İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu'nun mazbatasını almasının ardından gözler, AKP'nin seçimin iptali ve yenilenmesi istemiyle olağanüstü itiraz başvurusunda bulunduğu Yüksek Seçim Kurulu'na çevrildi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu'nun mazbatasını almasının ardından gözler, AKP'nin seçimin iptali ve yenilenmesi istemiyle olağanüstü itiraz başvurusunda bulunduğu Yüksek Seçim Kurulu'na çevrildi.
YSK dün Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP), Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilenlere mazbata verilmemesi ve bu durumda mazbataların en çok oy alan ikinci adaya verilmesi yönündeki karara olağanüstü itirazını reddetti.
BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın aktardığına göre, YSK kaynaklarından edinilen bilgiye göre kurul, sonradan bir değişiklik olmazsa AKP'nin Maltepe, Büyükçekmece ve İstanbul büyükşehir için yaptığı olağanüstü itiraz başvurusu ile MHP'nin Maltepe başvurusunu birlikte görüşecek.
Kurul, karar için toplanmadan önce, AKP ve MHP'nin sunduğu delilleri inceleyecek, gerekli gördüğü takdirde il ve ilçe seçim kurulları veya ilgili diğer kurumlardan ek belgeler de isteyebilecek.
YSK'nın delil olarak sunulan belgeleri tarayarak sisteme kaydetmeye başladığı ancak çok sayıda belge olması nedeniyle, bunun biraz zaman alabileceği değerlendirmesi yapılıyor.
298 sayılı Seçimlerin Genel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Yasa uyarınca, YSK'nin seçimin iptali ve yenilenmesi talebiyle yapılan olağanüstü itiraz başvurusunu 3 ay içinde sonuçlandırma zorunluluğu bulunuyor. Ancak kurulun, yenilenecek seçimlerin 2 Haziran'da yapılacağını takvime bağlaması nedeniyle, sürecin bu kadar uzaması beklenmiyor.
Yasa'nın 'tetkik ve tahkik usulü' başlıklı 132. maddesi, incelemenin süresini ve nasıl yapılacağını şöyle düzenliyor:
'Yüksek Seçim Kurulu evrak üzerinde, incelemeler yapar. Ayrıca lüzum gördüğü bilcümle tahkik ve her türlü tetkik işlemlerini de yapar. Gerekli mercilerden her türlü bilgi ve belgeleri ister. Bu mercilerin, en kısa bir zamanda ve en geç 7 gün içinde istenilen bilgi ve belgeyi vermeleri mecburidir.
'Kurul başkanı, lüzum ve ihtiyaca göre, bu işlerde çalışmak üzere, Yargıtay ve Danıştay memurlarını da vazifelendirebilir. İtiraz dilekçesinin bir sureti, tutanağına itiraz edilene tebliğ olunur. Tutanağına itiraz olunan kimse, isterse yazı ile savunabileceği gibi, isteği üzerine, Yüksek Seçim Kurulunun tayin edeceği günde bizzat veya bir vekil marifetiyle kendini kurul huzurunda savunabilir.
'Kurul, yapılan itiraz ve ihbarları kendisine verildiği tarihten itibaren en geç 3 ay içinde bir karara bağlar. Kurulun kararı kesindir. Aleyhine hiçbir merciye ve kanun yoluna başvurulamaz. Seçimin özelliğine göre seçim sonuçları hakkında kesin karar vermeye yetkili merciye yapılacak itirazlarda da yukarıda 1 inci ve 3 üncü fıkralar hükümleri uygulanır. Ancak, bu kurul itirazları onbeş gün içinde kesin karara bağlar. Yukarıdaki fıkralarda yazılı kararlar aleyhine hiçbir merciye ve kanun yoluna başvurulamaz. Tutanakların iptali halinde özel kanunlarındaki hükümler uygulanır.'
Olağanüstü itirazla seçim iptali konusundaki en yakın örnek, 2014 yerel seçimlerinde Yalova'da yaşandı. İlk başta AKP adayı Yakup Koçal'ın 1 oy farkla kazandığı seçime CHP itiraz etmişti. Yapılan yeniden sayımda seçimi 6 oy farkla Vefa Salman kazanmış ve mazbatasını almıştı.
Olağan itiraz sürecinin tamamlanmasından sonra AKP, oy kullanma yeterliliği olmayan 7 kişinin oy kullandığı tespiti üzerine kurula olağanüstü itirazda bulunmuştu. YSK bu başvuruyu 14 günde karara bağlamış ve seçimin yenilenmesi kararı almıştı. Yenilenen seçimde de CHP adayı Vefa Salman, belediye başkanı seçilmişti.
YSK, seçim iptali kararı verilen Denizli'nin Honaz ve Kırıkkale'nin Keskin ilçelerinde 'kısıtlı seçmenlerin oy kullandığı' gerekçesiyle seçimin iptali ve yenilenmesine karar verdi. YSK'nin bu başvuruları hemen karara bağlamasının nedeni ise başvuruların 'olağan itiraz' süreci içinde yapılmış olması.
YSK'nin, AKP ve MHP'nin başvurusunu haklı bularak, seçimin iptali ve yenilenmesi kararı vermesi durumunda, itiraz edilen belediye başkanının mazbatası iptal edilecek. Bu durumda, yenilenen seçim 2 Haziran'da yapılacak.
Yenilenecek seçimlere 31 Mart'ta yapılan seçimlere katılan siyasi partiler katılacak. Ölüm, istifa gibi olağanüstü haller dışında, partiler aynı adaylarla seçim yarışına girecek.
Seçimlerde 31 Mart 2019'da yapılan seçim için güncelleştirilmiş ve kesinleşmiş sandık seçmen listeleri kullanılacak, yeni bir güncelleme yapılmayacak.
Böyle saçmalıklar yüzünden seçimi iptal ederseniz cumhurbaşkanının mazbatası bile düşer. Zira o seçimin şaibelerini bugün bile saymakla bitiremiyoruz. 2018'de mühürsüz oyların sayılması yüzyılın yanlışıydı. Bir bakmışsınız İstanbul'u alayım derken bir anda Bursa da gitmiş, bir bakmışsınız İnce ansızın koltukta. Türkiye hala genç nüfuslu, gençlerin yaşama isteği söndü, çalışanların ekmeği kısıldı, yıllarca okuyan insanlar işe alınmadı, inanç ve ahlak sömürüldü, ekonomi, eğitim sağlık ve savunma sistemleri çöktü. Bunca şeye rağmen, hele halk gözünü açtıktan sonra gerçekten olası bir seçimde şaibeler yaratsanız bile kazanabileceğinizi düşünebiliyor musunuz?
iptal edin de %35 bile alamayın
ulkede hala bir huzursuzluk yasanmiyorsa bunun nedeni eskisi gibi olmasada hala secim sistemine bir guvenin olmasi ve yasanan ekonomik sorunlarin acisinin henuz tam olarak insanlara yansimamis olmasindandir. eger secim sonuclarinda sisteme olan guvende bir sarsinti olursa ve bunun uzerine agir bir ekonomik buhran gelirse ki yolda geliyor, sonuclarini tahmin etmek zor degil