'Amca bizimle hiç görüşmek istemedi çünkü bunlardan vazgeçmek istemiyordu. Sonra Abdurrahman abim onun aklına girmiş. 'Amca Allah korusun sana bir şey olursa bunları herkes çöpe atar, yazık günah. Bunlar seninle beraber yürüsün' gibi şeyler söylemiş. Amcaya da mantıklı gelmiş. 'Tamam, o zaman bir, iki tane değil hepsini alsın' demiş. Hepsini almak üzere anlaştık, birer çay içtik. Amcaya, 'Bunların bir hikayesi var mı?' dedim. Bana, 'Boşver, karıştırma orayı' dedi. Yalnız bir adamdı, yalnız yaşıyordu, köhne bir evde yaşıyordu. Bir hikayesi vardır mutlaka, herkesin bir hikayesi vardır. Güler yüzlü bir amcaydı. Gülen yüzlerden çok etkilendiğini söylemişti. 'Bebekler hep güler oğlum' demişti bana. O cümlesi benim kulağıma küpe olmuştur. Bebekler hep güler hakikaten baktığınız zaman. Hiç çirkin bebek göremezsiniz. Bebekler hep güler, dünyadaki tüm bebekler gülsün de zaten.'
Antikacı Dinibütünoğlu, yaşlı adamın evinin her köşesinde sergilediği bebek kafalarıyla mutlu hissettiğini söyledi. Dinibütünoğlu, 'Bunlar vazgeçilmiş, çöpe atılmış oyuncak bebeklerin kafası. Yalnız yaşayan amcamız bunlardan medet ummuş, bunlarla mutluydu. Evinin her tarafında kavanozlarını dizmişti. Bir kömürlüğü vardı, kömürlüğün raflarına kadar dizmişti. Bunlarla mutluydu amca. Sanki arkadaşları, dostları gibiydi. Çünkü bu oyuncaklar terk edilmiş. Örneğin artık bıkmış çocuk, bunları yırtmış, gövdesi parçalanmış, çöpe atılmış' şeklinde konuştu.
Bebeklerin ilk başta gövdeleriyle saklandığını ancak yer kapladığı için daha sonra sadece kafalarının biriktirildiğini ifade eden Dinibütünoğlu, koleksiyonun tarih aralığına da değinerek, '1940-1950 model bebek kafaları da var, 1980'lerden 2000'lerden de bebek kafaları var içlerinde. Bunları ayrı ayrı kavanozlamaktansa kavanozlara serpiştirmiş. Tarihini kavanozların içerisine yaymış. Hem eskisi var hem yenisi var. Çok farklı bebek kafaları var. Gülenler var, sinirliler var, üzgünler var, cırtlaklar var, çok şirinler. Kimisine çok sempatik geliyor bu kavanozlarımız, kimisine de ürkütücü' bilgisini verdi.
Ee hikaye nerede? "Bebekler hep güler" mi? Bir kere; resimlerle, verdiği mesaj kendi içinde çelişmiş.