Bugün Kaliforniya'da hatırlandıkça tüyleri hala ürperten bu dava, yıllardır gizemini koruyor. Peki, Keddie cinayetlerinde neler yaşandı? İçeriğimize buyurun... 👇
Bugün Kaliforniya'da hatırlandıkça tüyleri hala ürperten bu dava, yıllardır gizemini koruyor. Peki, Keddie cinayetlerinde neler yaşandı? İçeriğimize buyurun... 👇
14 yaşındaki küçük kızın, 4 odalı mütevazı kabine döndüğünde gördükleri Amerika suç tarihinin hatırlanan en korkunç olaylarından biriydi.
Kabin 28'de annesi Glenna Sue Sharp, küçük erkek kardeşi John ve lise arkadaşı Dana Wingate'in cesetlerini bulmuştu. Üçü elektrik bandı ile bağlanmış, bıçaklanmış, boğulmuş veya dövülmüştü. Ancak Sheila'nın 12 yaşındaki kız kardeşi Tina Sharp hiçbir yerde bulunamadı.
Görünüşe göre, öte odalarındaki korkunç cinayet yaşanırken onlar uyuyorlardı.
Sharp ailesi kabine taşınalı yalnızca 1 yıl olmuştu. Sue kocasından yeni boşanarak, çocukları da alıp Kuzey Kaliforniya'daki Keddie'ye getirmişti. 6 kişilerdi: 36 yaşındaki Sue, 15 yaşındaki oğlu John, 14 yaşındaki kızı Sheila, 12 yaşındaki kızı Tina ve 10 yaşındaki Rick ve 5 yaşındaki Greg. Keddie tatil beldesindeki komşularıyla da araları gayet iyiydi.
John ve 17 yaşındaki arkadaşı Dana ise bir parti için yakındaki bir Quincy kasabasına otostop çekerek gitmiş ve akşamında geri dönmüştü. Tina ise evde bekleyen kardeşleri ve annesine gitmeden önce kız kardeşine uğramıştı.
Sheila ertesi sabah arkadaşının evinden erkenden döndüğünde annesini, erkek kardeşini, ve arkadaşını oturma odasının zemininde kanlar içinde buldu. Cinayetler oldukça şiddetli gerçekleştirilmişti. Müfettişler ise Sheila'nın ailesini bulmasından yaklaşık 1 saat sonra çağırıldı. Vekil Hank Klement olay yerine ilk gelen kişiydi ve her yerde kan olduğunu aktardı: Duvarlarda, kurbanların ayakkabılarının alt kısımlarında, Sue'nun çıplak ayaklarında, Tina'nın odasındaki yatak takımlarında, mobilyalarda, tavanda, kapılarda...
15 yaşındaki John ön kapıya en yakın konumlanmış, yüzü yukarıda, elleri kanla kaplı ve tıbbi bir bantla bağlıydı. Boğazı kesilmişti. Arkadaşı Dana karnının üstünde yerde yatıyordu ve başı sanki keskin bir cisimle vurulmuş gibi hasar görmüştü. Ellerle boğulmuştu. Ayak bilekleri, ikisinin birbirine bağlanması için John'un ayak bileklerine de sarılan aynı elektrik teliyle bağlıydı.
Sheila'nın annesi ise kısmen bir battaniyeyle örtülmüştü, ancak bu korkunç yaraları gizlemek için yeterli değildi. Çarpışmaya bağlı olarak yaraları vardı ve onun da John gibi boğazı kesilmişti. Dördüncü kurban Tina'nın kayıp olduğunu polisler saatler sonra fark etti.
Cinayetlerin işlendiği sıradaki şerif Doug Thomas ve yardımcısı Teğmen Don Stoy kabindeki bu cinayetlerin niçin işlendiğine dair bir sebep bulamadı: 'İşin tuhaf kısmı, görünürde hiçbir sebep yok. Belirli bir sebebi olmayan bir vaka çözülmesi en zor olandır.' şeklinde açıklama geldi.
Dedektifler arka merdivenlerdeki tırabzandan tanımlanamayan bir parmak izi bulmasına rağmen eve zorla giriş olduğunu belirtmedi. Kabinin telefonu açık bırakılmış, tüm ışıklar ve perdeler kapatılmıştı.
Fakat nereden geldiğini anlayamayınca yatağa geri dönmüşler.
Üç çocuk başta uyuduklarını iddia etseler de, Rickey ve Greg'in arkadaşı Justin Smartt daha sonra Sue'yu o gece evde iki adamla gördüğünü söyledi. Birinin bıyıklı ve uzun saçlı, diğerinin ise kısa saçlı olduğu fakat her ikisinin de gözlüklü ve temiz traşlı olduğu bildirildi. Adamlardan birinin çekici vardı. Justin daha sonra John ve Dana'nın eve girdiklerini ve erkeklerle şiddetli bir kavgaya neden olarak tartışmaya başladıklarını bildirdi. Ardından Tina'nın adamlardan biri tarafından kabinin arka kapısından çıkarıldığı iddia edildi. İddialara göre, olay yerinde çok sayıda potansiyel kanıt toplandı, fakat ön DNA testi olduğu için çok az yararlı bilgi bulundu.
İlk iki baş şüpheli Justin Smartt’ın babası ve Sharp’ın komşuları Martin Smartt ve bölgedeki organize suçla bağlantıları olduğu bilinen eski mahkum John “Bo” Boudebe'ydi. İkilinin barda takım elbise ve kravat giyinmiş olduğu ve tuhaf davranışlar sergilediği aktarıldı.
Martin Smartt daha sonra polise, keşfedilen kanıtla eşleşen bir çekici olduğunu ve ayrıca çekicinin cinayetlerden kısa bir süre önce 'kaybolduğunu' söyledi. O yılın ilerleyen vakitlerinde Keddie Genel Mağazası'nın dışındaki bir çöp tenekesinde bir bıçak bulundu; yetkililer bunun da suçlarla bağlantılı olduğuna inanıyordu.
Dedektifler ayrıca bu kalıntıların yakınında bir çocuk battaniyesi, mavi bir naylon ceket, arka cebi eksik olan bir kot pantolon ve boş bir cerrahi bant buldu. Bunların bulunmasıyla 11 veya 12 Nisan 1981'de işlenen Keddie cinayetleri dörde katlanmış oldu.
Butte County Şerif Departmanı kimliği belirsiz bir çağrıdan gelen soruyla şaşkınlığa uğradı: 'Merak ediyordum da birkaç yıl önce Plumas İlçesindeki Keddie'de işlenen cinayette 12 yaşında bir kızın bulunamadığını mı düşündüler?'
Bu esnada Şerif Thomas soruşturmadan istifa etmiş ve onun yerine Sacramento DOJ'da işe başlamıştı. Sheila Sharp ise 'Bana şüphelilerin şehir dışına çıkmaları söylendiği bilgisi geldi, bu yüzden bana göre, bu örtbas edilmeye çalışıldığı anlamına geliyor.' şeklinde açıklama yaptı. Sharp'ların evi 2004 yılında yıkıldı.
2016 yılında Gamberg, Keddie'de kurumuş bir gölette cinayet silahlarından biri olduğu düşünülen bir çekiç buldu. Üstüne, Marty’nin eşi ve Justin’in annesi olan Marilyn Smartt’ın cinayetin keşfedildiği gün kocasını terk ettiği ortaya çıktı. Marilyn daha sonra Plumas Country Şerif Departmanı'na kocasının kendine yazıp imzalayarak yolladığı bir mektubu verdi. Mektupta şöyle yazıyordu: 'Aşkının bedelini ödedim ve şimdi bunu dört kişinin canıyla satın aldım. Şimdi bana ilişkimizin bittiğini söylüyorsun. Harika! Başka ne istiyorsun?'
Ancak bu mektup bir itiraf olarak değerlendirilmedi ve takibi yapılmadı. Marilyn, 2008 yılında bir belgeselde suçluların kocası ve arkadaşı Bo olduğunu düşündüğünü söylemesine rağmen Şerif Doug Thomas buna karşı çıktı ve Martin'in yalan makinesi testini başarıyla geçtiğini belirtti. Ardından, Martin'in bu Şerif ile yakınlığı doğrulandı...
Martin'in Sue ve Tina Sharp'ı öldürdüğünü itiraf ettiğini söyledi. Danışmana, kadını ve kızını öldürdüğünü fakat oğlanlarla hiçbir ilgisinin olmadığını söylemiş. Ancak DOJ, 1981'de bu itiraf konusunda uyarıldığında, bunu 'kulaktan dolma bilgi' olarak reddetmiş.
Keddie cinayetleri davası hala ilk günkü gizemini koruyor. Yaşananlar ise Amerika suç tarihinde unutulmayacak korkunç olaylar arasında ilk sıralarda yerini alıyor.