Deneyler parlak, loş ve tamamen karanlık ortamlarda tekrarlandı. Sonuç değişmedi. Zihinsel çaba arttığında göz kırpma yine azaldı.
Bu da göz kırpmanın yalnızca gözü nemlendirmek ya da ışığa uyum sağlamak için değil, doğrudan beynin “yönetici kontrol” mekanizmalarıyla bağlantılı olduğunu gösteriyor.
Beyni okumak için yeni bir ipucu
Bugüne kadar zihinsel yükü ölçmek için genellikle göz bebeği büyümesi gibi yöntemler kullanılıyordu. Ancak bu çalışma, göz kırpma sıklığının hem daha pratik hem de oldukça güvenilir bir gösterge olabileceğini ortaya koyuyor.
Araştırma ekibinden Doç. Dr. Mickael Deroche’a göre bunun nedeni oldukça mantıklı:
“Göz kırpmak, kısa da olsa görsel ve işitsel bilgi kaybı yaratır. Beyin önemli bir bilgi geleceğini hissettiğinde, bu kaybı yaşamamak için göz kırpmayı bilinçsizce erteliyor.”
Kısacası biri size bir şey anlatırken gözlerini dikip neredeyse hiç kırpmıyorsa… Büyük ihtimalle gerçekten dinliyordur. Yok eğer sohbet sırasında saniyede beş kere göz kırpıyorsa, kusura bakmayın ama zihni büyük ihtimalle çoktan başka bir yerde.