Balkanların merkezi olan Makedonya, bir çok doğal güzelliğine ev sahipliği yapmaktadır. Bunların en bariz örnekleri; Avrupa'nın en derin ve temiz gölü olan Ohrid Gölü ve Üsküp'e 15 km mesafede bulunan ve 500 hektarlık bir alanı kaplayan Matka Kanyonu'dur.
Doğal bir hazine olarak karşımıza çıkan bu doğa harikasının merkezinde Matka Kanyonu bulunsa da, çok iyi korunmuş yapısı ve doğası ile nadir bulunan birçok endemik türe ev sahipliği yapmaktadır. Şimdi sizleri bu büyüleyici güzellikle başbaşa bırakalım.
Her 1.5 saatte bir Üsküp Eski Çarşı civarından kalkan 60 numaralı otobüslerle ulaşabilirsiniz. Kanyon'un girişinde 1937'de inşa edilen ve Makedonya'nın ilk barajı olan Matka Barajı bulunmaktadır. Treske nehrinin üzerinde kurulan bu barajın da katkısı ile bu muhteşem yürüyüş rotası başlıyor.
Zaman zaman yürüyüşü kolaylaştıran bariyerler yapılmış olsa da büyük bir bölümü bakımsız. Bu yüzden rota boyunca zaman zaman zorlanabilirsiniz.
14. yy'dan St. Andrea Manastırı, 14. yy'dan St. Nedela ve St. Bogorodica Kilisesi ve 13. yy'dan kalma St. Nikola Şişevski Kilisesi bunun en güzel örneklerinden.
Kanyon girişinde sadece bir çeşme bulabilirsiniz. Onun dışında 3-4 saatlik yürüyüşümüz boyunca herhangi bir çeşme ile karşılaşmadık. Eğer 'Ben çok yürümeyi sevmem böyle manzara eşliğinde yemeğimi yiyip şarabımı içeyim' derseniz, Kanyon'daki tek restoran olan bu muhteşem tesiste keyifli dakikalar geçirebilirsiniz.
Fiyatlar Türkiye standartlarında. Kanoya eyvallah ama böylesine bir doğa harikasında deniz motoruna izin verilmesi aklıma Gaziantep-Şanlıurfa arasında bulunan Rumkale-Halfeti bölgesini getirdi.
Düşünsenize böyle bir yerde evinizin olduğunu. Cennetten tapu almış gibi...
Yine bu restoranda Makedonya'nın birçok ünlü şarap markasını tadabilirsiniz.
Dünyanın en büyük 2. kanyonu Uşak'ta. Amerika'daki kanyonu bütün dünya bilir, bizimkini hiç kimse.
Kimse yanlış anlamasın da ülkemin güzel toprakların dan '' KARA DENİZ '' toprakları coğrafyası ve görsel zenginlikleri ile buraya 1 değil 1000 basar.
Çok abartılmış gibi. Öyle galerilere konu olacak bi fark göremedim ben. Türkiye'de biz burun kıvırıyoruz böylelerine. Güzel ama sıradan yani.