Özel bir güvenlik şirketinde amir olarak çalışan 42 yaşındaki Birol Yıldırım, mesai arkadaşı B.U.’nun bir polis memuruyla tartışıp gözaltına alınması üzerine 5 Haziran’da saat 22:30 sıralarında Esenyurt Karakolu’na gitti. Burada bilgi almak isteyince karakolda bulunan rütbeli bir memurun, “Bu arkadaşı da alın içeri” talimatıyla saat 23:30 sıralarında gözaltına alındı.
Diken'den Canan Coşkun'un haberine göre, iş arkadaşı B.U., Yıldırım’ın başına neler geldiğini avukatı Hüseyin Tuzcu’ya anlattı.
Avukat Tuzcu’nun anlatımına göre B.U. şunları söyledi: “Çocuk (Birol Yıldırım) ‘Kalbimde stent var, bana vurmayın’ demesine rağmen iki yıldızlı komiser gözümün önünde ‘Buradan ölün çıkacak’ diyerek vurdu, küfürler ettiler. 11 tane polis vura vura öldürdü Birol Yıldırım’ı.”
Avukat Tuzcu’nun verdiği bilgiye göre B.U. ve oğlu da polislerin linç girişimine maruz kaldı. B.U. buna karışan polislerden dokuzunu teşhis etti. Diğer iki polisi de teşhis edebileceğini söyledi.
Bu olaya karışan tüm memurları 20 şer yıl içeri alacaksın bak bakalım bir daha böyle şeyler oluyor mu ama yok bizim salak insanımız polisimizi ezdirmeyiz der gün gelir onlar da egoist polisler tarafın dan işkence ile öldürülür amk nasıl bir ülke oldu lan burası.
nasıl bir ülke lan burası nasıl insan bunlar..
Bu ülkenin polislerinin hepsi-tamamı-alayı işsiz bırakılmalı, yargılanmalı suçlu bulunanlar (ki neredeyse tümü öyle ya da böyle suçludur) en ağır ceza neyse ona maruz bırakılmalı. Şu söylenenlere bakın bir grup çete başka çeteden birine bu muameleyi yapar. Polis ile azılı suçlular arasında ne fark var artık. Kim bilir kimin isteği doğrultusunda yaşandı bu olaylar...