Animasyonlar filme uyarlanırken bazen prodüksiyon ekipleri orijinalinden çok farklı görünümde oyuncuları seçiyor. Bazı oyuncu seçimleri çok sevilirken bazısı ise seyirciden tepki alabiliyor. Biz de animasyondakine hiç benzemediği hâlde rol için seçilmiş oyuncuları sizin için derledik. 👇
Gördüğünüz gibi Jason Momoa orijinal Aquaman'e pek benzemiyor. Gerçi Superman için Henry Cavill'i ve Batman için Ben Affleck'i seçtiklerini göz önünde bulundurursak, DC yapımcıları aslında animasyon karakterini kimin oynayacağını seçerken oldukça özenli davranıyorlar. Sadece Aquaman bir istisna olmuş ve ne oyuncuyu seçerken ne de kostümü dizayn ederken orijinale sadık kalmamışlar. Bunu yapmaları da aslında bir noktada faydalı da olmuş çünkü Jason Momoa ile DC evreninde tamamen unutulmuş bir karaktere yeni ve modern bir kişilik kazandırmış oldular ve hem izleyiciler hem de eleştirmenler Aquaman karakterini sevmeye başlamış oldu.
Samuel L. Jackson, Kaptan Marvel'de Nick Fury'yi o kadar iyi oynuyor ki, bazen oyuncunun gerçekten S.H.I.E.L.D.'i yöneten kişi olduğuna inanası geliyor. Görünüşü her ne kadar farklı olsa da, oyuncu animasyon karakteriyle bir bağ kurarak, karakterin sadece agresif yönünü ön plana çıkarmak yerine biraz daha derinlik katmış kendisi.
Ryan Reynolds bu filmde oynadığından son derece pişman olsa da ve hiç varolmamış gibi davransa da geçmişinden kaçamıyor ve filmin gişedeki başarısızlığı onu sonsuza kadar takip ediyor ne yazık ki. Yine de karakter, çizgi roman hayranları tarafından seviliyor çünkü film popüler olmadan önce Green Lantern karakteri Justice League serisinde zaten önemli bir karakterdi. Görünüşü de gördüğünüz üzere Reynolds'dan epey farklı.
Mavi Saçlı Peri'nin Pinokyo'da büyük bir rolü yok ancak 1940'taki animasyon versiyonundaki temel karakterlerden biri kendisi. Yapımcılar klasiği filme dönüştürmeye karar verdiklerinde şüphesiz, Cynthia Erivo'nun büyüleyici sesinin, Mavi Saçlı Peri karakterinin tatlı ve anaç tarafını göstermekte oldukça etkili olabileceğini düşündüler.
Başlangıçta Zuko Jesse McCartney tarafından canlandırılmıştı. Ancak son olarak yapım, avatarı bulmaya kafayı takmış adama ulaşmak için dövüş sanatları pratiği yapmak zorunda olan bu karakter için Dev Patel'i seçti.
Julia Roberts ve 1953 animasyon karakterinin tek ortak noktası sivri kulakları çünkü kıyafetleri bile birbirine hiç benzemiyor. Ancak zaten animasyonun film versiyonu Disney tarafından değil Steven Spielberg tarafından yönetildi bu yüzden hikayeyi uyarlarken yapım tamamen özgürdü. Örneğin, oyuncular artık çocuk değil, Kaptan Hook'a karşı yeni bir savaş için Neverland'e dönmek üzere tüm işlerini yarıda bırakan yetişkinlerdi.
Ghost in the Shell'in sinema filminde asıl sorun, kahramanın animasyon karakterine benzememesi değil, Scarlett Johansson'ın seçilmesiydi çünkü orijinal hikaye Japon kökenli olduğu için, karakterin de Asyalı bir kadın tarafından oynanması bekleniyordu. Ancak Scarlett'in karakteri oynadığını görmekten mutlu olanlar da vardı. Hollywood versiyonu olduğu için başka bir ırktan birini seçmelerini zaten beklemiyorlardı ve tartışmalı oyuncu seçimine rağmen, film, makyajı ve özel efektleri için birçok övgü almayı başardı.
Jim Carrey, Doktor Eggman'e hiç benzememesi bu rol için mükemmel olduğu gerçeğini değiştirmiyor! Oyuncu, 90'ların sevilen bir oyunu olan Sonic the Hedgehog'un kötü adamını oynayarak beyaz perdeye geri dönmüş ve seyircinin hikayenin kötü adamından nefret etmesini sağlamak yerine sevdirmişti. Hepimiz kendisini bu rolde sevdik ve doğaçlama sahnelerinin her birinde de bizi güldürmeyi başardı.
Hikayenin ikinci bölümünde prodüksiyon, Doctor Eggman'in orijinaline daha sadık kalmaya karar vererek Jim Carrey'nin saçlarını kazıtıp komik de bir bıyık taktırdı.
Aktörün ten rengi çizgi romandaki karaktere benzemeyebilir ancak animasyon karakteriyle karşılaştırmaya gerek yok çünkü oyuncunun sadece ekrandaki görünüşü bile izleyenlerde saygı uyandırmaya yetiyor!
Ismael Cruz Córdova tarafından canlandırılan elf karakteri de animasyonunda veya sonraki uyarlamalarda anlatılana pek benzemeyenlerden. Ancak bir elfi canlandırmak, oyuncu için bir rüyanın gerçekleşmesiymiş çünkü kendisine çocukken arkadaşlarıyla oyun oynarken elf olmak istediğinde, Latin kökenli olduğu için elfe benzemediğini ve olamayacağını söylemişler.
Oyuncu, kültürleri ne olursa olsun günümüz çocuklarının çok hayran oldukları fantastik karakterlerde kendilerinden bir parça bulmak istediğini söyleyerek “Dizideki karakteri duyduğumda bunu oynamamın bir görev olduğunu hissettim” diye de eklemiş.
ilk 9'un, 10 numarayı öne çıkarmak için yapıldığına yemin edebilirim ama ispatlayamam.
İçeriği hazırlayan arkadaşın haberi yok sanırım Green Lantern bir birlik milyarca üyesi var ve Ryan Reynold film ne kadar kötü olsa da Hal Jordana gayet mizah ve görünüş olarak benziyor.