Türkiye 80 milyon nüfusa sahip tarihin derinliklerinden gelen zengin bir kültüre sahip ülke. Çoğunluğunun müslüman olduğu halkımız zaman içinde yine tarihten beslenerek cemaatler ve tarikatlar kurmuş, çeşitli gruplar oluşturmuş ve islami farklı ritüeller yaşamış. Çoğunluk geleneksel biçimde islamı yaşasa da bir kısmı katı kaideleri olan tarikatlara intisap etmiş durumda. Bu tarikat ve cemaatlere dışarıdan bakanlar da birtakım önyargılar geliştirmiş durumda. İşte o önyargılar ve gerçekler.
Atam şunların kökünü kurutamadan göçtü...
Zikrin kalpte yapılanın daha doğru olduğuna inanırım, gösterişsiz tek minareli camileri severim, ibadeti atadan gördüğün gibi değil araştırarak yapılması gerektiğine inananlardanım Allah deyip dönmeyi doğru bulmam İslami giyinmeye inanmam İslami düşünmeye inanırım. Birbirlerini kötü etkileyen cemaat ile ibadet yapmayı doğru bulmam.
Evet, zamanında günah diye televizyonu yasak getiren yobazlar baktılar olmuycak hemen 180' dönüverdiler. işleri hadis kitaplarındaki uyduruk hikayaleri anlatmak dışında bişey olmadığı için omurga sağlam değil tabi. Ayrıca arabası almandan, saati ısveçden, televzyonu japonyadan, telefonu amerikandandır, onların geliştirdiği ilaçları kullanır, onların yaptığı trenlere gemilere biner ama ne hikmerse sürekli onlar hakkında atıp tutarlar. 'Gavur' kelimesini eksik etmezler. Ha bide jet-ski yi özel olarak severler