Keşke daha önce okusaydım diyeceğinden eminim. Bu dünyaya ait olmak isteyip olamayan insanın derin bir yalnızlık hissi…
“Ben hasta bir adamım.” cümlesiyle başlar roman. Eğer kitap okumak zor geliyorsa ki bu bir alışkanlık işidir, Zeki Demirkubuz’un “Yeraltı” filmi de bu romandan esinlenmiştir. Ama ben filmi izlemediğim için tavsiye edemeyeceğim. Yine de Dostoyevski’nin dünyasına girmek için güzel bir bahane olacaktır bu kitabı okumak. Bu kitaptan sonra da yazarın diğer eserlerine geçmek için bir istek duyacaktır hocam. Kendisi gibi büyük egolu kahramanımızın, zavallılık mertebesiyle kendini yüceltmesi hocama oldukça ilginç gelebilir kanısındayım. Ha bazı bölümleri hocama sıkıntı verip, nefesini daraltabilir. Bunu istemeyiz tabii ki. Ne de olsa sorumluluğu büyük. Koca bir camia ondan başarı bekliyor. Sırtında çoğu insanın taşıyamayacağı bir yük var. Bu açıdan bakarsak hocama tavsiye vermek belki de benim haddim değil. Fakat eğer kendini derin bir yalnızlık içinde hissediyorsa bu kitabın yardımı olabilir diye düşündüm.
Ha illa Dostoyevski’nin bu romanını okumak zorunda değil. “Suç ve Ceza” örneğin. Raskolnikov, hocamla derin bir insan yalnızlığını paylaşabilir. Benimki sadece küçük bir tavsiye.
Instagram
Twitter
Siktir aq çocuğu.
yer altından notlar gerçekden defalarca okunur belki dinleyebilirsiniz youtubuda harika sesi olan okuyucular var sizi alıp götürür
Neden herkes dislike atmış. Anlamadım ne olduğunu.