Gözlerden Uzak, Yıkıcı Bir Tehlike: Finansal Şiddet

Toplumsal ilişkilerin karmaşıklığı içerisinde, şiddetin pek çok yüzü vardır. Fiziksel şiddet, duygusal şiddet ve cinsel şiddet gibi yaygın olarak bilinen türlerin yanı sıra, daha az görünür ama en az onlar kadar yıkıcı olan bir tür daha bulunmaktadır: “finansal şiddet”. 

Toplumun genelinde yaygın farkındalığın henüz sağlanamadığı bu tehlike, kurbanlarının maddi bağımsızlığını gasp ederek duygusal ve psikolojik çöküntüye yol açıyor.

Finansal şiddet, mağdurların maddi bağımsızlığını ellerinden alarak güç dengesini bozan, sessiz ve sinsice ilerleyen bir tehlikedir.

Mağdurların ekonomik özgürlüklerini sınırlayarak, çoğunlukla manipülasyon, kontrol ve baskı araçları kullanılarak gerçekleştirilir. Bir partner, gelirin ve harcamaların tüm kontrolünü ele geçirerek, diğerini ekonomik olarak savunmasız hale getirir. Mağdur, maddi bağımsızlığını yitirdiğinde, özsaygısı ve özgüveni de aynı yönde erozyona uğrayabilir. Bu tür şiddet, mağdurları duygusal olarak sıkışmış hissettirirken, dışarıdan bakıldığında belki de hiçbir belirti vermez.

Finansal şiddetin etkileri uzun vadeli ve geniş kapsamlıdır. Maddi bağımsızlığın kaybı, mağdurların kendi geleceklerini şekillendirme yeteneklerini zedeler. Mağdur, kendi geleceği hakkında kararlar almakta zorlanırken, geleceğe dair umutsuzluk ve belirsizlik hissi içine gömülebilir. Bu durum, genel yaşam kalitesini düşürürken, psikolojik sağlık üzerinde de olumsuz etkilere neden olabilir. Anksiyete, depresyon ve düşük özsaygı, finansal şiddetin gölgesinde büyüyen ruhsal acıların yalnızca birkaç örneğidir. Aynı zamanda sosyal izolasyonun ve güvensizliğin artmasına da neden olarak, mağdurların genel yaşam kalitesini düşürür.

Finansal şiddetin izlerini silmek ve mağdurlara yardım eli uzatmak, sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktur. Eğitim kurumları, kamu kurumları ve sivil toplum örgütleri, finansal şiddetin köklerini kazımak için daha fazla farkındalık oluşturmalı, eğitimler düzenlemeli ve destek mekanizmaları oluşturmalıdır.

 Ayrıca, bireyler olarak, çevremizdeki ilişkilerde finansal şiddetin belirtilerini tanımak ve mağdurlara yardım eli uzatmak da sorumluluğumuzdur.

Eğer finansal şiddetin kurbanı olduysanız, sessiz kalmak yerine yardım aramaktan çekinmeyin. Profesyonel destek almak, yaşadığınız travmanın anlaşılması ve iyileşme sürecinizin yönlendirilmesi konusunda size yardımcı olabilir.

Finansal şiddetin önüne geçmek için atılacak adımlar, hem bireysel olarak hem de toplumsal düzeyde önemlidir. İşte finansal şiddetin önlenmesine yönelik bazı stratejiler:

Eğitim ve Farkındalık: Toplumsal düzeyde finansal şiddetin farkındalığını artırmak önemlidir. Eğitim kurumları, medya ve sivil toplum kuruluşları, finansal şiddetin belirtilerini tanıtmalı ve bu konuda toplumu bilinçlendirmelidir.

Finansal Okuryazarlık: Bireylerin finansal okuryazarlığını artırmak, kendilerini finansal olarak daha güçlü kılabilir. Eğitim programları ve kaynaklar aracılığıyla, insanların gelir yönetimi, yatırım yapma ve borçlanma gibi konularda bilinçlenmeleri desteklenmelidir.

Destek Hizmetleri: Mağdurlara yönelik destek hizmetleri sağlanmalıdır. Şiddet gören kişilerin güvende hissetmeleri, danışmanlık alabilmeleri ve gerektiğinde hukuki destek alabilmeleri için kaynaklar sunulmalıdır.

Hukuki Koruma: Hukuki düzenlemeler ve yaptırımlar, finansal şiddeti caydırıcı hale getirebilir. Finansal şiddetin yasal bir suç olarak kabul edilmesi ve bu tür davranışların cezalandırılması, potansiyel suçluları düşünce yapısını değiştirebilir.

İlişki Öncesi Eğitim: Gençlere ilişkilerde sağlıklı iletişim, eşitlik ve saygının önemi konusunda eğitim vermek, gelecekte finansal şiddetin önüne geçmede yardımcı olabilir.

İşbirliği ve Paylaşım: Toplumun tüm kesimleri, finansal şiddetle mücadelede işbirliği yapmalıdır. Kamu kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, eğitim kurumları, sağlık sektörü ve özel sektör, bu konuda bir araya gelerek çözüm yolları üretebilir.

Psikolojik Destek: Mağdurların psikolojik destek almaları teşvik edilmelidir. Profesyonel yardım, yaşanan travmanın işlenmesine ve toparlanma sürecine yardımcı olabilir.

Sosyal Hizmetler: Mağdurlara yönelik sosyal hizmetler sağlamak, ihtiyaçlarını karşılamada yardımcı olabilir. Barınma, iş bulma ve maddi destek gibi konularda yardım sunulmalıdır.

Dayanışma ve Empati: Mağdurlara destek olmak ve onlara güç vermek, finansal şiddetle mücadelede önemlidir. Toplumda dayanışma ve empati kültürünün güçlendirilmesi, mağdurların kendilerini desteklenmiş hissetmelerini sağlayabilir.

Finansal şiddetin önlenmesi ve mücadelesi uzun vadeli bir çaba gerektirir. Bireysel ve toplumsal düzeyde attığımız her adım, daha güvenli, sağlıklı ve eşit ilişkilerin inşasına katkı sağlayacaktır.

Unutmayalım ki, sağlıklı ilişkilerde karşılıklı saygı ve eşitlik esastır. Finansal bağımsızlık, bireylerin kendi hayatlarını şekillendirebilmeleri için temel bir hak olarak görülmelidir. Finansal şiddetin gölgesinde yaşayanların, bu haklarını geri kazanmaları için desteklenmeleri, insan haklarına ve psikolojik refaha verilen değerin bir yansıması olacaktır.

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Bahçeli’yi Eleştirdikten Sonra Ansızın Alaattin Çakıcı’yla Bir Araya Gelen Cübbeli Ahmet Görüşmeyi Anlattı
"Estetik mi Olmuş?": Miss Turkey 2024 Birincisi İdil Bilgen'in Son Haline Yorum Yağdı!
Erdoğan’ı Düşman Ülkelerin Cinlerinden Koruduğunu Söyleyen Üfürükçü Bir Ailenin Üç Kızını İstismar Etti
YORUMLAR
17.08.2023

Bunu bi sorun olarak kabul ettiğimiz an probleme dönüşüyor şiddet görüyorum tepki vermeliyim algısı yaratılıyor.. Cinsel şiddet yada fiziksel şiddetle alakası yok.. Psikoloji biliminin bazı konuları sorun,bozukluk,hastalık olarak kabul edip ortaya çıkarması bi sorun aslında…

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ