçlara zarar veremediğimiz araba oyunu.
Gerilim dolu başlangıç introsunun sonunda aniden bir yaratığın çıkarak hırladığı yer ilk tırstığımız sahnedir. O yılların en bağımlılık yapan oyunlardan biridir ve aylarca hatta yıllarca oynandığına şahit olmuşsunuzdur.
Şimdi böyle güzel oyunlar yok be... O zaman kıymeti bilinirdi her şeyin...
Allah kahretmesin sizi, her karede gozlerim doldu ;,(
Belki grafik kaliteleri şimdi ki gibi değil düşüktü ama anlamı ve tutkusu çok büyüktü.