Gökçen Erdoğan Yazio: Savaşın Cinsiyeti, Irkı, Dini Olmaz

21. yüzyılda işgale, savaşa uyanmamız en hafif tabiriyle barbarlığın hâlâ sürmesi demek. Dünyadaki her şey, teknolojik ve bilimsel gelişmelerin, buluşların ışığında yekpare bir yaşam formuna dönüşürken birilerinin uydurulmuş sınır kavgaları yaratması, ego savaşını bombardımana dönüştürmesi falan akıl almaz geliyor bana.

Ukrayna’da başlamadı bu, gördüklerimiz ilk değil; son olacak gibi de durmuyor.

Orta Doğu, yıllardır kavruluyor ve merhem bulamıyor içeride ya da dışarıda. Ondan öncesinde Balkanlar var ki yaşanan vahşete rağmen dünya seyretmeye değer görmemişti. Neyse ki bugün sosyal medya, işlevsiz kalan medyanın yapması gereken her şeyi yapıyor ve kamuoyu oluşturuyor. Gerçeklerle, trajedinin reel boyutlarıyla tanışabiliyoruz. Tanıştığımıza memnun olamasak da… Gelelim Doğu Slavlarının, daha doğrusu kadınlarının yıllardır malzeme olduğu iğrenç erkek şakalarına. “Bu ortamda bütün derdimiz bu mu?” diyenler olacaktır, “keşke bütün derdimiz bu olsa” diyenler olacaktır; bu sandığınızdan daha önemli ve aşağılayıcı bir derttir. Dikkatinize. 

Rusya, Ukrayna ve Belaruslu kadınlar; fiziksel özellikleri farklı bulunan ve beğenilen kadınlardır. Ama onların pespaye şakalara malzeme yapılması; yine büyük bir mağduriyet sonucu ülkemize gelerek diplomaları, iyi eğitimleri ve mensup oldukları sosyal sınıflara rağmen yapmak zorunda kaldıkları işlerin fazlaca genelleştirilmesi nedeniyle başladı. Analarından fuhuş için doğmamışlardı ancak Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla büyük sefalete düşmüşlerdi. Üstelik o yıllar geride kaldı. Bu tür bir açıklamayı bile onlar adına haksızlık olarak görüyorum. Zira dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir hayat kadınını aşağılama hakkınız olduğunu düşünmüyorum. 

Yine korkunç bir dönemden geçiliyor, yine aileleri, canları ve mallarıyla sınanıyorlar. Üstelik topraksız kalma riskiyle karşı karşıyalar. O zamanki kadınların kaderini bugün başka bir biçimde çocukları yaşıyor adeta. Aynı çaresizlik, aynı belirsizlik… Ve bombaların gölgesinde, sığınakların karanlığında ihtiyaç duyulan son şey; ağzından salyalar akan, zekası gelişim gösterememiş erkek zırvaları. Şaka diyemem, şakacılara ayıp olur. Dünyanın, kadın erkek demeden dünyanın tamamının ağzından çıkanlara dikkat etmesi gerek. Çünkü dil çok şeydir. O sizi siz istemeseniz de ele verir. O, geleceğinizi hiç fark etmeseniz de şekillendiriverir. O, nice suçları sinsice meşrulaştırabilir. 

İnsana yalnızca insan olarak bakabilmenin, onu bir cinsiyet, bir din, bir dilden öte görebilmenin okulu olsa da yazılsak… 

Instagram

Twitter

Web

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Bakanlığın Gıda İfşaları Devam Ederken En Fazla At ve Eşek Etinin Satıldığı Şehirler Belli Oldu
Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu
YORUMLAR
05.03.2022

Olur hem de öyle bir olur ki oluyor da ülkeler sadece ben önemliyim gerisi yok olsun, dinler benden değilse öldürün gitsin aşağılık pisliksin yaşamaya hakkın yok, Irk benim ırkım en büyük en üstün diğerleri bizim hizmetkarımız olmaktan başka bir işe yaramaz diyorlar yani oluyor hatta bu yüzden oluyor.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ